“Eğer 400 Milletvekilini alacak ve Anayasa’yı değiştirecek bir sayıyı, bir parti almış olsaydı, (AKP demek istiyor, ama korkusundan söyleyemiyor) bugün bunlar olmazdı” dedi televizyon canlı yayınında Cumhur’un Başı!
Bu lafın Türkçesi şudur;
“Eyy Türk Milleti, ben senden dört yüz milletvekili istedim. Sen bana vere-vere 258 tane verdin değil mi? O zaman başına geleceklere razı olacaksın. Ölen asker-polis ve sivillerin sorumlusu bana istediğimi vermeyenlerdir, yani sensin!
1 Kasım’da da vermezsen, ölümler aynen devam eder!”
“Çözüm süreci boyunca Askerimiz-Polisimiz, bunlarla çatışmaya girmeyelim dediler. Fakat bunlar ihanet edip, silah depoladılar” dedi, Cumhur’un Başı!
Bu lafın Türkçesi ise;
“PKK’nın, 80 Bin silahı ve tonlarca patlayıcıyı Türkiye’ye sokmasının sorumlusu Asker ve Polistir! Ben böyle bir emir vermedim, benim haberim yok!”
13 yıllık Türkiye yönetimindeki tutumunu, ondan önce İstanbul Belediye Başkanlığındaki yaptıklarını, daha da önceki Refah Partisindeki particilik hayatını en gizli noktasına kadar bilen biri olarak söylüyorum ki, bu kafadan çıksa çıksa ancak böyle saçma sapan fikirler ve yalanlar çıkar!
Diyeceğimizi, yazının sonuna bırakıp, doğru bir mantık yürütelim;
Eyy Cumhur’un Başı, bir an için istediğin dört yüz milletvekilini sana verdik diyelim!
-Bugün, kanı-ölümleri durdurmak için yapmak istediğin halde, yapamadığın neyi yapacaksın?
-Anayasa’da hangi değişiklikleri yaparak, PKK Narko-Terör örgütünü tatmin etmeyi düşünüyorsun?
-Dört yüz milletvekilin olursa, kanı ve ölümleri durduracağını söylüyorsun,
o zaman yapacaklarını açıklamak zorundasın! Türk Milletinden saklama, gizleme, karnından konuşma. Açıkça anlat!
-Daha dün Hakan Fidan’ı yanına çağırıp, İmralı’ya ne için gönderdin?
-PKK ve dış destekçileri, “Büyük Kürdistan Devleti” kurulmadan yani Türkiye’yi bölmeden, öldürmekten vaz geçmeyeceklerine göre, Anayasa değişikliğini bunun için mi istiyorsun?
-Türkiye’yi bölüp, Öcalan’ı serbest bırakan değişiklikleri yapmak için mi “Başkanlık” istiyorsun?
-Ne için, neyi gerçekleştirmek için Anayasa değişikliği istiyorsun?
Bunları mutlaka açıklamak zorunda olduğun bir makamda oturuyorsun!
Hele bir Türk Milletine açıkla, belki Türk Milleti sana istediğin dört yüzü verecek, ne biliyorsun?
Değerli Okurlar;
Yıllardır yazdığımız tarihi gerçekleri bir kez daha yazalım; Anlamayanlar da inşallah anlarlar artık!
-AKP denen parti, “Lâiklik karşıtı eylemlerin odağı” olmuş ve bu sebepten Anayasa Mahkemesi tarafından mahkûm edilmiş sabıkalı bir partidir.
-AKP, Cumhuriyetin temel değerlerine, kurucu felsefesine ve kurucularına açıkça karşıdır.
-AKP, biat kültürüne inanır. Asla demokrat değildir.
-AKP, hiçbir yolsuzluğun üstüne gidemez. Çünkü bizzat yöneticileri ve aileleri boğazlarına kadar yolsuzluğa, hırsızlığa ve harama batmışlardır.
-AKP, “Türk Milletine”, “Türklüğe” karşıdır.
-AKP, Türk Milletine değil, ümmet fikrine inanır. Hedefi İslam Devletidir.
-Türkiye’de şimdiye kadar olan ve bundan sonra olacak tüm ölümlerden, tüm yıkımlardan AKP ve üst Yöneticileri sorumludurlar…
Yazıyı, izninizle bağlayalım;
Eyy Cumhur’un Başı, eğer Türk Milletinden “DÖRT YÜZ” Milletvekili istiyorsan, öncelikle Türk Milletine karşı “İKİ YÜZLÜ” davranılmasını engelleyeceksin.
Kendini, yaptıklarını hesaba çekeceksin! Şehit olan vatan evlatlarının yerine kendi evlatlarını koyup öyle davranacaksın. Yapamıyorsan da çekip gideceksin…
Not; Eyy Başbakan;
Pazar günü saat 15.00 te başlayan Dağlıca saldırısından ve şehitlerimizden, maç saati olan 19.00 a kadar haberiniz olmadı mı? Size haber vermediler mi?
-Eğer haber verilmediyse, siz kendinizi gerçekten Başbakan mı zannediyorsunuz?
-Size haber verildi ise, şehitlerimiz olduğunu bildiğiniz halde, o kahkahaları hangi duygularla atabildiniz? Siz nasıl bir babasınız?
Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Eylül 2015
Rifat Serdaroğlu