Kimsenin etnik kökeni, inancı kimseyi ilgilendirmez. İnsan olmak, doğru olmak, dürüst olmak, çalışkan olmak, kul hakkı ve haram yememek, çevresine saygılı, vatanına- milletine-ailesine yararlı olmak esastır.
Zaten İslam Dini, hiçbir etnik kökene, ırka kapalı değildir, hepsine açıktır.
Biz böyle inanırız ama bazı ırkların Türk’e, Türk Milletine, Türk Tarihine hiç dinmeyen kinleri vardır.
Örneğin, tüm dünyada Türk Milletine sürekli olarak hakaret eden Ermeni Lobisi ve onların kullandığı zavallı Ermenistan Devleti!
Tarihten gelen kinleri, gün olur Ruslarla birleşip Türk Ordusunu arkadan vurmaya, gün olur Fransızlarla birleşip Türkleri kesmeye, gün olur kundaktaki bebeleri süngülemeye, Türk Kadınlarına tecavüz etmeye ve öldürmeye yol açar. Gün olur Asala adıyla kahpece Türk Diplomatlarını öldürmeye, gün olur Kürtçü-Bölücü PKK Narko Terör örgütünün elemanı olup Türk Askerini, Polisini öldürmeye sebep olur. Öldürürler, kan akıtırlar ama yine durmazlar ve doymazlar!
Ermeni Lobisinin alçaklıklarına duyarsız kalmayıp isyan eden Hırant Dink’ i taşeron tetikçilere öldürtüp, Türk Milletinin engin hoşgörüsünden yararlanıp “Hepimiz Ermeni’yiz” diye pankart açarlar!
Yine durmazlar, Türk Milletinin onuru olan Türk Bayrağını Erivan’daki anıtlarının yoluna serip, paspas yaparlar! Erivan’da bir kişi “Hepimiz Türk’üz” diye bir pankart taşımaya kalksa, anında paramparça ederler…
İşte sırf bu sebepten, Türk Milletine ihanet edenlerin gerçek kimlikleri açıklanmalıdır.
Aklıma takılan bazı sorulara hep yanıt ararım;
-Fethullah Hoca için “Ermeni” diyen bir sürü yazı çıktı. Hoca bunlardan birini bile tekzip edip dava açmadı! Amerika’da çok güçlü olan Ermeni Lobisinin desteği olmasa veya Ermeni Lobisi istemese Feto yıllardır orada barınabilir miydi?
-Cemaatin tetikçisi olduğunu saklamayan Savcılar, niçin başka bir ülkeye değil de, Ermenistan’a kaçarlar? Anavatanlarına dönüp, başka bir konuda görev almak için olabilir mi?
Gelin Zekeriya Öz denen asker kaçağının gerçek hikâyesini beraberce hatırlayalım;
Bu kişi, Savcılık yaptığı Çine İlçesinde, özel arabasına aldığı benzinin parasını ödemediği ve kendisinden borcunu isteyen istasyon çalışanını tokatladığı için, istasyon sahibi tarafından iki saat boyunca rehin tutulmuş ve herkese rezil olmuş biridir.
Peki, böyle biri nasıl oldu da birdenbire Türkiye’nin “Temiz Eller” operasyonunu yürütecek, Türk Ordusunun komuta heyetinin yarısını zindana attıracak bir konuma gelebildi?
Dönemin Cumhurbaşkanı Huber Apo ve dönemin Başbakanı Habur Tayyip, kafa-kafaya verdiler ve Cemaat-CIA işbirliği ile hazırlanan planı gerçekleştirecek bir Savcı aramaya başladılar. Namuslu-dürüst hiçbir Savcıya yaptıramayacakları pislikleri çekinmeden yapabilecek, hukuku ve adaleti gözünü kırpmadan katledebilecek, Türk Milletine düşman bir gizli Ermeni’yi bulup getirdiler.
İşte Türkiye’nin Temiz Eller operasyonunu yürütecek “Savcıyan” nihayet bulunmuştu!
Ancak Türk’e, Türk Milletine, Türk Devletine, Türk Ordusuna düşman biri bu kadar büyük bir ihaneti yapabilirdi. Arkasına Huber Apo'nun, Habur Tayyip’in, Papa dostu Feto ’nun desteğini alan Savcıyan Öz, namuslu, dürüst insanlara çok acılar çektirdi, ölümlere sebep oldu!
Asker kaçağı Savcıyan ’da fors bin beş yüz idi! Altına zırhlı Mercedes çeken mi arasınız, özel uçakla zamparalık yaptıran zepevenk iş adamları mı arasınız, Savcıyan sanki yürümüyor, uçuyordu, uçuyordu!
Savcıyan’ ın en önemli kusuru gözünün hiç doymamasıydı!
Kendisi maaşa ve önüne atılanlara talim ederken bir baktı, daha dünkü çocuk olan Bilal Oğlan kendi vakfına bir seferde 100 MİLYON DOLAR bağış adı altında avanta toplayabiliyor! Ömrü boyu çalışsa satın alamayacağı tutardaki saatler-piyanolar avanta olarak veriliyor. Ayakkabı kutuları, elbise torbaları, kasalar dolar-avro dolup taşıyor! Altına zıhlı araba çeken kişinin evinde milyarlarca avro depolanıyor!
Savcı, “ulan bu ne iş yahu biz çalışıyoruz, onları vesayetten kurtarıyoruz, malı onlar götürüyorlar! Şunları bir dürteyim de akılları başlarına gelsin” dedi ve Badem İktidarının poposunu açıverdi!
İşte dananın kuyruğu böyle koptu ve aralarındaki anlaşma bozuldu Sayın okuyucular!
Gizli Ermeni olan Savcıyan ve arkadaşları, önce “Ben Gürcü’yüm” diyen
Habur Tayyip’in memleketine, oradan da Huber Apo’nun çok sevdiği, memleketi kabul ettiği, maç seyretmeye gittiği Ermenistan’ına kaçtılar.
Esasında kaçan yalnızca Savcıyan değildi!
Onunla beraber, bu Savcıyan’ lara destek veren devlet yetkilikleri, siyasetçiler, Yargıçlar da kaçıp gitmiş oldular!
Hem de namuslarını- ahlâklarını-değerlerini bırakıp öyle kaçtılar…
Çok yakın zamanda, bildiklerini anlatmaması için bu Savcıyanlar teker-teker öldürülürlerse hiç şaşırmayın. Demedi demeyin…
Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Ağustos 2015
Rifat Serdaroğlu