Eyy Badembaşı; Sen mi adam seçmesini bilmiyorsun, seçtiğin adamlar mı bozuk, yoksa adamlar senin elini sıktıktan sonra mı bozuluyorlar, bir türlü karar veremedik! Senin aldatılman, kandırılman yetti artık! “Biz de çok safmışız” demiştin ya, gerçekten çok safmışsınız! Nerdeyse, seni kandırmadan ahirete gidenler, imansız gitmiş sayılacaklar! “Hacıyatmaz” gibisin! Yanlışı sen yapıyorsun, ceremesini bizler çekiyoruz, sonunda kazanan yine sen oluyorsun! Muhterem Hocaefendi’ den FETÖ’ye; Gülen ile en az 35 (Otuz Beş) yıl beraber yol yürümüşlüğün var. O istedi sen verdin, sen istedin o sana verdi. Sonunda tamamen “duygusal” nedenlere kapıştınız ve Muhterem Hocaefendi bir anda katil-haşhaşin-hain-CIA adamı yani FETÖ oldu! 50 binden fazla Müslüman hapiste, 100 binden fazla Müslüman işten atıldı! Ya sana ne oldu? FETÖ’nü devletin içine sokan sen, beraberce Türk Ordusuna kumpas kurulmasına izin veren sen, tepelerde oturup herkesi FETÖ’cu diye suçlayan yine sen… Esad’dan Esed’e; Geçmiş tüm hükümetleri Suriye politikaları yüzünden suçladın. “Kardeşim Esad ile bir bütünün ayrılmaz iki parçayız” dedin. Ortak Bakanlar Kurulu toplantısı yaptın. İki ülke arasında vizeleri kaldırdın, haşemalarını giyip aynı suya beraberce girdin, bizim Först Leydimiz Suriye Först Leydisine küçük parmak kalınlığında yaprak sarma yapmayı öğretti hatta beraberce çekirdek çitleyip dedikodu dahi yaptılar! Eee sonra aniden Esad oldu Esed! Adamın ülkesinin başına yıkılmasına sen yardımcı oldun. Türk Milletinin hakkı olan 30 Milyar Doları, ülkesi için savaşmaktan kaçan serserilere verdin! Adam devrilmeyince şimdi yine ufak-ufak Esad demeye başladın. Şimdi son kararın nedir? Adamın adı Esad mı Esed mi? Barzani’den Tarzani ’ye; Babasından Türk düşmanı eşkıya Barzani, beslediği koruduğu PKK çıyanlarını üzerimize gönderdi. Askerlerimiz-polislerimiz-vatandaşlarımız öldürüldü, sen Başdanışmanın İbrahim Kalın’ı yanına alıp Erbil’de sıra gecesi yaptın! Adam sana “Ben Türkiye’ye Kürdün kedisini bile vermem” dedi sen adamı kongrene “Onur Konuğu” olarak çağırdın ve “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye alkışlattın! Adam Irak’ın petrolünü çaldı, senin damat kaçak petrolü sattı! Adam Türkiye’ye kaçak sigara sokarak milyarlarca lira vergi kaybına sebep oldu, Türkiye’deki 80’e yakın sahte şirketlerle ülkemizi soydu, sen Barzani ile el ele diz dize İmralı’daki bebek katilinin mektubunu gözyaşları içinde hem dinledin hem de alkışladın. Şimdi “Onur Konuğun” Barzani 25 Eylül’de referandumla bağımsızlığını ilan edecek. Amerika-İsrail ve İngiltere’nin yıllardır istedikleri “Kürdistan Devleti” gerçekleşecek! Bu adım Türkiye’nin bölünmesinin başlangıcı olacak! Bölgemizin sınırlarının değişebileceği ülkemiz için hayati bir konuda sen hiçbir şey söylemiyorsun! Dün “Bağlamacı-şarkıcı” Başdanışman Kalın İbrahim, “Yapma Barzani, çok kırılırız valla” tarzında yalandan bir iki söz söyledi! Ne bitmez “Eşbaşkanlık” imiş be birader! Bush gitti, Obama gitti sen yapıştın bu eşbaşkanlığa! Aman dikkat et, bu iş Reza’ya sahip çıkmaya benzemez! Bu yolun sonu Yüce Divan olmaz, olursa Divan-ı Harp olur! Al Reza’yı-ver Kürdistan’ı gibi bir elma şekeriyle seni kandırmasınlar, şimdiden uyarayım istedim… Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu