Bayram’da yazmaya ara vermeyi planlamıştım. Okunacak çok sayıda kitaplara, dostlarla edilecek sohbetlere ağırlık verip biraz olsun dinlenmekti amacım. Mümkün mü? Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “Özel Büro (Digi. Security.isnet) adlı güvenilir bir sitede yayınlanan konuşmasının bir cümlesi, bayramın zehir olmasına yetti de, arttı bile!
Genelkurmay Başkanı Başbuğ diyor ki; “Kozmik odaya girildikten sonra, yurtdışındaki yabancı istihbarat servislerine ve terör örgütlerine yerleştirdiğimiz (sızdırdığımız) 813 (Sekiz yüz on üç) yurtsever görevli tasfiye edildi, ÇOĞU ŞEHİT EDİLDİ!”
Eğer sitenin haberi doğru ise, Başbuğ bu sözleri söylediğini kabulleniyorsa, bazılarına sadece bu bayramın değil, bundan böyle aldıkları her nefesin zehir olması gerekir…
İddiayı ortaya koyan kim? Dönemin T.C Devleti Genelkurmay Başkanı. Yani bu işten sorumlu kişi. Yani Türk Milletinin, binlerce yıllık tarihini- canını-namusunu emanet ettiği devlet görevlisi! Bu kişi “Kozmik Odaya girilmesinin ve belgelerin dışarıya çıkarılmasının “ihanet” olacağını, buna asla izin verilmemesi gerektiğini, amiri durumundaki dönemin Başbakanı Erdoğan’a tane-tane anlattığını daha önce söylemişti.
Aldığı yanıt ne idi; (mealen) “Sayın Paşam, izin vermezsek olmaz. Biz Askeri Vesayeti kaldırmak için geldik. Siz izin verin belgelerden istediklerini alsınlar. Nihayetinde alan da bir Hakim. Gerekli izni verin, girsinler…”
İlker Başbuğ’un bu kanunsuz emre uyması, onu da 813 vatan evladının katledilmesinin sorumluluğundan kurtarmaz. Hesap vermelidir…
Fakat esas suçlu, FETÖ militanlarına “Kozmik Odaya girme” iznini veren dönemin Başbakan’ı Erdoğan’dır.
Değerli Okurlar; Bu günkü gibi kapalı, her alanda baskı uygulanan rejimlerde, fısıltı gazetesi, komplo teorileri bolca uçuşur. Elimizde şimdilik devlet belgelerine ulaşma olanağımız da yok. Üstelik Erdoğan, Başbuğ’un bu iddiasını rahatlıkla yalanlayacaktır! Bu işin hesabı inşallah Erdoğan seçimle gönderildikten sonra sorulur…
Faka benim birebir bölgedeki dostlarımdan, vatanı aziz bilen devlet görevlilerinden öğrendiğim bir konu var. O da şudur; Kozmik Oda belgeleri FETÖ tarafından CIA’ya servis edildikten sonra, CIA Türk Devletinin PKK ve PYD terör örgütleri içine sızdırdığı vatan evlatlarının listesini PKK’ya verdi. PKK önderliği de 73 adet gizli görevliyi anında infaz etti! Bu açık bilgidir. İsteyen Güneydoğu bölgemizdeki “Korucu” olarak görev yapan aşiretlerle konuşur, öğrenir.
Şimdi anladınız mı, kim PKK’ya-FETÖ’ya-CIA’ya hizmet edip, kendi evlatlarının kanlarını şerbet niyetine içmiş? Kimin ellerinde Türk Devletinin gizli görevlilerinin kanı varmış?
Not; Suruç’ta yaşanan feci olay, AKP önderliğinin seçim kaybetmemek için neler yapabileceğinin en son göstergesidir. Uzun namlulu ağır silahlarla seçim propagandası yapmanın, Valilerin de bu rezilliği görmezden gelmelerinin sonucu 4 vatandaşımız öldü, 8 kişi de yaralandı! Vatandaşın güvenliğinden kim sorumlu bu ülkede? Türgev mi, Ensar Vakfı mı, Hizbullah mı, Süleymancılar mı, Menzilciler mi, Işıkçılar mı, kim? Bu saydıklarım Türk Devletinin tepesinde değiller mi? Vah benim yalnız ve güzel ülkem, vah…
Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Haziran 2018 Rifat Serdaroğlu