Şoför, defalarca kaza yaptığından ehliyeti temelli kaybetmiş! Motor, tam bir metal yorgunu, cıvatalar sıyırmış! Kaporta, son egzoz arızasından bu yana dökülmüş alt takımdan ses geliyor! Lastikler desen tam birer fersude, artık yama tutmaz hale gelmiş! Araba acemi tamircilerin elinde hırpalandıkça hırpalanmış! Bu arabayı yürütecek, olmazsa da “Yerli ve Millisini” yapacak babayiğit ise ortalarda yok! TOBB’çu Başkan “Ben yaparım Reis, yeter ki siz arkadan ittirin” diye söz verdiğinden beri telefonlara çıkmaktan korkuyor! TOBB’da oyuncak araba toplamaya başlamış, Reis sorarsa “model belirliyoruz abi” desin diye! Bu arabanın değil 2019’a, Kasımpaşa’ya kadar gidebilmesi çok zor! Araba dökülürken Reis arabaya iki yardımcı tutmaya karar verdi; 1) Devret Bahçeci, 2) Etekli Bahçeci Tansu Uçuran… Araba da keyif de Reisin! Kimi isterse yanına yardımcı alabilir, kimse karışamaz. Fakat insaniyet icabı biz yine uyarı görevimizi yapalım da gerisi onun bileceği iş! Bu iki yardımcı adayı var ya! Bunların bastıkları yerde ot bitmez. Maşallah dedikleri çocuk en fazla 6 ay yaşar. Bu dediklerim tecrübe ile sabittir. Bak anlatayım; Devret Bahçeci; Bu zat 20 senedir partisinin başında. Bir defa dahi Başbakan olabildi mi? 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde Türk Milleti bu zata 80 MV verdi, 5 ay sonra MV sayısını yarıya yani 40’a düşürdü! Bu hezimetin dünyada eşi emsali yoktur. Bu kişi dün “hırsız” dediği, dün “kandil uşağı” dediği adamın karşısında bugün esas duruşta bekler! Bir daha ki seçimde kendi bile MV seçilemeyeceği için senin yardımcılığına tav olmuş durumda. Yani bu kişi seni taşıyamaz, kendini sana taşıtır. Bunu yanına aldın mı bil ki seni de aşağıya, ta esfeli safiline kadar çekecektir… Etekli Bahçeci’ye gelince; Bu kişi Genel Başkan seçildiğinde partide 178 MV vardı. İstikrarlı bir çizgi izleyip 1995’te 135 MV’ne, 1999’da 85 MV’ne, 2002’de ise sıfıra düşürdü. O da mal varlığının hesabını doğru düzgün veremeyenlerdendir. Bu yüzden Erbakan’la birlikte olmadı mı? Siyasette başarının yerini hiçbir mazeret tutmaz, her şey sonucuyla ölçülür. Bunlardan sana fayda gelmez. İstersen bu iki faydasızın yanlarına bir de Mesut Yılmaz’ı al! O da istikrar içinde parti sıfırlama ustasıdır. 292 MV ile aldığı ANAP’ı sıfırlayıp, sadece kendisini Rize’den bağımsız MV olarak seçtirmeyi başarmış biridir! Sana önerim şudur; Senin derdin çok büyük. Hani doktorun “ne isterse verin yesin” dediği hastalıklar var ya, senin derdin aynen öyle. Bu başı yastıktan kaldıracak bir doktor daha anasından doğmadı! Senin derdini çözecek “Muska” yazacak nefesi kuvvetli Hoca da yok! Fesli şarlatan- Cübbeli Hoca- Tahttaki Menzilci- Hizbullahçılar-Aczimendiler-Nurcular-Nakşiler-Halidiler bir araya gelseler bile sana yazacakları muska hiçbir işe yaramaz. Seni bu duruma iki şey düşürdü; 1) Bitmeyen hırsın dinmeyen kibrin, 2) Pers Prensi Reza Zarraf’a bulaşman! İnönü’nün dediği gibi “Artık seni ben bile kurtaramam!” Senin devrin sonuna yaklaşıyor. Artık hesap verme zamanı! Hem de sülalece hesap verme zamanı! Sen, beni dinle de bu hesap gününe hazırlan. Eğer hesabını düzgün veremezsen sonun çok kötü olur be usta! Demedi deme… Not; Eski Bakanın saatçi Zafer ile kutucu bankacının tutuklanmaları kararı için “Bu karar Türkiye’ye karşı yapılmıştır” dedin! Bu ağır yükü ülkemizin üstüne yıkamazsın. Kim paraları götürdüyse, kim hırsızlık yaptıysa, kim “hayırsever” Rıza’dan rüşvet aldıysa, kim bu hırsızları korumuşsa, suçlu odur. Ceremesini bize ödetmeye kalkma. Sarımsağı kim yediyse, yediği yeri kokutsun! Türk Milletini bu pisliğe bulaştıramazsın… Sağlık ve başarı dileklerimle 11 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu