Başarının yerine, hiçbir mazereti koyamazsınız. Siyasetin temel ilkelerinden olan bu sözden hareketle şunu söyleyebiliriz; Başarısızlığı, hiçbir medya organı veya propaganda ile sürekli olarak saklayamazsınız. Çünkü başarısızlığın yaydığı koku, yerini hep belli eder! Örnekleyelim; Doların 4 TL, Avronun 5 TL, Benzinin 6 TL olduğu, her şeyin fiyatının yükseldiği asgari ücretin, işçinin, emeklinin, çiftçinin gelirinin düştüğü bu ortamda AKP iktidarı, “Türkiye %11 büyüdü” derse, hiçbir yalaka basın organı vatandaşın kanaatini değiştiremez. 15 Temmuz’dan bu yana AKP iktidarı, tutuklatarak-işinden atarak- hakkında işlem yaptırarak 402 binden fazla vatandaşı mağdur etti. Ama FETÖ’yu devlete sokan, örgütü darbe yapacak güce ulaştıran, devletin sırlarının çalınmasına sebep olan, AKP’li siyasetçileri soruşturmaz ve suçu zavallı askeri öğrencilere atmaya kalkarsa, zaytung adlı siteyi satın alsa bile halkı inandıramaz… AKP ve tutsağı MHP son çare olarak, seçim yasası ile oynadılar. Yeni ittifak yasası da AKP-MHP’yi kurtaramayacaktır. Çünkü bu baş, bu yastıktan kalkmaz! Türk demokrasisi için kara leke olarak tarihe geçecek bu yasa kaldırılmalıdır… AKP, bugüne kadar her seçim öncesinde propaganda gücü ve medya desteğinin yanında, seçim yasası ile oynayarak, hileye başvurarak, para ve yiyecek paketleri dağıtarak seçim kazandı. -Seçimlerde en önemli konu, oy kullanan vatandaşların seçime “Güven” duymalarıdır. Oylarının çalınmadığından veya seçime hile karıştırılmadığından emin olurlarsa, ülke seçim sonrasında da huzur ve barış içinde olur. Dünya siyaset tarihi, kendi yararına seçim kanunu hazırlayanların, kendi hazırladıkları yasalarla kaybettiklerinin örnekleriyle doludur. Örneğin Özal! Özal her seçim öncesi, kendi yararına değişiklik yaptırır seçime öyle giderdi. Siyasi yasakları TBMM de kaldırmayıp, referanduma götürmesi de onun ayıplarındandı. 1991 seçimleri için hazırlattığı yasa, partisinin %21,75’e düşmesine sebep oldu ve onun bitişine yol açtı! AKP ve MHP önderliklerinin planlayarak, bir gece baskını ile yasalaştırdıkları seçim kanunu ise kelimenin tam anlamıyla rezilliğin daniskasıdır. Halk diliyle söylemek gerekirse, yapılacak hırsızlıklara şimdiden kılıf hazırlamaktır. -AKP-MHP ittifak seçim kanunu, 16 Nisan 2017 referandumunda yapılan “Mühürsüz zarf-mühürsüz oy” hırsızlığını örtmek için yapılmıştır. -Mühürsüz zarf ve mühürsüz oy pusulası kullanılması, halkın zaten sarsılmış olan seçime güven duygusunu tamamen yıkar. Kimseyi sandığa götüremezsiniz! -Vali, “Şu seçim bölgesinde güvenlik yok diye” emir verecek, polisler sandığı alıp götürecek! Nerede seçim güvenliği, nerede milli iradenin sandığa doğru olarak yansıması? -Kolluk güçleri istedikleri kişileri sandık bölgesi dışına çıkarabilecek. Doğu ve Güneydoğu’da veya Ege’nin bir dağ köyünde Jandarmanın böyle bir haksız müdahalesine karşı direnecek, hakkını arayacak vatandaş var mı? Seçmeni, Jandarma-Polis ile uzaklaştır, fazladan basılan oy pusulaları ile sandığı doldur! Oh seçime bak! -İttifak yapan partilerden biri yüzde bir oy alsa bile barajı geçmiş sayılacak ama yüzde 9,99 oy alan partinin oyları çöpe gidecek! Böyle “Adaletsiz” bir seçim olmaz, olamaz! -Sandık Kurulu Başkanları, partilerin gösterdiği adaylar arasından değil, iktidarın göstereceği kamu görevlileri tarafından seçilecek! Hangi Kamu Görevlisi? 16 yılda AKP’nin devlete yerleştirdiği militanlar mı, tarikatların elemanları mı? Anayasa Mahkemesi, bu yasayı anında bozup TBMM’ye iade etmelidir. Eğer bu ülkede hukukun kırıntısı kaldıysa böyle olması gerekir. Aksi olursa, yapılacak seçimlerin Libya-Irak-Azerbaycan seçimlerinden farkı kalmaz. Kaddafi ve Saddam zamanında bunlar bir gün önceden seçim sonuçlarını emrederler ve o sonuçlar sandıktan çıkardı! Azerbaycan’da ise “Seçim Kurulu” Avrupa’ya, seçimden bir gün önce, seçim sonuçlarını yanlışlıkla açıklamıştı! Ertesi günkü seçimi, önceki gün açıklanan sonuçla Aliyev %94 oyla kazanmıştı! Anayasa Mahkemesi, Türk Milleti nezdinde itibarı kalmamış AKP-MHP ortaklığının hazırladığı bu “Kılıf Hazırlama” yasasını, Türk Demokrasisi ve Türk Milletinin özgürlüğünün devamı için mutlaka iptal etmeli ve tarihi bir görev yapmalıdır… Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mart 2018 Rifat Serdaroğlu