Yer; İzmir-Üçkuyularda “Sıkıyönetim Mahkemesi” olarak düzenlenen
Hava Harp Okulu Binası.
Tarih; 25 Mart 1984 Yerel Seçimler öncesi.
Dönemin DYP Genel Başkanı rahmetli Dr. Yıldırım Avcı; “1946 Seçimleri Türk Siyasi Hayatına Sürülmüş Kara Lekedir” dediği için, Sıkıyönetim Komutanlığının emriyle yargılanmaya başlanmıştı.
Dr. Yıldırım Avcı, bir tıp adamı ve beyefendi idi.
Elbette ki onu yalnız bırakmayıp, Avcı’ya refakat ettik.
Mahkeme öncesi askerler, Avcı’yı yüzü duvara dönük olarak oturttular.
Aynı gün, TİKKO Davası sanıklarından 100 kişi civarında gençler de askerlerin çemberinde idiler.
Bir anda hepsi birden “Bugünün Beşleri, Yarının Leşleri” diye bağırmaya ve “Tektip” denilen üzerlerindeki giysileri yırtmaya başladılar! Ortalık birbirine girmişti. Darbenin acımasız yüzünü o salonda bir daha görmüştüm!
Gerçekten de dedikleri gibi oldu.
O günün güçlü 5 Orgeneralinden oluşan Milli Güvenlik Konseyi üyeleri, sonunda itibarsız bir şekilde can vermişlerdi!
Yaşadığım bu olayı, ister darbe ile isterse seçim yoluyla yönetime gelenlerin, demokrasiden saptıklarında başlarına ne geleceğini bilsinler diye anlattım.
Gelelim günümüze;
Geçen hafta, “Elektrik ve Maden Kanunu, TBMM’de AKP-MHP oylarıyla kabul edildi. Halkın dili ile ve bir cümle ile anlatmak gerekirse, “Yerin üstünde peşkeş çekilecek bir şey kalmadı, sıra yeraltındaki zenginliklerimize geldi!”
AKP İktidarında normal ihale yasası işlemediği için, yeraltı zenginliklerimiz de, “Hazine Garantili ve İhalesiz” iş alan bugünün ünlü 5 Paydaş Müteahhidine gidecek demektir. Bu, inşaatta da, enerjide de böyle oldu, madenlerde de böyle olacak…
Türkiye Varlık Fonu denilen “Türk Milletinin Varlıklarını yok eden” fon vasıtasıyla madenlerimiz de aynı paydaş beşliye peşkeş çekilecektir.
Türk Milletinin mallarını satan AKP, sattıkları babalarının malı imiş gibi, gerçek mal sahibi olan milletimize bilgi dahi vermiyor! Örnek İstanbul Borsasının %10’u kaça satıldı? Bilen var mı?
Kamunun malını, yasalarla oynayarak kapalı kapılar arkasında satmak, ihanettir.
Esas rezillik ve felaket ise “TC ile Katar arasında, Su yönetimi alanında işbirliği mutabakat zaptının” imzalanmasıdır.
Gelecek Bilimciler, önümüzdeki 20-25 yıl içinde, dünyada ve özellikle bölgemizde “Su Savaşlarının” çıkacağında ısrarlıdırlar.
Elin Arabı, bizi petrolünün yönetimine karıştıryormu ki, biz onu Türkiye’nin sularının yönetimine ortak edelim?
Buradan açıkça iddia ediyoruz ki;
DOĞRU Parti iktidarında, bu anlaşmalar ortadan kaldırılacak ve bugünün paydaş beşlerinden hesap sorulacaktır.
Yetti artık! Türk Milletinin varlıklarını satmayın. Satacaksanız, yurtdışındaki mallarınızı satın!
Yazıyı bağlarken Bergamus geldi ve şunları söyledi;
“Tasalanma evlat. Siz millet olarak bu vatanı ve varlıklarınızı can vererek aldınız. Satılan bu malların parası Katarlıların değildir. Sizden çalınan ve yurtdışında istiflenen paralarla alınıyor bunlar. Sahibi de sizsiniz. Siz nasılsa bunları geri alacaksınız. Ama, Türk Milletine bu ihaneti yapanların leşlerini, bu topraklara gömmeyin. Kirletmeyin şehit kanı ile sulanmış bu mübarek toprakları.
Sahiplerine verin, onlar gömsün…
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Kasım 2020
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı