Cehalet ve İhanet birleşirse, ortaya “Felaket” adlı bir şeytan çıkar.
14 senelik AKP İktidarının sonunda Türkiye’mizde her yönüyle büyük bir felaket yaşıyoruz.
Erdoğan ve AKP Hükümetlerinin “GÖZ YUMMALARI ve İŞBİRLİĞİ” yüzünden ülkemize giren tonlarca bomba, on binlerce ağır ve uzun namlulu silah ve binlerce katil militan, her gün çocuklarımızın canlarını almaya devam ediyor!
Bu cinayetlerin siyasi sorumluları ise büyük bir pişkinlik ve ahlaksızlıkla yerlerinde oturmaya ve yıkıma seyirci kalmaya devam ediyorlar!
Kendi gelecekleri ve korkuları için, haram paralarını ve ihanetle süslenmiş koltuklarını korumak uğruna, Türk Milletinin geleceğinin yok edilmesine izin veriyorlar!
İşte size felaket…
Kendi adamlarına kurdurdukları vakıfların okullarında, küçücük çocuklar öğretmen müsveddeleri tarafından defalarca ve senelerce tecavüze uğrarlar! Bunlar kuldan utanmadan, Allah’tan korkmadan o vakıflara gidip, nutuk atarlar!
Türkiye’de Anayasa ve Yasalarla kurulması yasak olan, on binden fazla “Kaçak Kur’an Kursu” , AKP’nin göz yumması yüzünden faaliyet göstermektedir.
Burada ehliyetsiz, çapsız kişiler İslam Dinini öğretmek iddiasıyla, çocuklara her türlü tacizi yapmakta ve bu çocuklar birer Cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirilmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığından ve Diyanet İşleri Başkanlığından izinsiz olan bu kaçak kurslar, aynı zamanda İslami Terör örgütlerinin eleman ihtiyaçlarını da karşılamaktadır.
Allah aşkına, bunun adı felaket değil de nedir?
Anayasamızın 141. Maddesi, “Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir” demektedir.
Sadece “Gazetecilik” yaptıkları Anayasa Mahkemesi kararı ile kesinleşen iki gazetecinin davasını 12 ülkenin Büyükelçisi ve Başkonsolosu mahkeme salonuna gelerek izlemek istedi.
Fakat mahkeme “Gizlilik Kararı” aldı! Bu kararın alınmasında “Onu öyle bırakmam” diyen kaçak sarayın etkisi tartışılamaz…
Bir ülkenin en büyük zenginliği “Hukuk Devleti” olmasıdır.
AKP İktidarı döneminde bu ilke yerle bir edildi ve adalete olan güven vatandaş nezdinde dibe çöktü.
Alın size bir felaket daha…
Bunların hepsi tamam ve doğru da, boğazına kadar harama bulaşmış utanmayı bırakmış bir iktidarı demokratik rejim içerisinde kalarak nasıl ve kiminle indireceğiz?
CHP, AKP’yi devirip iktidar olabilir mi? Böyle bir gayret, çalışma var mı?
MHP, ister Bahçeli ile ister başka biri ile sizce iktidara aday bir parti midir?
Bu görevi yapacak yeni bir siyasi oluşum gerçekleştirilmezse, bu sapkınlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tabutuna son çivileri de çakacaklar.
Yıllardır yapılması gerekeni anlatıyor, yazıyoruz. Hadi biz derdimizi anlatamadık!
Sadece bu hafta 26 vatan evlâdını toprağa verdik. 100’ ün üstünde çocuğumuz yaralandı, sakat kaldı. Bu da, felaketin boyutunu anlatamadı değil mi?
Yozgat-Sorgun’da ezanı huşu içinde dinleme pozu veren Cumhur’un Başı, Ensar Vakfında tecavüze uğrayan bebeler için tek laf etmedi!
Bu da uyandırmadı değil mi?
Cumhur’un Başı, “Hayırsever, başarılı bir iş adamıdır” dediği Reza Zarrab adlı soyguncu için de tek laf edemedi! Devletin soyulması da Türk Milletini uyandırma görevini yapamadı, değil mi?
Bitmedi çilemiz, bitmedi gitti…
Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Mart 2016
Rifat Serdaroğlu