Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

CESUR YÜREK KİZİROĞLU

CESUR YÜREK KİZİROĞLU 298 Sayılı Kanunun 111. Maddesi; “Yüksek Seçim Kurulunun re’sen veya itiraz üzerine vereceği kararlar KESİNDİR.” YSK, AKP’nin “Haydi Bismillah” diye başlayan oyun havası ritmindeki seçim şarkısını yasakladı. YSK’nın karar gerekçesinin halk dilindeki açılımı şudur; “Bakın ey bademler! Haydi Bismillah, deyip göbek atmak belki sizlere yakışır ama kutsal dinimize yakışmaz. Canınız oynamak isterse, çağırın bir zurnacı bir de darbuka sabaha kadar oynayın. Pastadan da Kur’an-ı Kerim yapıp afiyetle yiyin. Zaten Anayasa Mahkemesi sizi lâiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğiniz için mahkûm etmedi mi? Siz kimi kandırıyorsunuz? Yasak kardeşim, bu şarkıyı seçimlerde kullanamazsınız…” Karar bu! Bu karar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünü bağlar ve yasaya göre bu karara itiraz edilemez, karar kesindir! Herkes YSK kararlarına uyar ama Bademler uymaz! Niye uymazlar? Çünkü “Hukuk Devletine” ve “Pozitif Hukuka” inanmazlar. Bademler sözüm ona demokrat görünürler ama Cumhuriyete, Hukuk Devletine, Pozitif Hukuka, Çağdaşlığa, Kadın-Erkek eşitliğine asla inanmazlar… Erdoğan tarafından şimdilik kaydıyla Genel Başkanlık koltuğunda bulunan, partisinde çalışacağı insanları dahi kendisi seçemeyen, listesi alttan delinmiş, dış politikada-terörde-ekonomide şapa oturmuş Kiziroğlu namlı Başbakan Davutoğlu, sözünü kimseye dinletemeyince, hedefine YSK’yı oturttu! Partisinin, 13 yıllık tek başlarına iktidarlarında yapamayıp da şimdi gerçekleştireceklerini söyledikleri, ama bunları yapacaklarına kendilerinin de inanmadığı seçim vaatlerini açıkladığı toplantıyı YSK’ nın yasakladığı şarkıyla açtı, iyi mi? Kiziroğlu’nun böyle davranmasının halk dilindeki gerekçesi şudur; “Ulan ne iş be! Kimsenin beni taktığı yok! Başbakanlıktaki hizmetliler bile takmıyorlar! Bir çay istiyorum, önce saraya soralım abi diye, yarım saat sonra buz gibi çay geliyor abi! Ben de bunalınca, YSK’ya kafa atmak zorunda kaldım. Cezam neyse razıyım Hâkim amca…” İmam cemaate yatsı namazını kıldırırken, akşam yemeğinde yediği kuru fasulye onu iyice sıkıştırmış. İmam kendisini sıkmış, sıkmış ama tutamamış ve sesli olarak yellenmiş! Kimsenin duymadığını sanarak kıldırmaya devam etmiş ve sonunda selam verip namazı tamamlamış. İmam, cemaate yüzünü dönünce, Kocapabuçlardan Hacı Halil Ağayı karşısında görmüş! Halil Ağa gür sesiyle İmama; “Behey Gafil, senin namazda yellenmen Allah ile senin arandaki bir iş, hesabını ona verirsin. Ama sen hiç düşünmedin mi ki, sen yellenirsen cemaat s.çar? Senin bu kadar insanın namazını-ibadetini sakatlamaya ne hakkın var?” diyerek fırçayı atıvermiş… Bir ülkenin Başbakanlık koltuğunu işgal etmekte olan bir kişi, bilerek, isteyerek, sonunu düşünmeden, üç-beş oy uğruna yasaları çiğnerse neler olur bilir misiniz? -Yasa çiğneyen Başbakanın Milletvekili, gider gazete basar. Bununla da yetinmez, bunları dövmek lazım diye vandallığa çanak tutar. -Kabadayı geçinen bir sepet, 4 adet adamını gazetecinin evinin önüne gönderir ve adamcağızın ağzını burnunu kırdırır! -Polisin bir kısmı “TC Devletinin Polisi” olduğunu unutur ve kendini Yargıç yerine koyup, ceza vermeye kalkar. -Ortalık, “Başbakan Yasaları takmıyorsa, ben enayi miyim, ben de takmam” diyen serserilerle dolar. Ülkede kargaşa, kavga hüküm sürmeye başlar. Olan Anayasa ve yasalara uyan, helal yoldan nafakasını temin edip ailesini geçindirmeye çalışan dürüst, korunmasız vatandaşlara olur! Anladın mı Kiziroğlu? Bir de seni Profesör yapmışlar! Bak bi yellendin, her yeri bok götürüyor… Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Ekim 2015 Rifat Serdaroğlu  
Ekleme Tarihi: 06 Ekim 2015 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

CESUR YÜREK KİZİROĞLU

CESUR YÜREK KİZİROĞLU

298 Sayılı Kanunun 111. Maddesi;
“Yüksek Seçim Kurulunun re’sen veya itiraz üzerine vereceği kararlar KESİNDİR.”

YSK, AKP’nin “Haydi Bismillah” diye başlayan oyun havası ritmindeki seçim şarkısını yasakladı.
YSK’nın karar gerekçesinin halk dilindeki açılımı şudur;
“Bakın ey bademler! Haydi Bismillah, deyip göbek atmak belki sizlere yakışır ama kutsal dinimize yakışmaz. Canınız oynamak isterse, çağırın bir zurnacı
bir de darbuka sabaha kadar oynayın. Pastadan da Kur’an-ı Kerim yapıp afiyetle yiyin. Zaten Anayasa Mahkemesi sizi lâiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğiniz için mahkûm etmedi mi? Siz kimi kandırıyorsunuz?
Yasak kardeşim, bu şarkıyı seçimlerde kullanamazsınız…”

Karar bu! Bu karar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünü bağlar ve yasaya göre bu karara itiraz edilemez, karar kesindir!
Herkes YSK kararlarına uyar ama Bademler uymaz! Niye uymazlar?
Çünkü “Hukuk Devletine” ve “Pozitif Hukuka” inanmazlar.
Bademler sözüm ona demokrat görünürler ama Cumhuriyete, Hukuk Devletine, Pozitif Hukuka, Çağdaşlığa, Kadın-Erkek eşitliğine asla inanmazlar…

Erdoğan tarafından şimdilik kaydıyla Genel Başkanlık koltuğunda bulunan, partisinde çalışacağı insanları dahi kendisi seçemeyen, listesi alttan delinmiş,
dış politikada-terörde-ekonomide şapa oturmuş Kiziroğlu namlı Başbakan Davutoğlu, sözünü kimseye dinletemeyince, hedefine YSK’yı oturttu!

Partisinin, 13 yıllık tek başlarına iktidarlarında yapamayıp da şimdi gerçekleştireceklerini söyledikleri, ama bunları yapacaklarına kendilerinin de inanmadığı seçim vaatlerini açıkladığı toplantıyı YSK’ nın yasakladığı şarkıyla açtı, iyi mi?
Kiziroğlu’nun böyle davranmasının halk dilindeki gerekçesi şudur;
“Ulan ne iş be! Kimsenin beni taktığı yok! Başbakanlıktaki hizmetliler bile takmıyorlar! Bir çay istiyorum, önce saraya soralım abi diye, yarım saat sonra buz gibi çay geliyor abi! Ben de bunalınca, YSK’ya kafa atmak zorunda kaldım. Cezam neyse razıyım Hâkim amca…”

İmam cemaate yatsı namazını kıldırırken, akşam yemeğinde yediği kuru fasulye onu iyice sıkıştırmış. İmam kendisini sıkmış, sıkmış ama tutamamış ve sesli olarak yellenmiş! Kimsenin duymadığını sanarak kıldırmaya devam etmiş ve sonunda selam verip namazı tamamlamış.
İmam, cemaate yüzünü dönünce, Kocapabuçlardan Hacı Halil Ağayı karşısında görmüş!
Halil Ağa gür sesiyle İmama; “Behey Gafil, senin namazda yellenmen Allah ile senin arandaki bir iş, hesabını ona verirsin. Ama sen hiç düşünmedin mi ki, sen yellenirsen cemaat s.çar? Senin bu kadar insanın namazını-ibadetini sakatlamaya ne hakkın var?” diyerek fırçayı atıvermiş…

Bir ülkenin Başbakanlık koltuğunu işgal etmekte olan bir kişi, bilerek,
isteyerek, sonunu düşünmeden, üç-beş oy uğruna yasaları çiğnerse neler olur bilir misiniz?
-Yasa çiğneyen Başbakanın Milletvekili, gider gazete basar. Bununla da yetinmez, bunları dövmek lazım diye vandallığa çanak tutar.
-Kabadayı geçinen bir sepet, 4 adet adamını gazetecinin evinin önüne gönderir ve adamcağızın ağzını burnunu kırdırır!
-Polisin bir kısmı “TC Devletinin Polisi” olduğunu unutur ve kendini Yargıç yerine koyup, ceza vermeye kalkar.
-Ortalık, “Başbakan Yasaları takmıyorsa, ben enayi miyim, ben de takmam” diyen serserilerle dolar. Ülkede kargaşa, kavga hüküm sürmeye başlar.
Olan Anayasa ve yasalara uyan, helal yoldan nafakasını temin edip ailesini geçindirmeye çalışan dürüst, korunmasız vatandaşlara olur!

Anladın mı Kiziroğlu? Bir de seni Profesör yapmışlar!
Bak bi yellendin, her yeri bok götürüyor…

Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Ekim 2015
Rifat Serdaroğlu

 



Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.