24 Mayıs 2017 tarihinde “Yamuk Ağaç/Düz Baston” başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazıyı hatırlamak isteyenler şu linki tıklayarak okuyabilirler; https://rifatserdaroglu.com/2017/05/24/yamuk-agac-duz-baston/
Bu yazı hakkında Cumhuriyet Savcısı M. E (41466) Adalet Bakanlığı-Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden izin alarak hakkımda dava açmış. Davacı; K.H (Kamu Hukuku) Suçtan Zarar Gören; Recep Tayyip Erdoğan- T.C Cumhurbaşkanı Şüpheli; Rifat Serdaroğlu Suç; Cumhurbaşkanına (Basın Yoluyla) Hakaret Sevk Maddesi; TCK 299/1, 299/2, 53 md.
Yazımı bir kez daha okudum. Yazı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bir grup konuşması üzerine yazılmış. Bahçeli konuşmasında, “FETÖ’nun siyasi ayağı ortada yoktur. Yer yarılmış ve FETÖ’nun siyasi ayağı içine girmiştir” diye sormaktadır? Ben de Bahçeli’ye şu öneride bulunmuşum; Özel garajınızdaki klasik arabalarınızdan birine binin, Beştepe Sarayına gidin ve şu soruları sorun; -Reis, 17/25 Aralık hırsızlıkları ortaya çıkana kadar, sen FETÖ’nun ne olduğunu anlamadın mı? -Bunlar Kozmik Odaya senin iznin olmadan nasıl girdiler? -Senin iznin olmadan, nasıl terfi edip de darbe yapacak güce eriştiler? -Ne istedilerse verdim ve bizim FETÖ ile menzilimiz bir olduğu için yardım ettik diyen sen değil misin? -Menziliniz FETÖ ile aynı ise, yeni ortağınız olarak bizim de menzilimiz aynı mı?
Savcı Bey bu yazı içinde “Cumhurbaşkanına hakaret” fiilini nasıl buldu ben anlayamadım. AKP Genel Başkanı Tarafsız Bağımsız Cumhurbaşkanı şu sözleri kamuoyu önünde söylemedi mi? Din Şura’sında; - “Cemaate (FETÖ) ben de yardım ettim. Rabbim ve milletim bizi affetsin.” Harp Akademilerinde; - “Bu operasyonlarla şahsım başta olmak üzere, tüm ülke (!) yanlış yönlendirildi,
kandırıldık.” Din Şura’sında; - “Aynı menzile giden farklı yollar olarak görüp yardım ettiğimiz cemaat bizi aldattı.” Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ; - “Erdoğan’a Kozmik Odaya girenlerin niyeti kötü dedik ama Başbakan izin verdi.”
Bunların hepsini Erdoğan söyledi. Bugüne kadar da inkâr etmedi. Üstelik elimizde yazılı-sözlü-renkli görüntülü kayıtlar da var! Soralım o zaman, Erdoğan söyleyince ve söylediğini inkâr etmeyince suç olmuyor da Serdaroğlu bu sözleri yazınca mı suç oluyor? Hem de hakkında 4 yıl hapis cezası istemiyle dava açılıyor?
Bakın Savcı Bey; Şu an yürürlükte olan Anayasanıza göre, Erdoğan’ın söyledikleri hem suçtur hem de suçun işlendiğinin itirafıdır. “Ben suç işledim ama, beni affedin” deyince, işlenen suç ortadan kalkıyor mu? Soruşturma açacaksanız sözleri ve eylemleriyle kimler FETÖ’ne yardım ve yataklık ettilerse onlara açın, bana değil! Ben Anayasayı, demokrasiyi, lâik Cumhuriyeti, Hukuk Devletini, Atatürk ilke ve devrimlerini savunuyorum. Yani sizlerin Anayasa ve Yasalara göre yapmanız emredilen işleri yapıyorum. Bu yüzden yargılanıp, bir de ceza alırsak ne gam! Sizinle mahkemede nasılsa görüşeceğiz. Sicil numaranızdan anladığıma göre yaşınız oldukça genç. Yaşça ve deneyimce sizden büyük olan biri olarak size tavsiyem şudur; Görevinizi Anayasa, Yasalar ve vicdanınızın emrettiği gibi yapın. Nerede bir devlet düşmanı, hırsız, rüşvetçi, aniden zengin olan bir siyasetçi varsa yakasına yapışın! Devletin içindeki birtakım alçaklara sırtını dayayan mafya bozuntularına ve onları koruyanların yakasına yapışın. Organize suç örgütü gibi çalışan ve bunu aleni olarak yapan siyasi partilerin yakasına yapışın. Dini kullanarak Türk Milletini soyan alçakların yakalarına yapışın.
Siz görevinizi bu usullerde yaparsanız, elbette ki hem devlette hem de milletin gönlünde yükselirsiniz. Görev yapan hiçbir Cumhuriyet Savcısının “Zekeriya Öz” konumuna düşmesini hiç istemeyiz. Çok yaşayın Savcı Bey…
Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu