Bu ülkenin yönetimine talip olanlar, seçim kazanmak için her türlü çirkinliğe hileye başvuranlar, demokrasiyi kendilerini menzile götürecek bir araç olarak görenler, davasının başarıya ulaşması için papaz elbisesi giymeyi göze alanlar, Habur’da seyyar mahkeme kurup PKK’lı katilleri serbest bırakanlar, FETÖ denen belayı 11 yıl boyunca besleyip devletin ve ordunun tepelerine yerleştirenler, modern devlet ekonomisini (hesap sorulabilir olmak) terk edip köy bakkalı anlayışıyla ekonomiyi yönettiğini sananlar, doları 5 TL’nin üzerine çıkarıp Türk Milletini zamlar karşısında ezilmeye mahkûm edenler şunu bilmelisiniz; 2002 yılından bu yana, başımıza gelen iç ve dış kaynaklı belaların sebebi ve siyasi sorumluları ülkeyi yönetenler olarak sizlersiniz. Hiçbir şey bilmemenize fakat biliyormuşçasına olan tavrınız ve cehaletiniz ile başımızı dertten derde sokanlar sizlersiniz.
ABD’ye gidip, “TBMM’de çoğunluk bizde, ABD Askerleri Türkiye’de konuşlanabilir, ben size söz veriyorum” diyen sizsiniz. TBMM’de 1 Mart tezkeresi geçmeyince, Türk Askerinin başına çuval geçirilmesini hazmeden ve “Ne Notası yahu, müzik notası mı” diyen sizlersiniz.
2003-2004 yıllarında, Türkiye’ye istihbarat vermeyerek çok sayıda askerimizin PKK tarafından şehit edilmesine ve ABD’nin PKK’yı desteklemesine ses çıkarmayan sizlersiniz.
Zarrab denen sahtekârı önce “Hayırsever” sonra “casus” ilan eden ve Türkiye’yi dünyaya rezil eden sizlersiniz.
IŞİD’in Musul Mali Emiri olan Salim Mustafa Muhammed El Mansur denen katili, 2017 başından beri Türkiye’de barındıran sizlersiniz.
Türkiye’yi, “Hukuk Devleti” olan ülkeler arasında 130’ncu sıradan 103’cülüğe düşüren ve Türk Yüksek Yargısını FETÖ’ne teslim etmek için koca ülkeyi referanduma götüren yine sizsiniz. (Mezardakiler de oy kullansın- Okyanus ötesine minnettarız)
Rahip Brunson davasında, “Ver Papazı, al papazı” deyip Türkiye’nin Hukuk Devleti olmadığını dünyaya ilan eden sizlersiniz.
Yurtdışında tek kuruşluk birikimleri olmayan iki Bakanı, Türkiye’den dışarı çıkamaz hale getiren ve bu yaptırımların “Dikkat edin sıra, yurtdışında milyarlarca doları bulunanlarda” demek olduğunu hala anlamayan sizlersiniz…
Sözün özü; Siz Türk Devletini yönetemediniz. Kendiniz gibi ne kadar beceriksiz zavallı varsa etrafınıza topladınız ve Türkiye’yi hür dünyada tek dostu kalmamış, hukuk devleti ilkesi yerlerde sürünen, ekonomik olarak tükenme noktasına gelmiş, yolsuzluk çamuruna itilmiş bir devlet haline getirdiniz…
Değerli Okurlar; Bu yazdıklarımdan sakın ola ki ABD’yi desteklediğimiz anlayışı çıkmasın. Ama sizler, yani Türkiye’yi yönetenler ABD ve diğer emperyalist devletlerin bölgemiz hakkındaki yüzlerce yıllık projelerini bilmez ve kendilerini uyaranları dinlemezseniz, üstelik bu tuzağın Eşbaşkanlığını kabul eder ve bununla gururlanırsanız sonunda kurt kapanına düşersiniz!
Şimdiki evanjelist ABD yönetimi herkesten kendisine şartsız itaat edilmesini ister. Bizdeki yönetim ile tek benzerlikleri ikisinin de “Biat Kültürüne” göre yönetmek istemeleridir.
ABD’nin çatlak Başkanı, eğer ki Türkiye üzerindeki bizce bilinen planlarını yürürlüğe koymaya kalkarsa, Türk Milleti olarak dünyayı ona dar edeceğimizi bilmelidir. ABD denen haydut devlet henüz kurulmadan binlerce yıl evvel biz Türkler dünyayı yönetiyorduk.
ABD yöneticileri şu tarihi gerçeği hiç akıllarından çıkarmamalıdır; Sizin atalarınız, Avrupa’dan sürülen it-uğursuz-katillerden ve hastalıklı fahişelerden oluşan güruhlardır. Sizin geldiniz bozuk, tapunuz deliktir. Bir avuç toprak için Amerikan yerlilerine “Çiçek mikrobu” bulaştırılmış battaniyeler dağıtıp, bir gecede 1 milyon 200 bin Kızılderili’yi katleden, sizin o bozuk atalarınızdır! Bizim atalarımız her gittikleri yere medeniyet-adalet-özgürlük götürdüler. Kimsenin inancına karışmadılar. Teknolojik silahlarda üstünlüğünüz olabilir ama bu vatanın her bir çakıl taşı, bombalarınızdan daha büyük tehdit olur sizler için. Vietnam’da-Irak’ta-Suriye’de milyonlarca insanı çocuğu katlettiniz. Ama hep siz yenildiniz. Yine yenilirsiniz… Watch Your Step kovboy…
Not; Hulusivil Paşa “ABD’nin Bakanlarımıza yönelik skandal yaptırım kararı Türkiye’nin kutlu yürüyüşünü durdurmaya yöneliktir” dedi! Bakan Paşa, lütfen şu sorulara yanıt verir misin? -Sizin bu kutlu yürüyüşünün menzili, hedefi neresidir? Hedefi olmayan yürüyüş
olmayacağına göre şu menzilinizi açıklayıver. Yoksa kutlu yürüyüşünüzün menzili, hedefi “Aynı menzilin yolcusuyuz” dediğiniz FETÖ’nun hedefi mi? -Siz henüz birkaç aylık seçilmemiş bir Bakansınız. Daha önce tarafsız bir devlet memuru idiniz! Siz ne zamandır bu kutsal yürüyüşün yolcususunuz? Hadi de bakalım. Belki biz de senin arkana takılırız? Kim bilebilir ki?
Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Ağustos 2018 Rifat Serdaroğlu