Marika’nın zenci bir aşığı varmış. Mişon işi gereği şehir dışına çıktığında kırığını eve alırmış! Böyle bir gece zenci evde iken, Mişon zilzurna, elinde silahıyla eve gelmiş. Marika, çıplak olan zenciye telaşla “hemen merdivenlerin başına kazan gibi kıvrıl, ben Mişon’u yatırınca sen kaçarsın” demiş! Mişon merdivenlerden çıkarken yerde yusyuvarlak olmuş karaltıyı görmüş ve “Marika bu ne” diye sormuş, Marika “ne olacak, kara çamaşır kazanı” demiş. Mişon “Kazanın burada ne işi var” diyerek tekmelemiş ve zenci merdivenlerden yuvarlanmaya başlamış! Eee kazan merdivenlerden düşer de hiç ses çıkmaz mı? Zenci her basamakta ses çıkarmaya başlamış; “Dang-dong-dang-dong” diye! Merdivenlerin sonunda duvara çarpıp durunca da “danga dunga dang” diye bir ses çıkarmış! Durumu anlayan Mişon tabancasını ateşleyerek bağırmış; “Al sana kazan sesi, dang-dang-dang…” AKP İktidarının 16’ıncı yılında binlerce yalandan, bir o kadar hırsızlıktan ve her gün yapılan beceriksizliklerden sonra AKP de Marika’nın kazanı gibi, danga-dunga-dang diyerek duvara vurdu. AKP önce kardeşliğimizi, hukuk devletini, adaleti ve ekonomiyi bitirdi. Yediler içtiler, har vurup harman savurdular, Cumhuriyetin tüm eserlerini ite uğursuza peşkeş çektiler, borcu 4 (dört) katına çıkardılar. Danga dunga dank… Dış itibarımızı sıfırladılar, dünyada yapayalnız kaldık! Avrupa, Amerika bizle selamı kesti! Arap dünyasından her gün bizi aşağılayan açıklamalar geliyor. En son, İngilizlerin bile “O kaburgalarına kadar kahraman bir paşa idi” dediği Medine Müdafi Fahrettin Paşa’yı da HIRSIZ diye suçladılar. Danga dunga dank… AKP iktidarında; ÖSS soruları çalındı, ALES soruları, KPSS soruları, Polis Okulu sınav soruları, Askeri Okullar sınav soruları, TRT giriş sınav soruları dahil hepsi çalındı! Seçim sonuçları, referandum sonuçları hep şüphe ile karşılandı! Mühürsüz oy pusulaları ve zarflar bile “kanuna aykırı” olarak geçerli sayıldı! Bu oy hırsızları ile iş birliği yapanları devletin içine sokan bir tane siyasetçi yargılanmadı! İnsanların iradelerini, haklarını, emeklerini, geleceklerini çalanlara yol veren AKP Hükümetlerinin hiç mi siyasi sorumluluğu yok? Bunlar ne iş yaparlar? Bunlar dokunulmaz mı? Danga dunga dank… AKP iktidarında; Türk Devletini, Türk Milletini, Türk Hazinesini soydular! 5 liraya yapılacak işi 25 liraya yaptırdılar. Haram havuzu kurup medya grupları satın aldılar! Öylesine azıttılar ki, en sonunda beraber iş tuttukları hırsızı bile soydular! Danga dunga dank… Reza Zarrab, Türk Hazinesi soymadı mı? Dolandırdıkları parayı Zafer Çağlayan aracılığıyla yarı-yarıya kırışmadılar mı? Bakanlar, yarı-yarıya ile yetinmeyip ayrıca avanta isteyip almadılar mı? Yani sonunda ortakları olan hırsızı bile soydular… Danga dunga dank... Gerçekten artık tam duvara vurduk, daha da gidecek yerimiz kalmadı! Adam taa Amerika’dan bas bas bağırıyor; “Ekonomi Bakanı ile pazarlık yaptık, sıkışınca Damat Bey devlet bankasına talimat verip, önümüzü açıyordu. Kimine çikolata kutusunda, kimine ayakkabı kutusunda, kimine elbise torbasında paralar verdim, işte dekontları, makbuzları, ses ve görüntü kayıtları!” Rüşvet alan AKP’li Bakanlar tüm bu belgeli suçlamalar karşısında suskun kalma yolunu seçtiler. O kadar yüzsüzler ki, o kadar utanmazlar ki susmak kabullenmektir demek olan “Sükût ikrardan gelir” atasözünün canlı kanıtları haline geldiler. Bu sepetlerin gerçek yüzünü görmeyen kalmadı. Kalmadı ama Türk Milletinden de birkaç cılız sesin dışında toplu bir itiraz, demokratik bir eylem yok! Ne bekliyoruz bilemem ki! Dün bir Kuzey Avrupa ülkesinde, rüşvet alan bir siyasetçiye halkın ne yaptığını gösteren bir video izledim. En ufak bir darbe vurmadan, hırsızı tekerlekli çöp bidonunun içine sokmuşlar, adam çıkmaya çalıştıkça tekrar çöp bidonuna sokup öyle dolaştırıyorlar! Ne müthiş bir eylem değil mi? Eğer içinizden birileri hala “Artık AKP’liler de düzelir, en azından içlerinden namuslu kalanlar ayağa kalkar, isyan eder” diye düşünüyorlarsa, umutlarının gerçekleşme oranı ne kadardır biliyor musunuz? Ananas tarlasına avokado ektiği halde, tarladan muz çıkmasını bekleyen çiftçinin muz elde etme şansı ne kadarsa işte o kadardır… Danga dunga dank! Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Aralık 2017 Rifat Serdaroğlu