15 Temmuz Silahlı Kalkışma Girişimi için çok sayıda senaryo üretildi, daha da üretilecek.
Belli, net ve inkâr edilemez olan gerçek şudur;
Tamamı AKP zamanında atanmış 10 Bin civarında insan “Silahlı Terör Örgütüne Üyelikten” tutuklanmış, yaklaşık 70 Bin insan işinden atılmış, Askeri Liseler, Astsubay Okulları, Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Askeri Hastaneler, Harp Akademileri kapatılmış yerlerine “Milli Savunma Üniversitesi” kurulmuştur.
Tüm bunlar sadece bir kâğıtla, yani “Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi” ile 15 gün içinde yapılmıştır…
Soru 1: Çok ağır sonuçlar yaratacak kararların bu kadar kısa bir sürede gerçekleştirilmiş olması, önceden çok uzun bir hazırlık süresi gerektirmez mi?
Soru 2: Erdoğan bu kararları alırken, 15 Temmuz’da kendisine şartsız destek olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin onayını almış mıdır?
Soru 3: Normal Demokratik bir düzende Erdoğan bu değişikliklerin bırakın yapılmasını, isimlerini bile ağzına alabilir miydi?
Soru 4: Türk Ordusunun beslendiği damarların kökünden kesildiği, Cumhuriyet Döneminin en büyük insan kıyımının yapıldığı, TBMM’nin devre dışı bırakıldığı bu uygulamalar için Türk Milletine yeterli ve doğru bilgilendirme yapılmış mıdır?
Soru 5: Türk Devletini ve Türk Ordusunu dönüştürme işi Erdoğan ve yerli-yabancı danışmanları tarafından yapılmaktadır. Başbakan ve Hükümet sadece şekil olarak vardır. Yargı, yoğun etki altındadır. Erdoğan bu işlerde ehil midir?
Şimdiye kadar hep aldatıldığını-kandırıldığını-çok saf olduğunu söyleyen Erdoğan yine yanılıyorsa, Türk Milleti bu yıkımın hesabını kimden soracaktır?
Sayın Kılıçdaroğlu;
15 Temmuz günü, önünü arkasını düşünmeden, Cumhuriyet-Türklük-Atatürk-Demokrasi- Milliyetçilik-Bölücülük konusundaki fikirlerini ve paraya-güce karşı zaaflarını net olarak bildiğiniz Erdoğan’a, şartsız destek verip Saraya gitmiştiniz. Şunu Türk Milletine diyemediniz;
“Ey Türk Milleti, biz CHP Olarak Türk Devletinin yanındayız. Darbenin her çeşidine de karşıyız. Fakat biz AKP Hükümetinin yanında değiliz. Çünkü bu darbe girişimini yapanlar dâhil olmak üzere, tüm devlet düşmanları bizzat Erdoğan ve AKP tarafından devlete sokulmuş veya terfi ettirilmişlerdir.
Darbe girişimini bastırmak için her desteği vereceğiz ama bastırıldığı an TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırıp, bunun hesabını soracağız…”
Soru; Geldiğimiz noktadan memnun musunuz?
Sayın Bahçeli;
Size söz söylemekte çok zorlanıyorum. Hem kendi itibarınızı, hem de Partinizi bitirdiğinizin farkında bile değilsiniz! Hiç olmazsa şu soruyu düşünün;
Soru; Siz Başbuğunuz Alparslan Türkeş sayesinde var oldunuz. Başbuğun kabrini her sene ziyaret ediyorsunuz. Bir daha ki ziyarette, Türkeş’e okuduğu okul olan Askeri Lisenin kapatıldığını nasıl anlatacaksınız?
Sayın Akar;
Kendi yetiştiğiniz okulun kapatılmasına razı oldunuz. O okuldan yalnızca siz ve sizin gibiler mezun oluyorsa, sıkıntı yok, kapatılsın! Ama o okullardan çok kıymetli devlet adamları ve değerli komutanlar da çıktı. Bu okulları ıslah etmekten aciz misiniz?
Soru; Askeri Liseler kapatılırken, İmam Hatiplerin açılmasının İslam Devletine gidişin en önemli göstergesi olduğunu görmüyor musunuz?
Bir soru da Türk Milletine;
Tüm bu olanlara razı mısınız? Razı iseniz, yapacak bir şey yok.
Razı değilseniz, bu konuda yetkililere bir mail, bir e-posta, bir mektup yazacak, bir ses çıkaracak gücünüz kalmadı mı? Kendimizden başka güvenecek kimse kalmadığını görmüyor musunuz? Meydanlar niçin boş?
Not; PKK terörüyle can pahasına mücadele eden yiğitler bir-bir kara toprağa düşmeye devam ediyorlar. Ne adları bir yerlere veriliyor, ne de kimse onları umursuyor… Görev yine bize düştü!
3. Boğaz Köprüsünün adı; Pisipisine ölenler köprüsü olsun!
Osman Gazi Köprüsünün adı; Aldatıldık veya Kandırıldık köprüsü olsun!
Marmaray’ın adı; Çok safmışız be abi, geçidi olsun!
Hadi Binali, sen de ağlamaya devam et…
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
Anasayfa
Yazarlar
Rıfat SERDAROĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 1064+ kez okundu.
DARBE Mİ DEDİNİZ?
15 Temmuz Silahlı Kalkışma Girişimi için çok sayıda senaryo üretildi, daha da üretilecek.
Belli, net ve inkâr edilemez olan gerçek şudur;
Tamamı AKP zamanında atanmış 10 Bin civarında insan “Silahlı Terör Örgütüne Üyelikten” tutuklanmış, yaklaşık 70 Bin insan işinden atılmış, Askeri Liseler, Astsubay Okulları, Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Askeri Hastaneler, Harp Akademileri kapatılmış yerlerine “Milli Savunma Üniversitesi” kurulmuştur.
Tüm bunlar sadece bir kâğıtla, yani “Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi” ile 15 gün içinde yapılmıştır…
Soru 1: Çok ağır sonuçlar yaratacak kararların bu kadar kısa bir sürede gerçekleştirilmiş olması, önceden çok uzun bir hazırlık süresi gerektirmez mi?
Soru 2: Erdoğan bu kararları alırken, 15 Temmuz’da kendisine şartsız destek olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin onayını almış mıdır?
Soru 3: Normal Demokratik bir düzende Erdoğan bu değişikliklerin bırakın yapılmasını, isimlerini bile ağzına alabilir miydi?
Soru 4: Türk Ordusunun beslendiği damarların kökünden kesildiği, Cumhuriyet Döneminin en büyük insan kıyımının yapıldığı, TBMM’nin devre dışı bırakıldığı bu uygulamalar için Türk Milletine yeterli ve doğru bilgilendirme yapılmış mıdır?
Soru 5: Türk Devletini ve Türk Ordusunu dönüştürme işi Erdoğan ve yerli-yabancı danışmanları tarafından yapılmaktadır. Başbakan ve Hükümet sadece şekil olarak vardır. Yargı, yoğun etki altındadır. Erdoğan bu işlerde ehil midir?
Şimdiye kadar hep aldatıldığını-kandırıldığını-çok saf olduğunu söyleyen Erdoğan yine yanılıyorsa, Türk Milleti bu yıkımın hesabını kimden soracaktır?
Sayın Kılıçdaroğlu;
15 Temmuz günü, önünü arkasını düşünmeden, Cumhuriyet-Türklük-Atatürk-Demokrasi- Milliyetçilik-Bölücülük konusundaki fikirlerini ve paraya-güce karşı zaaflarını net olarak bildiğiniz Erdoğan’a, şartsız destek verip Saraya gitmiştiniz. Şunu Türk Milletine diyemediniz;
“Ey Türk Milleti, biz CHP Olarak Türk Devletinin yanındayız. Darbenin her çeşidine de karşıyız. Fakat biz AKP Hükümetinin yanında değiliz. Çünkü bu darbe girişimini yapanlar dâhil olmak üzere, tüm devlet düşmanları bizzat Erdoğan ve AKP tarafından devlete sokulmuş veya terfi ettirilmişlerdir.
Darbe girişimini bastırmak için her desteği vereceğiz ama bastırıldığı an TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırıp, bunun hesabını soracağız…”
Soru; Geldiğimiz noktadan memnun musunuz?
Sayın Bahçeli;
Size söz söylemekte çok zorlanıyorum. Hem kendi itibarınızı, hem de Partinizi bitirdiğinizin farkında bile değilsiniz! Hiç olmazsa şu soruyu düşünün;
Soru; Siz Başbuğunuz Alparslan Türkeş sayesinde var oldunuz. Başbuğun kabrini her sene ziyaret ediyorsunuz. Bir daha ki ziyarette, Türkeş’e okuduğu okul olan Askeri Lisenin kapatıldığını nasıl anlatacaksınız?
Sayın Akar;
Kendi yetiştiğiniz okulun kapatılmasına razı oldunuz. O okuldan yalnızca siz ve sizin gibiler mezun oluyorsa, sıkıntı yok, kapatılsın! Ama o okullardan çok kıymetli devlet adamları ve değerli komutanlar da çıktı. Bu okulları ıslah etmekten aciz misiniz?
Soru; Askeri Liseler kapatılırken, İmam Hatiplerin açılmasının İslam Devletine gidişin en önemli göstergesi olduğunu görmüyor musunuz?
Bir soru da Türk Milletine;
Tüm bu olanlara razı mısınız? Razı iseniz, yapacak bir şey yok.
Razı değilseniz, bu konuda yetkililere bir mail, bir e-posta, bir mektup yazacak, bir ses çıkaracak gücünüz kalmadı mı? Kendimizden başka güvenecek kimse kalmadığını görmüyor musunuz? Meydanlar niçin boş?
Not; PKK terörüyle can pahasına mücadele eden yiğitler bir-bir kara toprağa düşmeye devam ediyorlar. Ne adları bir yerlere veriliyor, ne de kimse onları umursuyor… Görev yine bize düştü!
3. Boğaz Köprüsünün adı; Pisipisine ölenler köprüsü olsun!
Osman Gazi Köprüsünün adı; Aldatıldık veya Kandırıldık köprüsü olsun!
Marmaray’ın adı; Çok safmışız be abi, geçidi olsun!
Hadi Binali, sen de ağlamaya devam et…
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
Ekleme
Tarihi: 01 Ağustos 2016 - Pazartesi
DARBE Mİ DEDİNİZ?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.