AKP Genel Başkanı, önce Çankaya Köşkünde Koronavirüs Salgını nedeniyle bir toplantı yaptı. Dünyanın bir bütün olarak çalıştığı, devletlerin dahi birbirlerine yardım ettiği salgın için yapılan toplantıya, Tıp Uzmanları- Sağlık konusunda yetkin STK’lar- Muhalefet parti temsilcileri- Sendikalar davet edilmedi. Erdoğan, dip dibe oturulan altı saatlik toplantı sonunda, basın toplantısı için şov olsun diye katılımcıları birer koltuk atlatarak oturttu ve alınan tedbirleri, destekleri açıkladı.
Açıklanan tedbir ve sözüm ona desteklere gelince, Türkiye’de bundan böyle fazla mesai yapacak iki kurum kalmış; Darphane ve Kabristan Görevlileri!
Kabristandaki fazla mesainin sebebi Koronavirüs salgınına karşı ciddi mücadele edilmemesi olacak. Darphanedeki 7/24 çalışmanın sebebi ise, paramızın kalmaması.
Özellikle yaşlı kesimden Kabristana giren, bir defada kurtulacak! Karşılıksız para basmanın sıkıntısını ise virüsten kurtulan yaşlılar ve nüfusun diğer kısmı yıllarca çekecek!
16 Mart 2020 tarihindeki “Kriz Yönetmek” başlıklı yazıda, Bademlerin bu krizi yönetemeyeceklerini yazmıştım. Öngörüm, maalesef doğru çıktı.
Çağımızın vebası, cehalettir. Ülkeyi yönetenler; Cahilse, bir de her şeyi bildiğini sanıyor ve kibre kapılmışlarsa, yandığınızın resmidir. Bu tip yöneticilerin bastıkları yerde ot bitmez, bereket ve güzellik olmaz.
Gerçekleri yazalım; -Sistemin durmaması, insanlarımızın sıkıntı çekmemesi için 15-20 Milyar dolarlık kaynak gerek. Var mı böyle bir sağlam kaynak? Yok! -Her türlü olası virüs salgını için, olası biyolojik saldırı için bir planlamamız var mı? Yok! -Türkiye’de 100 bin kişiye 281 yatak düşerken, bu oran AB ülkelerinde 504 yatak. Sağlık hizmetleri de yetersiz. -Bilime, uzmanlığa, yardımlaşmaya inanan bir iktidar var mı? Yok!
Bu kadar yoktan, çıksa çıksa felaket çıkar.
Öyle bir iktidar tarafından yönetiliyoruz ki; Bankaların, yandaş müteahhitlerinin, haram medyasının milyarlarca liralık vergi borçlarını sıfırlıyor, yandaş vakıflara milyarları akıtıyor, ama iş vatandaşa gelince tık yok!
Bu destek paketinde çiftçinin, köylünün, çalışanların, emeklilerin desteklendiğini gördünüz mü? Göremezsiniz. Fakat kendileri, termal kameralarla, özel doktorlarıyla Saraylarda kendilerini korur.
Değerli Okurlar; Hırsızlığı, soygunculuğu tüm dünya tarafından bilinen AKP iktidarı, susadığı zaman “Tuzlu Su” içen şaşkınlar gibidir. Susadıkça içen içtikçe susayan şaşkınlar gibi, çaldıkça zenginleşirler, zenginleştikçe daha fazla çalmaya devam ederler.
Türk Milletinin payına ise, sabır ve dua kalır. Vah Türkiye vah…
Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Mart 2020 Rifat Serdaroğlu