Almanya’da Würzburg Üniversitesi’nden bilim insanlarının, dünya çapında demokrasilerin gelişimiyle ilgili yaptığı kapsamlı çalışma açıklandı.
Ülkeleri;
İşleyen Demokrasi- Eksik Demokrasi- Melez Rejimler- Ilımlı Otokrasi- Sert Otokrasi olarak sınıflandıran çalışmalar, 1900’lü yıllardan beri 179 ülke için belli aralıklarla yenileniyor.
Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre, 2012 yılında “Eksik Demokrasi” sınıfında yer alan Türkiye, 2019 yılı sonunda “Ilımlı Otokrasi” sınıfına gerileyerek, 179 ülke arasında 140’ıncı sıraya düştü. Sosyal medya yasaklarıyla da tam faşist bir diktaya dönüşeceğiz.
Haber bu!
Eski futbolcu olan AKP Genel Başkanının anlayacağı dilde anlatırsak, 2002’de Eksik Demokrasi” adıyla, 1. Lig’de yer alan takımımız, Erdoğan’ın kaptanlığında sırasıyla 2. Lig- 3. Lig ve Amatör kümeye kadar düşmüş. Yani ilerleyeceğimize, rejimimizi “İşleyen Demokrasi” sınıfına yükselteceğimize, geri-geri gitmişiz!
Bazı insanlar için şeref-namus-ahlak-dürüstlük hiç önemli değildir.
Hiç ölmeyecekmiş gibi günlük yaşarlar. Para gelsin de, nasıl gelirse gelsin anlayışı hakimdir, bunlarda! Şerefsiz desinler, sahtekar desinler, ahlaksız desinler onlar için önemli değildir. Yeter ki, parasız demesinler. Onlara göre para her şeyin üzerini örter!
Halbuki gerçek bambaşkadır.
Kadın ticareti yapan bir adam, kendisine mal satmak istemeyen bir esnafa;
Bana, “Pez.venk diyorsun. Yaz bakalım şu kağıda pez.venk diye” der ve yazının üstünü bir tomar para ile örterek sorar; “Şimdi ne görüyorsun?”
Esnaf paralara bakarken bir rüzgar eser, paralar uçar, yazı aynen durmaktadır!
İnsanların şerefi gibi, ülkelerin de şerefi vardır. Ülkelerin şerefi, Demokrasidir, demokratik rejimin kalitesidir. İşleyen Demokrasinin olduğu yerde, insana saygı vardır, huzur bereket zenginlik vardır, kadın-erkek eşitliği vardır.
İşleyen demokrasilerde, karakola gittiğinizde polis sizi güler yüzle karşılar ve ikramda bulunur.
Bizdeki gibi Polis, kadınları dövmez, yerlerde sürüklemez, insanları keyfi olarak nezarete atmaz. Orada devlet, tüm kurumlarıyla vatandaşına hizmet için vardır, eziyet etmek için değil.
Orada devlet, vatandaşına tuzak kurmaz. Savcılar-Yargıçlar hırsızlığı-soygunu görmezden gelemez. Yolsuzluk yapan siyasetçi, bizdekiler gibi binlerce korumayla mahalle kabadayısı tavrıyla dolaşamaz.
Tüm bunlar, sizin demokrasinizin kalitesini belirler.
Evrensel demokrasinin kurallarına uyarsanız, hür dünyadan saygı ve destek görürsünüz. Aksi davranırsanız, itilir kakılırsınız.
Türkiye’nin şimdiki durumu gibi…
Eğer, hem evrensel demokrasinin şartlarını yerine getirmez ve hem de
“Ben de Demokratım” derseniz, AKP gibi komik duruma düşersiniz.
Hem biat isteyeceksiniz hem demokratım diyeceksiniz! Bu şuna benzer;
Belden üstünüz gömlek-ceket-kravat, belden aşağısı haşema, hem de arkası yırtık!
AKP, Türkiye’ye çok kötülük yaptı. Ekonomik durumumuzu, işsizlik sıkıntımızı belli zaman diliminde düzeltiriz. Fakat Türk Devletinin zedelenen itibarını düzeltmemiz çok zamanımızı alacak, çok!
Hele milyonlarca Suriyeli içimizde iken…
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Temmuz 2020
Rifat Serdaroğlu