Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

DENEYİM EŞİTTİR HAYAT

Geçen hafta Sabiha Gökçen Havalimanında bir kaza yaşadık. 3 vatandaşımızı kaybettik. Mekanları cennet olsun. Kazadan bir dakika önce, başka bir uçak, kulenin ikazına uyarak alanı pas geçti. Kaza yapan uçak, inmeyi denedi ve can kaybına sebep oldu. Bu olaydan çıkarılacak çok ders var. Pas geçen pilot, böylesine kötü hava şartlarında defalarca uçmuş, bu rüzgar ile inatlaşılamayacağını nice deneyim sayesinde öğrenmiş biri! Diğeri, yeterince deneyim kazanmamış, kendisine aşırı güvenen bir kişilik, egosu şişmiş biri! “Ben inerim” diye kulenin uyarısını dikkate almıyor, sonuç ölümler ve felaket… Şimdi bu uçağın yerine bir devleti koyalım! Sığ bir eğitim, cehalet, tartışmalı servetler, hukuk devletini yok sayan bir anlayış, kendi milletine düşman bir aile, dindar-kindar bir gençlik yetiştirmeyi amaçlayan, bilmediğini bilmeyen ve akla, bilime deneyime inanmayan ortaçağdan fırlamış bir anlayışı koyun ve o devletin ne hale geleceğini düşünün. Hemen ardından T.C Devletinin ne hale geldiğini, gerekirse uzmanlardan- deneyimli diplomatlardan ve siyasetçilerden de yardım alarak irdeleyiniz! Ekonominin ne hale geldiğini, aile bütçenizi geçen seneye göre değerlendirirseniz, nasıl soyulduğumuzu görebilirsiniz. Ülkemizin, fırtınalı bir havada dümeni kırılmış bir geminin ya da zil zurna sarhoş bir halde uçak kullanan bir pilotun uğrayacağı akıbetten kaçınamayacağı çok açıktır. Geldiğimiz nokta tam da budur, yani uçurumun kenarındayız. AKP; aklı, modern devlet yönetimini, uluslararası kuralları, ülkemizin anayasasını, demokrasimizi, kuvvetler ayrılığını, sosyal hukuk devleti, bağımsız yargı, laik cumhuriyet ilkelerini reddetmiş, yerine İran benzeri bir din devletini hedeflemiş bir halde bodoslama uçuruma doğru koşmaktadır. Sadece kendisi koşsa diyeceğimiz şudur; “Gittiği yeri güldürsün, ne hali varsa görsün!” Fakat, koskoca Türk Devletini ve Türk Milletini de sürüklemektedir. Türk Devleti, binlerce yıllık devlet geleneğinin imbiğinden geçmiş deneyimle yetiştirilmiş çok kaliteli devlet adamı siyasetçilere ve dünya çapında saygınlık kazanmış bürokratlara sahiptir. Bu deneyimli kişilerden yararlanmayan yöneticilerin ya ruhsal bozukluğu olması ya akıl eksikliği bulunması ya da vatan sevgisinin sıfırın altında olması gerekir. Türkiye böyle bir yönetime asla layık değildir. Fakat demokrasinin nimetlerinden ve Türk Milletinin hoşgörüsünden yararlanarak 18 yıldır iktidarda bulunan AKP, adeta “Biz demokratik yolla iktidardan gitmeyeceğiz” dercesine, ihanet kokan işler yapmaktadır. AKP’ye sorun; 1)Türk Askerinin Suriye’de ne işi var, çocuklarımız ne uğruna şehit oluyorlar? 2)Resmi rakamlara göre 5 milyon, gerçekte 8 milyon civarındaki sığınmacı neden Türkiye’de? 3)45 milyar dolar paramızı, Suriyelilere neden ve nasıl ödediniz? İlk soruya AKP’nin yanıtı şudur; -Terörü önlemek için Suriye’deyiz ve başarılı olduk! Bu savunma, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cu gösterilmesi kadar saçmadır, yalandır. BOP Eşbaşkanı olmanın bedeli olarak, terörü azdıran AKP’dir. Barzani’ye Kürt Devletinin birinci parçasını kurduran AKP’dir. YPG’ye Kürt Devletinin ikinci parçasını kurduran yine AKP’dir. İkinci sorudaki amaç şudur; -Arap’çı AKP, Türkiye’nin demografik yapısını bozmak istemektedir. Bugünkü doğum oranı ile Türkiye’deki Suriyeli sayısı 20 milyonu geçecektir. Bu bela, Türkiye’nin önündeki on yıllarda ki en büyük sorunu olacaktır. Üçüncü soruya AKP doğru yanıt vermemektedir! -45 milyar doların ne kadarının dışardan geldiği, ne kadarının milli bütçeden harcandığı, harcama belgelerinin nerede olduğu TBMM ve Bakanlar tarafından bile bilinmemektedir. Bu durum sadece dikta ile yönetilen ülkelerde olur… Değerli Okurlar; Türkiye’yi bu durumdan ne CHP ne de İYİ Parti çıkarabilir. Bu konuda ne inançları ne de hazırlıkları var. Çoban Ateşi Hareketinin uzman dürüst çalışkan kadroları hazırlıklarını bitirmek üzeredir. Türk siyasi hayatının en doğru, en gerçek, en yenilikçi programı tamamlanmak aşamasındadır. Nasıl ki Büyük Atatürk emperyalist devletlerin ve onların uşaklarının oyunu bozduysa, şimdi de Atatürk’ün gönüllü sivil askerleri olarak Çoban Ateşi Hareketi, emperyalistlerin ve onların eşbaşkanlarının tuzaklarını bozup, kafalarına geçirecektir. Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyenlere… Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Şubat 2020 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2020 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

DENEYİM EŞİTTİR HAYAT

Geçen hafta Sabiha Gökçen Havalimanında bir kaza yaşadık. 3 vatandaşımızı kaybettik. Mekanları cennet olsun. Kazadan bir dakika önce, başka bir uçak, kulenin ikazına uyarak alanı pas geçti. Kaza yapan uçak, inmeyi denedi ve can kaybına sebep oldu.

Bu olaydan çıkarılacak çok ders var. Pas geçen pilot, böylesine kötü hava şartlarında defalarca uçmuş, bu rüzgar ile inatlaşılamayacağını nice deneyim sayesinde öğrenmiş biri!

Diğeri, yeterince deneyim kazanmamış, kendisine aşırı güvenen bir kişilik, egosu şişmiş biri! “Ben inerim” diye kulenin uyarısını dikkate almıyor, sonuç ölümler ve felaket…

Şimdi bu uçağın yerine bir devleti koyalım! Sığ bir eğitim, cehalet, tartışmalı servetler, hukuk devletini yok sayan bir anlayış, kendi milletine düşman bir aile, dindar-kindar bir gençlik yetiştirmeyi amaçlayan, bilmediğini bilmeyen ve akla, bilime deneyime inanmayan ortaçağdan fırlamış bir anlayışı koyun ve o devletin ne hale geleceğini düşünün.

Hemen ardından T.C Devletinin ne hale geldiğini, gerekirse uzmanlardan- deneyimli diplomatlardan ve siyasetçilerden de yardım alarak irdeleyiniz! Ekonominin ne hale geldiğini, aile bütçenizi geçen seneye göre değerlendirirseniz, nasıl soyulduğumuzu görebilirsiniz. Ülkemizin, fırtınalı bir havada dümeni kırılmış bir geminin ya da zil zurna sarhoş bir halde uçak kullanan bir pilotun uğrayacağı akıbetten kaçınamayacağı çok açıktır. Geldiğimiz nokta tam da budur, yani uçurumun kenarındayız.

AKP; aklı, modern devlet yönetimini, uluslararası kuralları, ülkemizin anayasasını, demokrasimizi, kuvvetler ayrılığını, sosyal hukuk devleti, bağımsız yargı, laik cumhuriyet ilkelerini reddetmiş, yerine İran benzeri bir din devletini hedeflemiş bir halde bodoslama uçuruma doğru koşmaktadır. Sadece kendisi koşsa diyeceğimiz şudur; “Gittiği yeri güldürsün, ne hali varsa görsün!” Fakat, koskoca Türk Devletini ve Türk Milletini de sürüklemektedir.

Türk Devleti, binlerce yıllık devlet geleneğinin imbiğinden geçmiş deneyimle yetiştirilmiş çok kaliteli devlet adamı siyasetçilere ve dünya çapında saygınlık kazanmış bürokratlara sahiptir. Bu deneyimli kişilerden yararlanmayan yöneticilerin ya ruhsal bozukluğu olması ya akıl eksikliği bulunması ya da vatan sevgisinin sıfırın altında olması gerekir.

Türkiye böyle bir yönetime asla layık değildir. Fakat demokrasinin nimetlerinden ve Türk Milletinin hoşgörüsünden yararlanarak 18 yıldır iktidarda bulunan AKP, adeta “Biz demokratik yolla iktidardan gitmeyeceğiz” dercesine, ihanet kokan işler yapmaktadır.

AKP’ye sorun; 1)Türk Askerinin Suriye’de ne işi var, çocuklarımız ne uğruna şehit oluyorlar? 2)Resmi rakamlara göre 5 milyon, gerçekte 8 milyon civarındaki sığınmacı neden Türkiye’de? 3)45 milyar dolar paramızı, Suriyelilere neden ve nasıl ödediniz?

İlk soruya AKP’nin yanıtı şudur; -Terörü önlemek için Suriye’deyiz ve başarılı olduk! Bu savunma, Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’cu gösterilmesi kadar saçmadır, yalandır. BOP Eşbaşkanı olmanın bedeli olarak, terörü azdıran AKP’dir. Barzani’ye Kürt Devletinin birinci parçasını kurduran AKP’dir. YPG’ye Kürt Devletinin ikinci parçasını kurduran yine AKP’dir.

İkinci sorudaki amaç şudur; -Arap’çı AKP, Türkiye’nin demografik yapısını bozmak istemektedir. Bugünkü doğum oranı ile Türkiye’deki Suriyeli sayısı 20 milyonu geçecektir. Bu bela, Türkiye’nin önündeki on yıllarda ki en büyük sorunu olacaktır.

Üçüncü soruya AKP doğru yanıt vermemektedir! -45 milyar doların ne kadarının dışardan geldiği, ne kadarının milli bütçeden harcandığı, harcama belgelerinin nerede olduğu TBMM ve Bakanlar tarafından bile bilinmemektedir. Bu durum sadece dikta ile yönetilen ülkelerde olur…

Değerli Okurlar; Türkiye’yi bu durumdan ne CHP ne de İYİ Parti çıkarabilir. Bu konuda ne inançları ne de hazırlıkları var. Çoban Ateşi Hareketinin uzman dürüst çalışkan kadroları hazırlıklarını bitirmek üzeredir. Türk siyasi hayatının en doğru, en gerçek, en yenilikçi programı tamamlanmak aşamasındadır.

Nasıl ki Büyük Atatürk emperyalist devletlerin ve onların uşaklarının oyunu bozduysa, şimdi de Atatürk’ün gönüllü sivil askerleri olarak Çoban Ateşi Hareketi, emperyalistlerin ve onların eşbaşkanlarının tuzaklarını bozup, kafalarına geçirecektir. Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyenlere…

Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Şubat 2020 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.