Demokrasiden, yasalara uymaktan, tarafsız davranmaktan, doğru ve düzgün iş yapmaktan nasibini almamış Cumhur İttifakı partileri, seçim öncesinde tüm devlet olanaklarını terbiyesizce ve arsızca kullanmaktan geri durmuyorlar! İki örnek verelim, sonra da bu ayıplı tutumun Cumhur İttifakına faydalı olup olmayacağına beraberce bakalım; -Samsun’un Vezirköprü İlçesinde soğuk hava deposu açılışı yapılıyor. AKP Milletvekili Adayı ( FETÖ’cu) Yusuf Ziya Yılmaz konuşmasını yapıyor! Mikrofonun ayaklığı yok. Aday da, Genel Başkanı gibi yazısız olarak konuşmaktan aciz. Çare arıyorlar ve buluyorlar. İlçe Kaymakamı Yunus Emre Altıner adlı kişiyi adayın yanına ayaklık olarak dikiyorlar, mikrofonu da Kaymakam’ın eline veriyorlar. Aday da rahat bir şekilde konuşmasını kağıttan okuyarak yapabiliyor! A be aciz Kaymakam, sen her eline verileni böyle tutar mısın? Sen AKP’nin mi yoksa T.C Devletinin Kaymakamı mısın? 24 Haziran’dan sonra, devlet olanaklarını AKP’nin emrine veren Vali ve Kaymakamlar bir KHK ile ait oldukları yere gönderilmelidir. -Suruç’ta feci bir olay yaşadık ve milletçe üzüldük! Olay henüz anlaşılmadan, gerçek ortaya çıkarılmadan, AKP yöneticileri sanki müneccim b.ku yemiş gibi hükümlerini açıkladılar; “HDP ve PKK’lılar, milletvekilimize saldırdılar ve 4 insanımızı öldürdüler, olay önceden kurgulanmış bir provokasyondur” dediler! Erdoğan’a yıllarca en ağır küfürleri etmiş olan Soylu İçişleri Bakanı, durduğu yerde cevher yumurtladı; “Bu olayın tek sorumlusu Muharrem İnce’dir” dedi! Neye dayanarak söyledi, hangi delillere göre söyledi, bilen yok. İnce, çocuğun rüyasına girmiş demek ki! Uyanıkken de İnce’yi görmeye başladı! Halbuki, gerçek bambaşka idi ve ne yazık ki gerçeği BBC radyosundan öğrenmiştik. AKP Milletvekili adayı, Suruç’un en büyük tefecisidir. Esnafa saldıranlar, AKP Adayının ağır silahlarla dolaşan adamlarıdır! AKP’liler, aynı yere üç gün önce de gelmişler ve ağız dalaşı yaşanmıştır! Dükkan sahibine ve oğluna ilk ateş edip yaralayan AKP’lilerdir. Yaralı baba ve oğlunu, hastaneyi basıp sedyede iken öldürenler AKP’lilerdir! Sonuç, 4 ölü 9 yaralı… Suruç İlçesinin Kaymakamı, Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı; AKP’lilerin uzun namlulu silahlarla propaganda yapıp, dolaşmasına neden izin verdiler? Hastanede yaralı kişileri koruyamayan devlet, olur mu? Hastanedeki yaralı vatandaşlarını koruyamayan devlet, seçim güvenliğini sağlayabilir mi? Bu ortamda adil ve doğru bir yargılama yapıldığına inanan var mı? Silahların patladığı, her türlü baskının bizzat devlet güçleri tarafından yapıldığı bir ortamda, adil-eşit-doğru bir seçim yapılabilir mi? Bunların hiç biri olmaz. AKP-MHP organize suç örgütünün seçimlerde her türlü ahlaksızlığı yapmaları beklenmelidir. Bunlar bir işe yarar mı? Bu ahlaksızlıkların hiç biri seçim kazanmaya yetmez. Aksine vatandaşların devlete olan güvenleri sarsılır ve oylar doğal olarak, iktidar karşıtlarına akar… Muharrem İnce’nin oylarının şimdiden Erdoğan’ı tir-tir titretmesinin sebebi budur… Kuruluşundan bu yana Lâik Cumhuriyete düşman olan Kürtçü-Bölücü PKK ile Atatürk düşmanı AKP-MHP ikilisi debelendikçe batmaktadırlar. Hem TBMM çoğunluğunu, hem de Cumhurbaşkanlığını kaybedecekler ve yargıda tüm yaptıklarının hesabını vereceklerdir. Pek tabii ki, devletin makamlarını AKP-MHP suç örgütüne kiraya veren Vali ve Kaymakamlar başta olmak üzere… Ne kendileri ettiler rahat, ne alem buldu huzur, Yıkılıp gittiler cihandan, dayansın ehli kubur… Not; Tansu Çiller, “Erdoğan Ailesinin Yurtdışı Yatırımlarını” gerçekleştiren kişi sıfatıyla Pazar günü AKP’nin Yenikapı Mitingine katıldı! Eyy AKP; İşiniz Tansu Çiller’e kaldı ise siz hapı yutmuşsunuz. Çiller yetmez, Ağar’ı, Peker’i, Özer Uçuran’ı, Suna Pelister’i, Jet Fadıl’ı, Uruguay’daki Tosun’u ve yanmaz kefen satıcısı şarlatanı da kürsüye çıkartın… Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Haziran 2018 Rifat Serdaroğlu