DOKUNULMAZLIK NASIL KALKAR?
Milletvekillerinin dokunulmazlıkları mevcut “Gizli Oy” yöntemi ile kaldırılamaz.
1982 Anayasasının halk tarafından kabul edilen ilk şeklinde, Anayasa değişikliklerini düzenleyen 175. Maddede, “Anayasa değişiklikleri sırasında TBMM de yapılacak oylama, normal kanun değişiklikleri esasına göre yapılır” hükmü vardı. Yani Anayasa değişiklikleri “Açık Oyla” yapılırdı…
Anayasa değişikliklerinin “Açık Oy” ile yapılmasının sebebi Türk Milletinin seçtiği vekillerinin, Anayasa değişikliği gibi çok önemli bir konuda hangi yönde oy kullandıklarının, görülmesi ve bilinmesi idi. Bu talep doğru ve yerinde bir tedbirdir.
Şahsen, ülkemi rejim değişikliğine götürebilecek bir Anayasa değişikliği sırasında hangi vekilin, nasıl oy kullandığını bilmek isterim.
Sizler bilmek istemez misiniz?
Örneğin AKP’nin ve HDP’nin kafasında olan, Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirip, Anayasadan Türk ve Türk Milletini atmak isteyen değişiklik sırasında milletvekillerinin hangi oyu kullandıklarını bilmek istemez misiniz?
Ama bu değişiklik “Gizli Oy” ile yapılırsa, kimin ne oy kullandığını bilmek mümkün olamaz.
Bir vekilin, onu seçip görevlendiren asilinden saklı-gizli oy kullanması, demokrasinin açıklık ve şeffaflık prensibine de aykırıdır.
“Açık Oy” ilkesi 17 Mayıs 1987 tarihinde, TBMM de Anayasa değişikliği ile kaldırıldı ve “Gizli Oy” kullanma şartı getirildi.
“Gizli Oy” kullanmanın mucidi Turgut Özal’dır!
12 Eylül 1980 Darbesinin 5 Generali, liderlere 10 yıl siyaset yasağı getirmişti. Özal, siyasi yasakların kalkmasını istemiyor ve bu demokrasi ayıbını Türk Halkına işletmek istiyordu!
Fakat hiçbir Milletvekili TBMM de siyasi yasakların devamı yönünde “Açık Oy” kullanıp, demokrasilerde yasağı savunan kişi durumuna düşmek istemiyordu.
Bu yüzden Anayasa değişikliği yaparak, yükü Türk Milletinin üstüne bıraktı.
Bundaki amacı ise şuydu;
Demirel-Erbakan-Ecevit-Türkeş siyasi yasaklı idi. Bir lideri, seven ve yasağının kalkmasını isteyen bir vatandaş, diğer liderlerden bir veya ikisini sevmiyor, onların yasağının kalkmasını istemiyordu. Yani tam bir köpek dolabı gibiydi.
Bu yüzden Özal, TBMM’de “Gizli Oy” şartını getirip, olayı referanduma götürdü. Türk Milleti tüm engellemelere ve saptırmalara rağmen, oyunu bozdu ve siyasi yasakları 6 Eylül 1987 tarihinde yapılan referandum ile kaldırıp attı…
İşte “Gizli Oy” böyle bir demokrasi ayıbının eseridir…
Dokunulmazlıkların kalkmamasının birinci nedeni bu oy kullanma şeklidir.
TBMM de her dönem 100-150 Kürt kökenli milletvekili seçilir. 40-50 tane de,
iş takipçiliği yapmak için TBMM’ye girmiş milletvekili vardır!
Gerek yöresel kan davaları-çekişmeler- terör örgütleriyle ilişkiler-devam eden davalar, gerekse akçeli işler yüzünden dokunulmazlıklar bu tip milletvekilleri için çok önemlidir.
Her “Dokunulmazlıkların kaldırılması öncesi” bu kişiler bir araya gelirler, bazı milletvekillerini de ikna edip sayılarını çoğaltırlar ve “Gizli Oy” arkasına sığınıp, dokunulmazlıklara, dokundurtmazlar…
Milletvekilliği dokunulmazlığını, gelişmiş ülkelerdeki seviyesine çekmek için öncelikle ve ivedilikle Anayasa değişiklik oylamalarının “Açık Oy” yöntemi ile yapılmasını sağlamak gerekir.
Bunu gerçekleştirmeden yapılacak her oylama bir aldatmadan ibaret olacaktır…
Hele TBMM çoğunluğunu elinde tutan partinin üst yöneticileri-bakanları yolsuzluğa-rüşvete-hırsızlığa bulaştılarsa, onlardan dokunulmazlıkların kaldırılmasını beklemek ham hayalden başka bir şey olmayacaktır…
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Nisan 2016
Rifat Serdaroğlu