Çocuk imtihandan gelince anası sormuş; Sınavın nasıl geçti oğlum? Çocuk; Çok kötü geçti ana! Eh, çalışmazsan her sınavda böyle çakarsın, sonunda da okuldan atılırsın! Çocuk; Ben de kabahat yok ki! Bak elalemin anaları ne çocuklar doğurmuş! Sınıfımızdan Türkiye birincisi bile çıktı. Sen niçin beni öyle doğurmadın? Kabahat sende…
Bizdeki muhalefet partilerinin durumu aynen haylaz çocuk gibi. Armut ağacının altına oturup, armudun ağızlarına düşmesini bekleyen tembellere benziyorlar!
Muhalefet partileri soruyor? 24 Haziran seçimlerinde AKP oy çaldı mı? Böyle bir soruyu, sorsa sora bizdeki ana ve dana muhalefet partileri sorar!
Bu soruya verilecek yanıt şudur; Siz henüz AKP’yi tanımamışsınız. AKP çalmaz! AKP, özellikle devlet ihalelerinde, kupon arazilerde, hazine arazilerinin üzerinde yapılan imar oynamalarında, enine değil dikine yükselen binalarda, enerji yatırım ve taşımalarında kendisine hak gördüğü kadar PAY alır! Hatırlar mısınız? Avantayı az bulan baba oğluna telefonda aynen şunu diyordu; “Sakın alma! Herkes nasıl veriyorsa o da verecek. Nasılsa o da yakında kucağımıza oturacak!”
AKP, kendi sistemini öyle kurmuş ki, seçimde OY ÇALMAZ! Çünkü her seçimde, sonucunu önceden kararlaştırdığı kadar oyu alır… -FETÖ-AKP ortaklığı zamanında, Türkiye’ye getirtilen ve Ankara-Kızılay’da bir binada oturtulan sayıları 35-50 arasında değişen CIA elemanlarının düzenledikleri bilgisayar sistemi! -Emir alan ve yasa çiğnemekten korkmayan bir YSK! -Toplumu, istenen seçim sonucuna hazırlayacak, yandaş anket firmaları! -Bu konuda “Karayı AK” gösteren kadrolu medya grupları! -Onurlarını, devletin makamlarını AKP’ye peşkeş çekmekten utanmayan Vali- Kaymakam- Jandarma-Polis dörtlüsü! -Siyasetin asgari gereklerini dahi bilmeyen, zavallı muhalefet partileri! Tüm bunlar bir araya gelince AKP’nin oy çalmasına gerek var mı? Yok, çünkü istediği sonucu nasılsa alıyor! Azerbaycan’daki gibi! Hatta yanlışlıkla üç-dört gün önceden de ilan edebiliyor!
Bir AKP yöneticisine “Sen hırsızsın, çalıyorsun” deyin, size şunu der; “Şimdiye kadar gelenler çalmadı mı?” Şunu asla diyemez; “Ben hırsız değilim, seni mahkemeye vereceğim.”
17/25 Aralık hırsızlık-rüşvet-yolsuzluk olaylarında, bir sürü gerçek ses ve görüntü kaseti yayınlandı. Paralar bulundu. Ne oldu? AKP tarafından üzerleri örtüldü. Reza Zarraf, Amerika’da mahkemeye belgeler sundu. “Şu Bakana 150 Milyon Dolar, şuna şu kadar milyon dolar verdim. İşte belgeleri, delilleri” dedi. Suçlananlardan bir tanesi çıkıp ta, “Ben hırsız değilim, rüşvet almadım, iftira ediyor, mahkemeye vereceğim. İşte benim mal varlığım” diyebildi mi? Diyemediler, diyemezler!
Muhalefet partilerinin hepsine birden seslenerek yazıyı bağlamak istiyorum SİZ SİYASETİN GEREKLERİNİ HİÇ BİLMİYORSUNUZ… Beni yanıltmak ister misiniz? Hodri meydan…
TBMM’ye 256 Milletvekili sokan CHP+İYİ Parti+ HDP! Seçimlerin üzerinden 8 gün geçti. Tüm verileri toplamış olmanız gerekir. Üç partinin seçimlerden sorumlu birimleri bir araya gelin, yanınıza Adil Seçim Platformunuzu da alın ve Türkiye’deki 180 bin 566 adet sandıktan alınan “ISLAK İMZALI TUTANAKLARININ” TAMAMINI beraberce basına açıklayın. Türk Milleti, sandık sonuçlarına ulaşıp ulaşamadığınızı görsün!
Seçimin amentüsü olan ıslak imzalı tutanakların toplanmasını bile beceremeyen partilere niye güvenilsin ki? Dikkat edin, daha mahalle ve sokak temsilcilerinizi, örgütlenme modellerinizi (varsa) sormadım…
Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Temmuz 2018 Rifat Serdaroğlu