Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

FİİLİ DURUM / YASAL DURUM

Saray’ın Başbakanı Binali Yıldırım (Bundan böyle, BY olarak yazılacaktır) en önemli ve öncelikli işinin şu an ki fiili durumu, derhal yasal hale getirmektir, dedi! Hani derler ya, dakika bir- gol bir diye, aynen öyle… Fiili Durum: Hukuka uymayan, zorlanarak gelinen durum demektir. Yani BY, AKP’lilere gerçekte şunu diyor; “Arkadaşlar biz bir halt ettik! Halen yürürlükte olan Anayasa ve Yasaları defalarca ihlal ettik, zorbalıkla Başkanlık sistemini uyguladık. Başımızdaki laf dinlemiyor ki! Dediği şu; ‘Bizim tek kurtuluşumuz Başkanlık. Ya olacak ya da bizim yolumuz Silivri’ye mutlak düşecek, ben bunları bilerek yapıyorum.’ Değerli arkadaşlar eğer başkası böyle bir şey yapsaydı, darbe yaptılar diye ortalığı ayağa kaldırır, AB’ye ve ABD’ye yetişin bize darbe yapıyorlar diye bağırırdık! Yarın ne olacağı belli olmaz. İktidardan düşersek, bizim yedi sülalemizi ağlatırlar! Bu yüzden öncelikle kanunsuz olan bu durumu, yasal hale getirelim yahu…” Boğazına kadar suça batmış İmam Adalet Bakanı ise kürsüden bas bas değil, tiz tiz bağırıyor; Bu parti, Tayyip Partisidir! Yaylanarak yürüyen Bakan gerçekte şunu diyor; “Yemişim sizin Anayasanızı da, Cumhurbaşkanının bağımsızlığını da! O bize bağlı olmasa da, her kongrede don değiştirir gibi Başbakan değiştirse de, biz ona köküne kadar bağlıyız. Çarpılmaktan korkmasak, tapacağız yahu!” Erdoğan’ın tek başına yönettiği AKP Hükümetlerinin yaptığı bu fiili durum, Lâik Cumhuriyete yapılmış bir darbedir. Bu suçun cezası Yüce Divanda yargılanmaktır. Hiç düşündünüz mü, Erdoğan bu kadar büyük bir kanunsuzluğu nasıl yapabiliyor? Halk tabiriyle, köpeksiz köy bulmuş değneksiz dolaşıyor… Yüksek Yargı Başkanları Rize’de Emine Hanımla çay topluyor, Genelkurmay Başkanı nikâh şahidi Kuvvet Komutanları sağdıç olmuşlar, aydın geçinenler karanlığa kaçmışlar, medyanın çoğunluğu satılmış, iş dünyasının ve STK’ların dilleri bağlanmış omurgaları alınmış, muhalefet partilerinin Genel Başkanları kendi partililerini boğmakla meşguller… Bu kadar ilkesiz ve korkak zavallıların bir araya geldiği bir ülkede Erdoğan, Başkan da olur, Halife de olur, Sultan da olur. Ah ülkemin bakarkör aydınları ah! Size fiili durumun nasıl yasal hale getirildiğini anlatıp, yazıyı izninizle bağlayalım; Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçre’den dönmekteydi. Yanında oturan Rahib’e; “Özür dilerim peder, sizden bir yardım isteyebilir miyim?” diye sordu. Rahip; Elbette kızım, senin için ne yapabilirim? Kadın açıkladı; İşte benim problemim. Kendime bu epilasyon aletini aldım ve oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz? Rahip; Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem! Kadın; Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru sormazlar” dedi ve epilasyon aletini pedere verdi. Uçak indi. Peder gümrükten geçerken görevli; Peder, bildireceğiniz herhangi bir gümrüğe tabi eşyanız var mı, diye sordu! Bunun üzerine Peder; Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi bir şey yok evladım, dedi. Bu yanıtı garip bulan gümrük memuru; Peki kuşağınızın altında kalan bölümde ne var, diye sordu! Peder yanıtladı; Kadınların kullanımı için tasarlanmış mükemmel küçük bir alet var. Fakat henüz hiç kullanılmadı! Görevli kahkahadan kırılarak, Tamam Peder geçebilirsin demiş… Eyy Bademler, gördünüz mü fiili durum nasıl yasal hale getirilirmiş. Bırakın İmam’ı da kendinize bir Rahip bulun… Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mayıs 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2016 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

FİİLİ DURUM / YASAL DURUM

Saray’ın Başbakanı Binali Yıldırım (Bundan böyle, BY olarak yazılacaktır) en önemli ve öncelikli işinin şu an ki fiili durumu, derhal yasal hale getirmektir, dedi!
Hani derler ya, dakika bir- gol bir diye, aynen öyle…

Fiili Durum: Hukuka uymayan, zorlanarak gelinen durum demektir.
Yani BY, AKP’lilere gerçekte şunu diyor;
“Arkadaşlar biz bir halt ettik! Halen yürürlükte olan Anayasa ve Yasaları defalarca ihlal ettik, zorbalıkla Başkanlık sistemini uyguladık. Başımızdaki laf dinlemiyor ki! Dediği şu; ‘Bizim tek kurtuluşumuz Başkanlık. Ya olacak ya da bizim yolumuz Silivri’ye mutlak düşecek, ben bunları bilerek yapıyorum.’
Değerli arkadaşlar eğer başkası böyle bir şey yapsaydı, darbe yaptılar diye ortalığı ayağa kaldırır, AB’ye ve ABD’ye yetişin bize darbe yapıyorlar diye bağırırdık! Yarın ne olacağı belli olmaz. İktidardan düşersek, bizim yedi sülalemizi ağlatırlar! Bu yüzden öncelikle kanunsuz olan bu durumu, yasal hale getirelim yahu…”

Boğazına kadar suça batmış İmam Adalet Bakanı ise kürsüden bas bas değil,
tiz tiz bağırıyor; Bu parti, Tayyip Partisidir!
Yaylanarak yürüyen Bakan gerçekte şunu diyor;
“Yemişim sizin Anayasanızı da, Cumhurbaşkanının bağımsızlığını da! O bize bağlı olmasa da, her kongrede don değiştirir gibi Başbakan değiştirse de, biz ona köküne kadar bağlıyız. Çarpılmaktan korkmasak, tapacağız yahu!”

Erdoğan’ın tek başına yönettiği AKP Hükümetlerinin yaptığı bu fiili durum,
Lâik Cumhuriyete yapılmış bir darbedir. Bu suçun cezası Yüce Divanda yargılanmaktır.

Hiç düşündünüz mü, Erdoğan bu kadar büyük bir kanunsuzluğu nasıl yapabiliyor? Halk tabiriyle, köpeksiz köy bulmuş değneksiz dolaşıyor…
Yüksek Yargı Başkanları Rize’de Emine Hanımla çay topluyor, Genelkurmay Başkanı nikâh şahidi Kuvvet Komutanları sağdıç olmuşlar, aydın geçinenler karanlığa kaçmışlar, medyanın çoğunluğu satılmış, iş dünyasının ve STK’ların dilleri bağlanmış omurgaları alınmış, muhalefet partilerinin Genel Başkanları kendi partililerini boğmakla meşguller…

Bu kadar ilkesiz ve korkak zavallıların bir araya geldiği bir ülkede Erdoğan, Başkan da olur, Halife de olur, Sultan da olur. Ah ülkemin bakarkör aydınları ah!

Size fiili durumun nasıl yasal hale getirildiğini anlatıp, yazıyı izninizle bağlayalım;

Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçre’den dönmekteydi. Yanında oturan Rahib’e; “Özür dilerim peder, sizden bir yardım isteyebilir miyim?” diye sordu.
Rahip; Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?
Kadın açıkladı; İşte benim problemim. Kendime bu epilasyon aletini aldım ve oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum. Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?
Rahip; Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem!
Kadın; Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru sormazlar” dedi ve epilasyon aletini pedere verdi.
Uçak indi. Peder gümrükten geçerken görevli; Peder, bildireceğiniz herhangi bir gümrüğe tabi eşyanız var mı, diye sordu!
Bunun üzerine Peder; Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi bir şey yok evladım, dedi.
Bu yanıtı garip bulan gümrük memuru;
Peki kuşağınızın altında kalan bölümde ne var, diye sordu!
Peder yanıtladı;
Kadınların kullanımı için tasarlanmış mükemmel küçük bir alet var. Fakat henüz hiç kullanılmadı!
Görevli kahkahadan kırılarak, Tamam Peder geçebilirsin demiş…

Eyy Bademler, gördünüz mü fiili durum nasıl yasal hale getirilirmiş.
Bırakın İmam’ı da kendinize bir Rahip bulun…

Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mayıs 2016
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.