Ne 17/25 yolsuzlukları, ne evlerde saklanan milyar dolarlar, ne Sami Ofer ne Rıza Sarraf ve Yasin El-Kadı gibi profesyonel soyguncuların önlerine yatan Başbakanlar-Bakanlar, ne Türkiye’yi uluslararası tefecilere boğduran iktidarlar, ne yurtdışına kaçırılan paralar, yabancı ülkelerde edinilen işletmeler ve mülkler Türkiye’nin geleceğini tamamen karartamaz. Bu hırsızlıklar Türk Milletini elbet sıkıntıya sokar ama namuslu ve akıllı bir iktidar işbaşına geldiğinde tüm bu değerleri, hırsızların elinden çok kısa zamanda geri alıp Türk Milletine iade edebilir. Din ve kutsallık kisvesi altında Türk Milletinin parasını-malını-hakkını-hukukunu-huzurunu çalan çakallardan öyle bir hesap sorulur ki, aleme ibret, hesap soranın da babasına rahmet olur… 2002 yılından beri Türkiye’yi yöneten AKP Hükümetlerinin en büyük ve affedilmez suçu, eğitim sistemimizi bilinçli olarak bilimden ve çağdaşlıktan uzaklaştırıp, dini eğitime yönlendirmesidir. Sadece adı “Milli” olan Eğitim Bakanlığı 2017-2019 planlamasında Fen Liselerine 1 pay ayırırken, İmam Hatiplere 17 pay ayırdı! Başka bir deyişle Fen Liselerine 109 milyon 666 bin TL ayrılırken, İmam Hatiplere 1 milyar 723 milyon TL ayrıldı… Soru şudur; Türkiye, İmam Hatiplerle mi Endüstri 4.0 veya 4. Endüstri Devrimine ayak uyduracaktır? 1.Sanayi Devrimi; 1712 Buhar Makinalarının icadı! Biz var mıyız? Yokuz! 2. Sanayi Devrimi; Elektrik ve İş Bölümüne Dayalı Seri Üretime Geçilmesi. 1840 Telgraf, 1880 Telefon icadı. 1920 Bilimsel Yönetime geçiş. Biz var mıyız? Yokuz! 3. Sanayi Devrimi; Üretim Süreçlerinin Otomasyonu. (20. Yüzyıl) 1971 İlk mikro bilgisayar. 1976 Apple. Biz var mıyız? Yokuz! 4. Sanayi Devrimi; 1988 Auto ID Lab (MIT) 2000 Nesnelerin İnterneti, 2010 Hücresel Taşıma Sistemi, 2020 Otonom Etkileşim ve Sanallaştırma. Üretimde, makinaların (Robot) hizmet sundukları ve ürünlerle gerçek zamanlı olarak bilgi paylaştıkları bir sistem. Biz var mıyız? Yokuz! AKP’nin uyguladığı eğitim sistemiyle de hiçbir zaman olamayacağız! Adamlar sürücüsüz otoyu gerçekleştirdiler, biz hala yerli araba rüyası görüyoruz! Türkiye, İlk üç sanayi devrimini kaçırmış ve ağır bedeller ödemiş olmasına rağmen, Cumhuriyet ilanından 2002 yılına kadar, yarım yamalak demokrasisiyle kâh darbelerle, kâh ambargolarla, kâh ekonomik krizlerle, kâh dış destekli terörle boğuşarak, G20 ülkeleri arasına 16’inci olarak girmeyi ve ürettiği sanayi ürünlerinin %75’ini AB ülkelerine satmayı başarabilmiş bir ülkedir. AKP sayesinde bu yıl sonunda G20’den de dışlanacağız! Fakat 4. Sanayi Devrimi bambaşka bir gerçektir. Makinaların makinalarla konuştuğu, makinaların ürünlerle iletişim içinde olduğu, “Akıllı Fabrikaların” tamamen robotlar ile üretim yapabildiği bir sistemden bahsediyoruz! Bir fabrika düşünün, tüm ürününü robotlarla sağlıyor! İşçi ücreti yok, çalışma süresi 24 saat, sigorta primi, hata, iş kazası yok! Böyle bir üretim modeline karşı AKP kafası ile, İmam Hatip eğitimiyle nasıl mücadele edeceksiniz? Duşakabinoğulları ve Ramazan davulcuları eşliğinde Muhtarlara nutuk atarak mı? AKP önderlerinden kaç tanesinin bu konuda bilgisi ve hazırlığı var? AKP Hükümetinin bir hazırlığı var mı? Olsa Fen Liselerini es geçip, İmam Hatiplere destek verir miydi? AKP’nin yaptığı, siz istemeseniz de yaklaşmakta olan ve büyük yıkıma sebep olacak kasırga afetini Cübbeli Hocanın üfürükleriyle durdurmaya çalışmaktır. Durdurabilirler mi? Gülmekten söyleyemeyeceğim… Not; Eğer vakit bulur yetiştirebilirsem, bu hafta içinde “ne yapılmalı” konusundaki düşüncelerimi paylaşırım. Olmazsa haftaya! Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Haziran 2017 Rifat Serdaroğlu