Sevgili Gençler, bilenlerden özür dileyerek bir efsaneyi aktarmak isterim! Efsaneye göre kuşların hükümdarı olan Simurg (Zümrüd-ü Anka ve Phoenix de denir) her şeyi bilirmiş. Kuşlar Simurg’a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürlermiş. Simurg’un yaşadığı yer, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağının tepesindeymiş.
Fakat Simurg’u çok uzun zaman kimse göremeyince, kuşkulanmaya başlarlar ve onun yaşadığı Kaf Dağına gitmeye karar vermişler. Kaf Dağına varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar, kalabalık bir grup olarak uçmuşlar. Her vadi geçişinde bazıları ya düşüp ölmüş ya da yorulup dönmüş. Kaf Dağı’na vardıklarında 30 kuş kalmış. Simurg’u ararken, Simurg’un kelime anlamının “Otuz Kuş” olduğunu öğrenmişler! Farsçada “Si” Otuz, “Murg” kuş demektir.
Kuşlar o zaman anlamışlar ki herbiri birer Simurg olmuştur! Efsanedeki yedi vadi, bizlerin hayatımızda karşılaştığımız zorlukları anlatır. Başarıya ulaşmak için, nefsine hakim olan, düşünen ve kendini geliştirenlerden olan, başarma inancını kaybetmeyen, birlik olmayı bilen, sorgulayan, egosundan uzaklaşan herkes, bir gün Simurg olabilir…
Şimdi efsaneden günümüze yani gerçeğe dönelim. Demokrasimiz, Cumhuriyetimiz, özgürlüklerimiz, hayat tarzımız tarih boyunca gördüğü en yoğun saldırı altındadır. Bu kez saldırı kendi içimizden gelmektedir. İhvan kafasına ve Muaviye öğretisine sahip, ortaçağdan fırlamış bir grup, adım-adım bizi bir Ortadoğu devletine, İran benzeri bir din devletine götürme kararındadır.
Bu grup, milyonlarca Ortadoğuluyu, Libyalıyı, Afganlıyı ülkemize kabul ederek Türk Milletinin demografik yapısını bozmayı, sığınmacıların her yıl doğacak en az 500 bin çocuğu nüfusumuza katmayı, planlamaktadır.
Bu dakikadan sonra ne ekonomi ne de dış politika öncelikli meselemiz değildir. Öncelikle ve ivedilikle halletmemiz gereken şey, bu soyguncu gruptan Anayasal çerçevede ve demokratik rejim içinde kurtulmaktır! Bunun yolu, duyarlı olmak, ülkemizin her meselesine, her kişisine sahip çıkıp,
Türk Milletini bütün olarak Atatürk’ün Demokratik Cumhuriyeti etrafında birleştirebilmekten ve gerçekleri herkese anlatmaktan geçer.
Sevgili Gençler; Bizlerin bu amaçla yaktığımız “Çoban Ateşine”, güç ve destek verin. Çoban Ateşi Hareketinin başlangıç noktası Atatürk’tür. Bitiş noktası ise yine Atatürk devrimlerinin devlete hakim olması, olacaktır.
Sizler hepiniz birer Simurg Kuşusunuz. Sizler sahip çıkarsanız, Atatürk Türkiye’si kazanır. Sahip çıkmazsanız Türkiye, bir çadır devletine ve bir Ortadoğu ülkesine döner. Takdir sizlerindir. Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istediğinize sizler karar vereceksiniz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Şubat 2020 Rifat Serdaroğlu