Türk Ordusunun yazılı tarihi Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan MÖ 209 yılında başlar. Yani bizim Milli Ordumuz 2225 yaşında, gelenekleri-görenekleri, engin tarih hafızası olan bir ordudur.
AKP İktidarında, dönemin Başbakanı Erdoğan ve dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in bilgileri, izinleriyle FETÖ militanları, bu tarih hafızasının bulunduğu “Kozmik Odaya” girdiler. Buradan alınan bilgiler yabancı istihbarat örgütleriyle paylaşıldı.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Özel Paşa ve şimdiki Başkan Akar Paşa zamanında, Türk Ordusu tarihinin en büyük darbesini yedi. Hele 15 Temmuz’dan sonra yapılan tahribat, hiçbir düşman ordusunun yapamayacağı kadar büyük oldu. 15 Temmuz ile ilgili görüşlerimizi daha önce yazmıştık. 15 Temmuz, AKP’nin mevcut rejimi yıkmak, yerine İslam Devletini kurmak için kurguladığı “Kontrollü bir darbe” kalkışmasıdır. Tarihte bunun benzeri çok örnekleri vardır. Hitler, yönetimi seçimle ele geçirdikten sonra Parlamento Binasını (Reichtag) kendi adamlarına yaktırmış ve suçu rakiplerinin üzerine atarak, aldığı olağanüstü yetkilerle faşizmi inşa etmiştir. Hitler’in Alman Parlamentosundan aldığı yetkilerle, Erdoğan’ın Türk Parlamentosundan aldığı (Kanun Hükmünde Kararname) yetkisi arasında, şaşılacak benzerlikler vardır. Hitlerin bu çılgınca kanlı hevesi, 2. Dünya Savaşına ve %33’ü asker, %67’si sivil olmak üzere yaklaşık 65 Milyon insanın ölümüne sebep oldu!
15 Temmuz’dan sonra, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın da katılımıyla Türk Ordusu paramparça edilmiştir. -Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanına, -Yüksek Askerî Şûra, Başbakana, -Kuvvet Komutanları, Milli Savunma Bakanına, -Jandarma Genel K. Ve Sahil Güv. K, İçişleri Bakanına, -Askeri Okullar, Eğitim Bakanlığına, -Askeri Hastaneler, Sağlık Bakanına, -Askeri Yargı, Adalet Bakanına bağlanarak Ordudaki emir-komuta zinciri parça-
parça edilmiştir. Bir yerde çok başlılık varsa, orada dirlik-birlik-birliktelik kalmaz.
Ve tüm bu değişiklikler Türk Milletinden, TBMM’den kaçırılarak, KHK kullanılarak yapılmıştır. Türk Milletine, bu değişikliklerin gerekçesi olarak “Darbeci FETÖ” ile mücadele gösterilmiştir. Gerçekte, AKP ve Erdoğan’ın derdi FETÖ ile mücadele değildir! Eğer niyet bu olsa, 11 yıl FETÖ’nü kucağında taşıyıp FETÖ toplantıların da salya-sümük ağlayanlar, Ankara’yı parsel-parsel FETÖ’ne satanlar, Yargıyı FETÖ’nün emrine veren Adalet Bakanları, Okullarımızı Cemaate teslim eden Hüseyin Çelik gibi M. Eğitim Bakanları niçin serbest de zavallı askerler-öğretmenler-polisler neden zindanda? Hangi vicdan, hangi hukuk ahlakı bunu kabul eder?
Bademlerin niyeti, FETÖ ile mücadele görüntüsüyle muhalifleri, aydınları, gazetecileri hapse tıkıp, orduyu güçsüz hale getirip mevcut rejimi değiştirmektir. Maalesef, Genelkurmay Başkanlığı gibi yüce bir makamı işgal edenler bu oyuna ya alet olmaktalar ya da görmemektedirler…
Genelkurmay Başkanı Akar’ın Türk Milletine bir açıklama yapma zorunluluğu vardır. Türk Ordusu için yapılan son değişikliklerde sizin tam mutabakatınız var mı? Jandarmanın tüm ülkedeki görevlerini bir Orgeneral yönetemeyecek, sigorta acentesi sahibi, Erdoğan’a hırsız diyen sonrada biat eden Süleyman Soylu daha iyi yönetecek ha? GATA ve Askeri Yargının başındaki değerli Komutanlar görevlerini yapamayacaklar, Sağlık Bakanlığını “Menzil Tarikatına” peşkeş çeken Bakan ile, Yargıyı FETÖ’ne devreden yaylı Bakan mı yapacak?
Akar Paşa, eğer üstünüzdeki üniformayı Atatürk’ün de giydiği bir üniforma olarak görüyorsanız, çıkın Türk Milletine “Benim Orgenerallerim, Soylu-Bozdağ kadar becerikli değillerdir, bu yüzden yönetim yetkileri ellerinden alınmıştır” deyin! Böyle düşünmüyorsanız, her onurlu insanın müracaat edeceği bir kurum olduğunu size hatırlatmak isterim; İstifa etmek! Çok mu zor? Bence Yüce Divanda hesap vermekten çok daha kolay…
Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Aralık 2016 Rifat Serdaroğlu