HEPSİ Mİ ARIZALI
2002 yılı 3 Kasım’ından beri Türk Milleti olarak “Teknik Servis” gibi olduk!
Nerede “Arıza” varsa bizi buluyor. Bozukları yanlışları düzeltmekten, hadsizlere hadlerini bildirmekten, terbiyesizlere terbiye vermekten günlük işimizi yapamaz hale geldik!
Üstelik hiç bitmiyorlar ki! Birisini düzeltiyorsun, hooop başkası çıkıyor bir söz ediyor, düzelt düzeltebilirsen! O bitmeden başka bir aklı kıt daha çıkıyor!
Zehirli sarmaşık gibiler, biç-biç bitmiyorlar ki!
Şu 14 senede neler gördük, neler duyduk.
“Ayet salla Bakara’dan / Topla oyları Fukaradan” diyen mi ararsınız,
“Habur’da yaşanan tablo karşısında umutlanmamak mümkün mü” diyen Başbakan mı istersiniz,
“Biz el arabası gibiyiz, arkamızdan kaktırmazsanız ilerleyemeyiz. Bize oy verin” diyeni de,
“Irak’taki Amerikan Askerlerinin sağ-salim evlerine dönmeleri için duacıyım” diyeni de,
“Hırsızlık oğuldan babaya değil, Babadan oğula geçer” diyen çakma İmamları bile gördük!
Son arızayı da ODTÜ üzerine çıkarttılar!
Aynen “Başörtülü bacımızı dövdüler, üzerine işediler” yalanını utanmadan söyledikleri gibi! Cumhur’un Başı, Haliç Kongre Merkezinde İmam Hatiplileri toplayıp şunları söyledi;
“Utanmak yok, sıkılmak yok. ODTÜ’de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıyorlar! Gereği neyse YÖK tarafından yapılmalıdır. Tabii ki Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler bunun da takipçisi olacağız!”
Konuşan sanki Cumhur’un Başı değil de, sözünün önünü-arkasını düşünmeden konuşan mektep-medrese görmemiş köy imamı!
Bu sözleri üzerine ODTÜ’de kan gövdeyi götürse, memnun olacak gibi…
Hâlbuki araştırsa gerçeği o da görecek! ODTÜ’de ki Cami 2 yıl önce genişletildi, Merkez Mescidini de büyüttüler. Yani isteyen her öğrenci ibadetini rahatlıkla yapabilecek. Ama bir grup genç, Cami veya Mescide gitmek yerine, Basketbol sahasında namaz kılmak isteyince, öğrenciler arasında bir tartışma çıkıyor.
Olay budur. Zaten gençler, öğretmenlerinin nezaretinde konuşarak bu problemi çözecekler!
Cumhur’un Başı böyle konuşur da, onun tüm konuşmalarını yazan
AKP Milletvekili Aydın Ünal denen kişi niye aşağıdaki gibi konuşmasın?
“Bu Rektör kimdir? Yarın bunun da hesabını sorarız. Cizre’ye nasıl girildi, Silopi’ye nasıl girildi ise ODTÜ’ye de öyle girilir ve bu ahlaksızlara bu edepsizlere bunun hesabı sorulur.”
Bu sözlerin neresi düzeltilir ki? Üslup zaten sahibinin ne mal olduğunu belli ediyor! Cizre’ye de, Silopi’ye de tankla topla-asker ve polisle girebilmek mevcut hükümetin zavallılığının göstergesi olduğunu bu Milletvekili bilmez mi?
Oraları vatan toprağı değil mi?
Yıllarca PKK ile yöneticileriyle kucak-kucağa oturan, kendi partisi değil mi?
Bu ilçeler bomba deposu haline getirilirken hükümetinin gözleri kör müydü?
ODTÜ, Türkiye’nin yüz akı olan üniversitelerimizin başında gelir. Buraya girecek tank henüz yapılmadı, o tankı kullanacak kişiye emir verecek komutan da anasından doğmadı. O iş o kadar kolay değil!
Binebilirlerse Cumhur’un Başı ve Milletvekili binsinler o tanka, sürsünler bakalım öğrencilerin üzerine!
İnsan olanda öncelikle utanma duygusunun olması gerekir. Utanma duygusunu yitiren insan, insanlığını kaybetmiş demektir…
Yazıyı Arif Nihat Asya’nın bir dörtlüğüyle bağlayıp, bu arızaları düzeltmeye devam edelim:
İnsan var, öfkesiyle hıncından ölür,
İnsan var, yılların basıncından ölür,
Bir gün bakamaz yüzü kızarmadan çevresine,
Ey gökyüzü, insan var utancından ölür…
Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Aralık 2015
Rifat Serdaroğlu