Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

HER AFET BİR KAZANÇ KAPISIDIR

AKP değil gömleğini, şalvarını da takkesini de değiştirse uydurulmuş İslam’ı kullanan, İhvan kafalı, demokrasi düşmanı bir parti olduğunu saklayamaz. Tabii ki görmek isteyenlerden saklayamaz! Türkiye’de Erbakan’la başlayan siyasi hareket sayesinde, dinimizin nasıl ticaret ve vurgun aracı yapıldığını, cemaat ve tarikatlar yoluyla mütedeyyin nüfusun nasıl parçalara ayrıldığını, cemaat ve tarikat taraftarlarının birbirlerine öldüresiye düşman olduklarını, her doğal felaketin nasıl kazanç-yol bulma işine döndürüldüğünü net olarak gördük! Bizler görmesine gördük de, Başbakanlar-Genelkurmay Başkanları-Yüksek Yargı mensupları-Üniversite Öğretim görevlileri- sözüm ona anlı şanlı gazeteciler-Sivil Toplum Örgüt yöneticileri göremediler, görmek istemediler. Kimi üç-beş oy uğruna, kimi terfi, kimi para uğruna bunlara geçit verdiler. Geldiğimiz nokta ortada! Türkiye olarak şu an, felaketin tam kenarındayız. Türk Milleti olarak ya uyanıp karşı koyacağız yada tıpış-tıpış İran tipi bir din devletine dönüşeceğiz. Dini istismarı ilke edinmiş ekip yol bulmaya, cami yaptırma dernekleri ile, Cuma günleri camilerimizde Püskevit (!) kutuları ile toplanan paraları tırtıklamakla başlar. Bunun bir üst aşaması, kaçak Kur’an kursları- cemaatlerin, tarikatların öğrenci yurtlarıdır. Sonra sıra belediyelere gelir. İmar oyunlarıyla tırtıklamalardan tomarla toplamaya geçilir. Vakıflar, özellikle “Vergi muafiyeti ve nakit yardım toplama izni” verilen ve devlete vergi ödememek için kurulmuş büyük tuzaklardır. En tepede ise vatandaşın dini duygularını istismar ederek dünya çapında hırsızlık yapan siyasetçiler bulunur. Bunlar, bizim analarımızın-atalarımızın namaz kıldıkları o güzel seccadelere, Müslümanları kandırmak için ilişmiş “Seccade Şeytanlarıdır.” Bunlar, kaynağı ne olursa olsun paraya tapan zavallılardır. Bunlar tarihimizin gördüğü en utanmaz hırsızlardır. Neleri çalarlar, örnekleyelim; -Sınav sorularını çalarlar; Bence bu hırsızlık, en büyük hırsızlıktır. Soruları çalarak, gençlerin geleceğini çaldılar. Siz, çocuğunuz için her türlü fedakarlığı yapıp onu sınava dualarınızla gönderirsiniz. Fakat, hırsızların gençlere verdiği sorulardan kopya çeken dindar ve kindar çocuklar kazanır, sizin evladınız ise kazanamaz! -Kendi Milletinden Çalarlar; Seccadedeki Şeytanlar yönetimi ele alınca, devlet ihalelerini, herkesin katılabileceği açık ihale olarak yapmazlar. Davet usulü ile yaparlar! Böylece 1 liralık işi 10 liraya yaptırırlar ve müteahhitten aradaki farkı avanta olarak alırlar. Öylesine yüzsüzdürler ki, bir yabancı devlet “Sizin yurtdışında malınız-paranız var” der ama Seccadedeki Şeytanlar “Hayır benim yurtdışında malım-param yok” diyemezler! Yardım Paralarını Çalarlar; Dünyanın hangi ülkesinde, o ülkenin devlet denetimindeki en büyük yardım kuruluşunun başına, mahkemece suçluluğu ispat edilmiş biri atanır? Sadece bizde atanır. Çünkü Seccade Şeytanlarındaki anlayış şudur; “Hırsız, benim hırsızımsa, iyidir!” “Çalıyor ama çalışıyor” anlayışını başka hiçbir ülkede bulamazsınız. Bir ülkede vatandaşlardan “Deprem Vergisi” toplanıyor ve bu paralar başka işlere harcanıyorsa, üstelik yardım kuruluşunun başındaki kişi utanmadan “mesaj atın 10 tl gelsin” diyorsa, o ülkede demokrasiden söz edilemez… Değerli Okurlar; Çoban Ateşi Hareketi, Türk Milletine asla yakışmayan bu çirkinlikleri kaldırmak için kurulmuştur. Parti programı üzerine çok titiz çalışmalar yapılmaktadır. Program çalışmalarını yapan uzman arkadaşlarımdan özellikle şu ricada bulunuyorum; -Programa, Devletin Siyasi Partilere nakit yardımı yapmamasını lütfen koyun! (Partileri üyeler yaşatır. Eğer üyeler, partilerini ayakta tutacak maddi desteği vermiyorlarsa, o parti zaten tükenmiş demektir.) -Eğitimi lütfen iki etapta planlayalım; 1) Okul öncesi eğitimden Liseyi bitirinceye kadar, tüm eğitim devlet tarafından ücretsiz olarak yapılacaktır. 2) Okul öncesi eğitimden, üniversiteyi bitirinceye kadar, tüm eğitim devlet tarafından ücretsiz olarak yapılır. (Bu çalışma Türk Milletine takdim edilirken, bunun devlete ekonomik maliyeti ve bunun kaynakları belirtilmelidir. Tüm cemaat-tarikat okulları-yurtları devletleştirilmelidir. Vakıf Üniversitelerinden eğitim ve kadro ölçüsü, uluslararası bilimsel çizginin altında kalanlar, devletleştirilmelidir.) Çoban Ateşi Hareketi Gönüllüleri, gece-gündüz çalışıyor! Bizi, parti kurmakta geç kalıyorsunuz, diyenler şunu unutmamalıdır. Bizler sadece bir parti kurmuyoruz. Türk Devletini yeniden Cumhuriyet Değerlerine oturtacak, devleti yeniden kuracak, Türk Kadınına, Türk Gençlerine dayalı bir siyasi ekip kuruyoruz! Bizler “AKP’nin Akil İnsanları” gibi değiliz. Türk Milletine asla yalan söylemeyeceğiz. Bizler Türk Vatanının, Türk Devletinin, Türk Milletinin gönüllü divaneleriyiz. Kim bunların iyiliğini ister başımıza taç yaparız. Kim bunlara düşmanlık ederse, ezer geçeriz. Sizlerden istenen sadece şudur. Lütfen bizi takip edin ve düşüncelerinizle bize destek verin… Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Ocak 2020 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 22 Ocak 2020 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

HER AFET BİR KAZANÇ KAPISIDIR

AKP değil gömleğini, şalvarını da takkesini de değiştirse uydurulmuş İslam’ı kullanan, İhvan kafalı, demokrasi düşmanı bir parti olduğunu saklayamaz. Tabii ki görmek isteyenlerden saklayamaz!

Türkiye’de Erbakan’la başlayan siyasi hareket sayesinde, dinimizin nasıl ticaret ve vurgun aracı yapıldığını, cemaat ve tarikatlar yoluyla mütedeyyin nüfusun nasıl parçalara ayrıldığını, cemaat ve tarikat taraftarlarının birbirlerine öldüresiye düşman olduklarını, her doğal felaketin nasıl kazanç-yol bulma işine döndürüldüğünü net olarak gördük!

Bizler görmesine gördük de, Başbakanlar-Genelkurmay Başkanları-Yüksek Yargı mensupları-Üniversite Öğretim görevlileri- sözüm ona anlı şanlı gazeteciler-Sivil Toplum Örgüt yöneticileri göremediler, görmek istemediler. Kimi üç-beş oy uğruna, kimi terfi, kimi para uğruna bunlara geçit verdiler. Geldiğimiz nokta ortada! Türkiye olarak şu an, felaketin tam kenarındayız. Türk Milleti olarak ya uyanıp karşı koyacağız yada tıpış-tıpış İran tipi bir din devletine dönüşeceğiz.

Dini istismarı ilke edinmiş ekip yol bulmaya, cami yaptırma dernekleri ile, Cuma günleri camilerimizde Püskevit (!) kutuları ile toplanan paraları tırtıklamakla başlar.

Bunun bir üst aşaması, kaçak Kur’an kursları- cemaatlerin, tarikatların öğrenci yurtlarıdır.

Sonra sıra belediyelere gelir. İmar oyunlarıyla tırtıklamalardan tomarla toplamaya geçilir.

Vakıflar, özellikle “Vergi muafiyeti ve nakit yardım toplama izni” verilen ve devlete vergi ödememek için kurulmuş büyük tuzaklardır.

En tepede ise vatandaşın dini duygularını istismar ederek dünya çapında hırsızlık yapan siyasetçiler bulunur.

Bunlar, bizim analarımızın-atalarımızın namaz kıldıkları o güzel seccadelere, Müslümanları kandırmak için ilişmiş “Seccade Şeytanlarıdır.” Bunlar, kaynağı ne olursa olsun paraya tapan zavallılardır.

Bunlar tarihimizin gördüğü en utanmaz hırsızlardır. Neleri çalarlar, örnekleyelim; -Sınav sorularını çalarlar;

Bence bu hırsızlık, en büyük hırsızlıktır. Soruları çalarak, gençlerin geleceğini çaldılar. Siz, çocuğunuz için her türlü fedakarlığı yapıp onu sınava dualarınızla gönderirsiniz. Fakat, hırsızların gençlere verdiği sorulardan kopya çeken dindar ve kindar çocuklar kazanır, sizin evladınız ise kazanamaz!

-Kendi Milletinden Çalarlar; Seccadedeki Şeytanlar yönetimi ele alınca, devlet ihalelerini, herkesin katılabileceği açık ihale olarak yapmazlar. Davet usulü ile yaparlar! Böylece 1 liralık işi 10 liraya yaptırırlar ve müteahhitten aradaki farkı avanta olarak alırlar. Öylesine yüzsüzdürler ki, bir yabancı devlet “Sizin yurtdışında malınız-paranız var” der ama Seccadedeki Şeytanlar “Hayır benim yurtdışında malım-param yok” diyemezler!

Yardım Paralarını Çalarlar; Dünyanın hangi ülkesinde, o ülkenin devlet denetimindeki en büyük yardım kuruluşunun başına, mahkemece suçluluğu ispat edilmiş biri atanır? Sadece bizde atanır. Çünkü Seccade Şeytanlarındaki anlayış şudur; “Hırsız, benim hırsızımsa, iyidir!” “Çalıyor ama çalışıyor” anlayışını başka hiçbir ülkede bulamazsınız.

Bir ülkede vatandaşlardan “Deprem Vergisi” toplanıyor ve bu paralar başka işlere harcanıyorsa, üstelik yardım kuruluşunun başındaki kişi utanmadan “mesaj atın 10 tl gelsin” diyorsa, o ülkede demokrasiden söz edilemez…

Değerli Okurlar; Çoban Ateşi Hareketi, Türk Milletine asla yakışmayan bu çirkinlikleri kaldırmak için kurulmuştur. Parti programı üzerine çok titiz çalışmalar yapılmaktadır. Program çalışmalarını yapan uzman arkadaşlarımdan özellikle şu ricada bulunuyorum; -Programa, Devletin Siyasi Partilere nakit yardımı yapmamasını lütfen koyun! (Partileri üyeler yaşatır. Eğer üyeler, partilerini ayakta tutacak maddi desteği vermiyorlarsa, o parti zaten tükenmiş demektir.)

-Eğitimi lütfen iki etapta planlayalım; 1) Okul öncesi eğitimden Liseyi bitirinceye kadar, tüm eğitim devlet tarafından ücretsiz olarak yapılacaktır. 2) Okul öncesi eğitimden, üniversiteyi bitirinceye kadar, tüm eğitim devlet tarafından ücretsiz olarak yapılır. (Bu çalışma Türk Milletine takdim edilirken, bunun devlete ekonomik maliyeti ve bunun kaynakları belirtilmelidir. Tüm cemaat-tarikat okulları-yurtları

devletleştirilmelidir. Vakıf Üniversitelerinden eğitim ve kadro ölçüsü, uluslararası bilimsel çizginin altında kalanlar, devletleştirilmelidir.)

Çoban Ateşi Hareketi Gönüllüleri, gece-gündüz çalışıyor! Bizi, parti kurmakta geç kalıyorsunuz, diyenler şunu unutmamalıdır. Bizler sadece bir parti kurmuyoruz. Türk Devletini yeniden Cumhuriyet Değerlerine oturtacak, devleti yeniden kuracak, Türk Kadınına, Türk Gençlerine dayalı bir siyasi ekip kuruyoruz! Bizler “AKP’nin Akil İnsanları” gibi değiliz. Türk Milletine asla yalan söylemeyeceğiz. Bizler Türk Vatanının, Türk Devletinin, Türk Milletinin gönüllü divaneleriyiz. Kim bunların iyiliğini ister başımıza taç yaparız. Kim bunlara düşmanlık ederse, ezer geçeriz. Sizlerden istenen sadece şudur. Lütfen bizi takip edin ve düşüncelerinizle bize destek verin…

Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Ocak 2020 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.