Ülkemizin bugünkü hale gelmesinde en büyük suçlu, 18 yıllık AKP İktidarıdır. Fakat onu engellemeyen, frenlemeyen, karşıt politikalar üretip halkı mücadelenin içine katamayan Ana Muhalefet Partisinin hiç mi suçu yok? Elbette ki var. Fakat, konu üzerine biraz düşünüp araştırma yapınca bu iki partinin yani AKP ve CHP’nin birbirinden beslenen üvey kardeşler gibi oldukları net olarak görünüyor.
Örneğin; Bu iki partinin “Dersim Meselesine” bakışı aynıdır. İkisi de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu iradesinin bu konudaki görüşüne karşıdır.
İngiliz uşağı Şeyh Said denen hainin, Türk Askerlerini öldürmesi üzerine yargılandıktan sonra asıldığı, “Dağ Kapı Meydanının” adının”, “Şeyh Said Meydanı” olarak değiştirilmesi, AKP’yi ve CHP’yi hiç rahatsız etmez.
“Çözüm Süreci” adı altında PKK ile temas ve işbirliği iki partide de vardır. CHP İzmir Belediye Başkanının “Kamu hizmetini Kürtçe olarak vermeliyiz” beyanına, AKP’den hiç itiraz gelmemesi, size ilginç gelmiyor mu? Diyarbakır Meydanında, 54 bin insanımızın katili Öcalan’ın mektubunun okunması hem AKP’yi, hem de CHP’yi aynı derecede mutlu etmiştir.
Hem AKP, hem de CHP, adı “Vahşi Kapitalizm” veya neoliberalizm olan soygun ekonomisini savunur.
Hem AKP’nin hem de CHP’nin Türk Kültürü ile Türklük ile ciddi sıkıntıları vardır. Biri Arap Milliyetçiliğine, diğeri Kürt Milliyetçiliğine yakındır.
Değerli Okurlar; Türkiye’nin açmazlarından biri bu iki parti ve bunların türevleridir.
Geldiğimiz nokta, yurtdışındaki kaynağı bilinmeyen mal varlığı sebebi ile rehin alınmış bir Cumhurbaşkanı ve Bakanlar, Dış Politikada ABD ile Rusya arasında sıkıştırılmış, Milli konularda özgürce davranamayan bir yönetim!
Her gün biraz daha zora düştüğümüzü, millet olarak daraldığımızı görüyoruz, hissediyoruz. Bunlar demokratik yöntemlerle ülke yönetiminden uzaklaştırılmalıdır.
Çoban Ateşi Hareketi Gönüllüleri, bu temizliği, Türk Milletine en ufak bir rahatsızlık vermeden yapacaktır. Bizi izlemeye devam edin…
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Kasım 2019 Rifat Serdaroğlu