Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

HERKES KENDİ YERİNE

2002 yılından bu yana doğru söze, doğru işlere, doğru siyasetçilere öyle hasret kalmışız, öyle sindirilmişiz ki, ülke hayrına doğru işler yapmak için gayret gösterenlere anında soruları yapıştırıyoruz. Adeta bastırılmışlığımızın, sindirilmişliğimizin veya AKP İktidarından korkumuza, söz söyleyememenin acısını yeni siyasi hareketten çıkarır gibiyiz! Çoban Ateşi Hareketini tüm ülke sathına yaymaya başladık ya, birinci soru hazır; -Kadronuzda kimler var? Niçin açıklamıyorsunuz? Ne zaman açıklayacaksınız? -Paranız var mı? Sizi destekleyen gruplar var mı? Elbette ki bu soruların hepsinin yanıtı var ve zamanı geldiğinde açıklanacak! Fakat izninizle, benim sizlere bir sorum olacak; AKP-MHP-CHP-İP-HDP, TBMM’de ki partilerimizdir. Bunların tamamında “Devlet Adamı” olarak kabul edeceğimiz bir kişi var mı? Örneğin, bir DEMİREL, bir ECEVİT, bir Erdal İnönü, bir ERBAKAN, bir ELEKDAĞ, bir ÖYMEN gibi birikimli, vatan söz konusu olduğunda partisinin çıkarlarını arkaya atacak kadar milli yerli birileri var mı? İnanıyorum ki bu soruya verilecek yanıt, içinde bulunduğumuz durumla doğru orantılı olacaktır! ÇAH’nin temsilcileri, iki konuda yemin ederek göreve başlayacaklardır; -Türk Milletine asla yalan söylenmeyecek, -ÇAH, hiçbir kişinin, zümrenin, cemaatin veya topluluğun olmayacak. Bu hareketin sahibi sadece ve sadece Türk Milleti olacaktır… Yazının bundan sonrasını okurken, değerli okurlarımızdan şimdiye kadar defalarca gösterdikleri hoşgörüyü, anlayışı, sabrı bir kez de ben istirham ediyorum. Örneğin, kendilerine SOLCU diyen arkadaşlarımdan, İmamoğlu’nun alenen Kur’an okumasını, Cami’de namaz kılarken ki görüntülerini yaymasını, kadın-erkek ayrı yüzme havuzu kullanmaları konusundaki kararını dinlerken ki sabırlarını, bizden de esirgememelerini rica ediyorum. TÜRK MİLLİYETÇİSİ olduğunu söyleyen arkadaşlarımdan, 74 Askerimizin katili Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasını kabullenmeleri, Hırsız-Kandil Uşağı dedikleriyle kol kola olmaları konusundaki sabırlarından bize de istiyoruz. Kendilerini TÜRK MİLLİYETÇİSİ ve FETÖ karşıtı olarak tanımlayan dostlarımdan, attığı bir tivit ile yönetimi bırakan Genel Başkanlarını, ısrarla tekrar Genel Başkanlığı kabul ettirmekteki sabırlarını bize de göstermelerini rica ediyorum. Kendilerini KÜRT MİLLİYETÇİSİ olarak tanımlayan fakat bir türlü, PKK terörü ile arasına mesafe koyamadığı için Türkiye’nin Partisi olamayan arkadaşlarımdan, Türk Milletinin her türlü kışkırtmaya rağmen onlara gösterdiği büyük sabrın bir ufak parçasını da bize göstermelerini istiyorum. Emperyalist Devletler, diz çöktürecekleri ülkelerde önce siyasetçileri, sonra orduyu yönetenleri, en sonunda ise bürokratları avlarlar. Emperyalistler için en büyük tehlike o ülkenin ciddi devlet adamlarıdır. Onlar önce tasfiye edilir ve “SİYASET TARLASI” darmadağın edilir. Herkesin kafası karıştırılır ve onların adamları olmayı kabullenmiş eşbaşkanlar göreve getirilir. Şimdi sakince ve beraberce araştıralım; AKP denen “Arapçı ve Kürtçü Parti” Merkez Sağ’da konuşlanmış bir parti midir? AKP, oy alabilmek için yalan söylemektedir. Bugüne kadar, karşısında AKP söylemlerini yırtıp atacak çapta siyasetçi olmadığı için hala bu ısrarını sürdürmektedir. AKP’nin ne Demokrat Parti ile ne Saadet Partisi ile ne de Merkez Siyaset ile hiçbir benzerliği yoktur. Sonuç; AKP Siyasi İslamcı, İhvancı, cemaat ve tarikatlarla iç içe olan, hırsızları kollayan bir dinci partidir. Kutsal dinimizi kullanarak hem inanları kandırmakta hem de dinimize en büyük kötülüğü yapmaktadır. Abdullah Gül-Ali Babacan-Ahmet Davutoğlu da, T.C düşmanı ürünlerdendir. MHP kuruluş amacının, parti programının tamamen dışına çıkmıştır. Bahçeli, MHP’nin ömrünü kendi ömrü ile endekslemiş, süratle MHP’yi gömmeye şartlanmıştır. Esir alınmış olan Bahçeli’nin başka bir yolu kalmamıştır… Peki, ne olacak? Ben falcı veya müneccim değilim. Ama Türk Milletini iyi tanırım. Gezmediğim, görmediğim bir yöre yok denecek kadar azdır. Bizler, Anadolu toprağı kokan siyasetçiler, milletimizin gönül teline dokunmasını, milletimizin ne düşündüğünü iyi biliriz. Öngörülerimiz konusunda iddialıyız. Sizlerden bu yazıyı saklamanızı ve nasip olursa 2020 Ekim ayında çıkarıp bir daha okumanızı rica ediyorum. Göreceğiniz siyasi tablo, eğer bir iç kalkışma veya bir savaş olmazsa büyük bir olasılıkla şöyle olacak; Çoban Ateşi Hareketi, Merkez’e oturan ama Merkez Sağ’ı ve Merkez Solu da kucaklayan yapısı ve kadrolarıyla, önümüzdeki seçimlerin iktidar adayı olarak Türk Milletinin huzuruna çıkacak. AKP; Klasik %8-10 civarında olan “İslamcı Partisi” olarak kalacak. RTE sonrası silinecek! MHP; Bahçeli sonrası çok küçülecek. MHP’nin tabanı, Akşener ve Koray Aydın’ın yanına yani yeni MHP’ye gidecek! HDP; Öcalan ve Kandil eşkıyaları sonrası, terörle ilgisini kesecek ve Türkiye’nin Partisi olarak siyasetteki yerini alacak. CHP; Cumhuriyetin çok önemli bir kurumu olan CHP, özüne dönecek ve kendi köküne bağlı kadrolarla, Türkiye’de Sosyal Demokrasinin güvenli bir kalesi ve Ana Muhalefet Partisi olarak çalışmaya devam edecektir… Her ne olursa olsun, hangi ülke ne hesaplar yaparsa yapsın, Türk Milleti-Türk Devleti hep ayakta kalacaktır. Yeter ki kendimize güvenelim ve çalışalım. Biz Türkler bu günden 15 Bin yıl evvel, Anadolu’nun dip kültürünü oluşturmuş ve sonraki tüm medeniyetlere beşiklik etmiş dualı bir milletiz. Bölünmezsek, bir ve bütün olursak bizi hiçbir güç yıkamaz. Ne Mutlu Türküm Diyene… Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Temmuz 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 04 Temmuz 2019 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

HERKES KENDİ YERİNE

2002 yılından bu yana doğru söze, doğru işlere, doğru siyasetçilere öyle hasret kalmışız, öyle sindirilmişiz ki, ülke hayrına doğru işler yapmak için gayret gösterenlere anında soruları yapıştırıyoruz. Adeta bastırılmışlığımızın, sindirilmişliğimizin veya AKP İktidarından korkumuza, söz söyleyememenin acısını yeni siyasi hareketten çıkarır gibiyiz!

Çoban Ateşi Hareketini tüm ülke sathına yaymaya başladık ya, birinci soru hazır; -Kadronuzda kimler var? Niçin açıklamıyorsunuz? Ne zaman açıklayacaksınız? -Paranız var mı? Sizi destekleyen gruplar var mı? Elbette ki bu soruların hepsinin yanıtı var ve zamanı geldiğinde açıklanacak! Fakat izninizle, benim sizlere bir sorum olacak; AKP-MHP-CHP-İP-HDP, TBMM’de ki partilerimizdir. Bunların tamamında “Devlet Adamı” olarak kabul edeceğimiz bir kişi var mı? Örneğin, bir DEMİREL, bir ECEVİT, bir Erdal İnönü, bir ERBAKAN, bir ELEKDAĞ, bir ÖYMEN gibi birikimli, vatan söz konusu olduğunda partisinin çıkarlarını arkaya atacak kadar milli yerli birileri var mı? İnanıyorum ki bu soruya verilecek yanıt, içinde bulunduğumuz durumla doğru orantılı olacaktır!

ÇAH’nin temsilcileri, iki konuda yemin ederek göreve başlayacaklardır; -Türk Milletine asla yalan söylenmeyecek, -ÇAH, hiçbir kişinin, zümrenin, cemaatin veya topluluğun olmayacak. Bu hareketin sahibi sadece ve sadece Türk Milleti olacaktır…

Yazının bundan sonrasını okurken, değerli okurlarımızdan şimdiye kadar defalarca gösterdikleri hoşgörüyü, anlayışı, sabrı bir kez de ben istirham ediyorum. Örneğin, kendilerine SOLCU diyen arkadaşlarımdan, İmamoğlu’nun alenen Kur’an okumasını, Cami’de namaz kılarken ki görüntülerini yaymasını, kadın-erkek ayrı yüzme havuzu kullanmaları konusundaki kararını dinlerken ki sabırlarını, bizden de esirgememelerini rica ediyorum.

TÜRK MİLLİYETÇİSİ olduğunu söyleyen arkadaşlarımdan, 74 Askerimizin katili Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasını kabullenmeleri, Hırsız-Kandil Uşağı dedikleriyle kol kola olmaları konusundaki sabırlarından bize de istiyoruz.

Kendilerini TÜRK MİLLİYETÇİSİ ve FETÖ karşıtı olarak tanımlayan dostlarımdan, attığı bir tivit ile yönetimi bırakan Genel Başkanlarını, ısrarla tekrar Genel Başkanlığı kabul ettirmekteki sabırlarını bize de göstermelerini rica ediyorum.

Kendilerini KÜRT MİLLİYETÇİSİ olarak tanımlayan fakat bir türlü, PKK terörü ile arasına mesafe koyamadığı için Türkiye’nin Partisi olamayan arkadaşlarımdan, Türk Milletinin her türlü kışkırtmaya rağmen onlara gösterdiği büyük sabrın bir ufak parçasını da bize göstermelerini istiyorum.

Emperyalist Devletler, diz çöktürecekleri ülkelerde önce siyasetçileri, sonra orduyu yönetenleri, en sonunda ise bürokratları avlarlar. Emperyalistler için en büyük tehlike o ülkenin ciddi devlet adamlarıdır. Onlar önce tasfiye edilir ve “SİYASET TARLASI” darmadağın edilir. Herkesin kafası karıştırılır ve onların adamları olmayı kabullenmiş eşbaşkanlar göreve getirilir.

Şimdi sakince ve beraberce araştıralım; AKP denen “Arapçı ve Kürtçü Parti” Merkez Sağ’da konuşlanmış bir parti midir? AKP, oy alabilmek için yalan söylemektedir. Bugüne kadar, karşısında AKP söylemlerini yırtıp atacak çapta siyasetçi olmadığı için hala bu ısrarını sürdürmektedir. AKP’nin ne Demokrat Parti ile ne Saadet Partisi ile ne de Merkez Siyaset ile hiçbir benzerliği yoktur. Sonuç; AKP Siyasi İslamcı, İhvancı, cemaat ve tarikatlarla iç içe olan, hırsızları kollayan bir dinci partidir. Kutsal dinimizi kullanarak hem inanları kandırmakta hem de dinimize en büyük kötülüğü yapmaktadır. Abdullah Gül-Ali Babacan-Ahmet Davutoğlu da, T.C düşmanı ürünlerdendir.

MHP kuruluş amacının, parti programının tamamen dışına çıkmıştır. Bahçeli, MHP’nin ömrünü kendi ömrü ile endekslemiş, süratle MHP’yi gömmeye şartlanmıştır. Esir alınmış olan Bahçeli’nin başka bir yolu kalmamıştır…

Peki, ne olacak? Ben falcı veya müneccim değilim. Ama Türk Milletini iyi tanırım. Gezmediğim, görmediğim bir yöre yok denecek kadar azdır. Bizler, Anadolu toprağı kokan siyasetçiler, milletimizin gönül teline dokunmasını, milletimizin ne düşündüğünü iyi biliriz. Öngörülerimiz konusunda iddialıyız.

Sizlerden bu yazıyı saklamanızı ve nasip olursa 2020 Ekim ayında çıkarıp bir daha okumanızı rica ediyorum. Göreceğiniz siyasi tablo, eğer bir iç kalkışma veya bir savaş olmazsa büyük bir olasılıkla şöyle olacak; Çoban Ateşi Hareketi, Merkez’e oturan ama Merkez Sağ’ı ve Merkez Solu da kucaklayan yapısı ve kadrolarıyla, önümüzdeki seçimlerin iktidar adayı olarak Türk Milletinin huzuruna çıkacak.

AKP; Klasik %8-10 civarında olan “İslamcı Partisi” olarak kalacak. RTE sonrası silinecek!

MHP; Bahçeli sonrası çok küçülecek. MHP’nin tabanı, Akşener ve Koray Aydın’ın yanına yani yeni MHP’ye gidecek!

HDP; Öcalan ve Kandil eşkıyaları sonrası, terörle ilgisini kesecek ve Türkiye’nin Partisi olarak siyasetteki yerini alacak.

CHP; Cumhuriyetin çok önemli bir kurumu olan CHP, özüne dönecek ve kendi köküne bağlı kadrolarla, Türkiye’de Sosyal Demokrasinin güvenli bir kalesi ve Ana Muhalefet Partisi olarak çalışmaya devam edecektir…

Her ne olursa olsun, hangi ülke ne hesaplar yaparsa yapsın, Türk Milleti-Türk Devleti hep ayakta kalacaktır. Yeter ki kendimize güvenelim ve çalışalım. Biz Türkler bu günden 15 Bin yıl evvel, Anadolu’nun dip kültürünü oluşturmuş ve sonraki tüm medeniyetlere beşiklik etmiş dualı bir milletiz. Bölünmezsek, bir ve bütün olursak bizi hiçbir güç yıkamaz.

Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Temmuz 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.