İnsan, yazmaya başlarken sakin olmayı, bildikleri gördükleri yaşadıklarından edindiği deneyimleri, günlük olaylarla karşılaştırıp kâğıda dökmeyi istiyor.
Türkiye’nin en çalkantılı döneminde, bizzat şahit olduğu olayları, yapılan yanlışları ve güzellikleri, özellikle gençlere aktarmayı amaçlıyor!
Ama burası Türkiye! Sabah ilk okuduğunuz duyduğunuz, gencecik çocuklarımızın, uyuşturucu çetesi PKK militanları tarafından pisipisine ve kahpece öldürülmeleri haberi olunca, ne sakinlik kalıyor ne huzur kalıyor,
ne de yazma isteği!
Üstelik bu ölümlerin bizzat AKP İktidarı ve İmralı Canisi tarafından planlanmış kanlı oyunun bir parçası olduğunu bilmek ve bir şey yapamamak, insanı daha beter kahrediyor!
Yine de sakin kalmaya gayret ederek 2015 Ağustos ayının son haftasına hangi şartlarda giriyoruz beraberce bakalım…
-Hükümet kurulması çalışmalarında, kendi partisinden başka kimseye şans tanımayan bu uğurda Anayasa ve Yasaları çiğnemekten çekinmeyen, tek derdi kendisini ve servetini kurtarmak olan bir adet Cumhur’un Başı!
-Abisinin hazırladığı plan gereği, hükümet kurmayı nedensiz 45 gün oyalayan, emir altında garip bir Başbakan!
-İktidar adayı olduklarını söyleyemeyen, hükümet kurmaktan öcü gibi korkan bir muhalefet ekibi!
-Beyinleri ve yürekleri felç olmuş, Türk Milletini unutmuş bürokratik yapı!
-Yarısı, aylık maaş uğruna kalemini ve şerefini Erdoğan’ın emrine vermiş, diğer yarısı da Erdoğan’dan korkularına dilleri bir yerlerine kaçmış zavallı basın kuruluşları!
-Ödlek, bel kemikleri kırılmış, konuşmaktan bile korkan sözüm ona Sivil Toplum Kuruluşları!
-İtibarı yerlerde sürünmekte olan bir Yargı sistemi!
-Tek siyasal işlevleri Erdoğan’a “Fahri Doktora Diploması” vermek olan, sallabaş
Rektörlerin başlarında bulunduğu üniversitelerimiz!
-Devletin beynine Erdoğan tarafından sokulmuş Cemaat denen bir illegal örgüt ve bu yapı ile mücadele adı altında hukuk ve insan hakları katliamları!
-Ülkenin 100 den fazla yerinde adı konulmamış “Sıkıyönetim” uygulamaları, sokak savaşları içindeki şehirler, sokaklarda roketatar ve uzun namlulu ağır silahlarla gezen katil sürüleri!
-Bitmiş, çevremizde tek dostumuz bırakmayan bir Dış Politika!
Beğenseniz de, beğenmeseniz de durum böyle!
Peki, 1 Kasım’da tekrar oy kullanacak milletimiz ne durumda;
-Bu yıl, 2 Milyon 594 Bin kişi daha kredi kartı borcunu ödeyemedi. Kredi kartı ve kredilerde batağa düşenlerin sayısı 7 milyona yaklaştı.
-Bu yılın ilk üç ayında 525 bin emekli, geçinebilmek için bankalardan kredi çekti.
-45 bin küçük işletme, yasal icra takibine düştü! Kaç işletmenin tefecilerin elinde oyuncak olduğunu bilmiyoruz.
-2002 yılında 9 Milyon olan icra dosyası sayısı, 2015 yılı ilk 6 ayında 23 Milyon 824 bin 764’e çıktı.
-2004 yılında 704 bin olan karşılıksız çek sayısı, bugün 2 Milyona yükseldi.
-Merkez Bankasının 40 Milyar Dolarlık KULLANILABİLİR rezervine karşılık, mutlaka ödenecek olan 400 Milyar Dolarlık BORÇ…
Ve tüm bu gerçekler karşısında hala %40 lar civarında oy alacağını söyleyebilen Erdoğan ve AKP ile “Ben bu seçimlerde iktidar olacağım” diyemeyen muhalefet partileri…
Yakında Türk Milleti olarak hepimiz yeşil reçetelik olacağız galiba…
Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Ağustos 2015
Rifat Serdaroğlu