Sizin gibi düşünmeyen, size karşı olan, yazan, konuşan, demokratik tepkisini gösteren herkesi hapsedebilir misiniz? Türkiye’yi bir açık cezaevine dönüştürmeyi başarsanız bile düşüncelere kelepçe vurabilir misiniz? Cumhuriyetin tüm Savcılarını ve Polis teşkilatını, size karşı olanları yakalamakla görevlendirirseniz ve onlar da buna uysa, katilleri tecavüzcüleri devleti ve milleti soyan şerefsizleri, rüşvet alan siyasetçileri, her türlü terör örgütlerini kim takip edip, yargılayacak?
Bakınız Sayın Erdoğan; Bugün 16.30 da yemin edip, yeni görevinize başlayacaksınız. Belediye Başkanı iken resmî törenle karşıladığınız yaşça sizden büyük biri olarak size, tarihin çok önemli bu noktasında bazı nasihatlerim olacak. Dinler ve uyarsanız, hepimiz kazançlı çıkarız!
Önce, bu sabah tek başınıza bir köşeye çekilin ve edeceğiniz yemini kelime-kelime, sindire-sindire okuyunuz. Bu yemini, anlamını bilerek Türk Tarihi ve Türk Milleti önünde edeceğinizi bir daha hatırlayınız ve hiç unutmayınız.
Sayın Erdoğan; Ancak ikisi birlikte oldukları zaman bir değer olarak kabul edilen iki kelime vardır; Demokrasi ve Hoşgörü. Lütfen bu ikisini başta siz, sonra yargı ve güvenlik güçleri birbirinden hiç ayırmayınız. İkisi ayrılırsa imparatorluk bakiyesi bu ülkeyi yönetemezsiniz. Bunlar çoğulcu düşünceye karşı her türlü ayrıştırma çabalarına rağmen, bir arada yaşamamızın teminatıdır.
Eğer demokratik hoşgörüyü ilke edinirseniz, üç genç, aleyhinize pankart taşıdı diye gözaltına alınmalarına izin vermezsiniz. Hepimiz zamanında genç olduk ve bazı yanlışlar yaptık. Örneğin siz, gençliğinizde nafakanızı çıkarmak için tombalacılık yaparken veya karkas etten sucuk yaparken hiç hata yapmadınız mı? Görevli Yargıca küfür ettiğiniz için sizi hapse atıp sicilinizi kirletmediler mi? Ya o Savcı ve Yargıçlar genç olmadılar mı? Onların çocukları yok mu? Yönetenlerin hedefi dünyadaki yaşıtları arasında zekâ ve eğitimleriyle sivrilmiş bu gençleri topluma faydalı gençler olarak yetiştirmek değil mi? Bu gençleri gözaltına alanlar, çocuklara yaptıklarının yanlış olduklarını güzelce anlatıp evlerine gönderseler, daha iyi olmaz mı?
Sayın Erdoğan; Devlet parasıyla istediğiniz kadar gösteriş yapın, siz kral değilsiniz, şah veya padişah da değilsiniz. Sultan hiç değilsiniz. Siz, sizden öncekiler gibi seçimle işbaşına gelen, görev ve sorumlulukları Anayasada yazılmış, bunun dışına çıkamayacak olan bir Cumhurbaşkanısınız. En başta siz “Demokratik Hoşgörüyü” yaşatacak ve topluma örnek olacaksınız.
Siz devamlı olarak şunu söylersiniz; “Biz yaratılanı, yaratandan ötürü severiz.” O zaman, yaratılanı yaratandan ötürü hoş göreceksiniz, mecbursunuz! Yeni sayfa böyle açılır, ha gayret…
Not; Cumhuriyetin Savcıları ve Yargıçları! İçinizden biri, Türk Milletine saygısı olan biri çıksa ve FETÖ denen pislik yuvasının “SİYASİ AYAKLARINDAN” sadece birini yakalayıp, yargılasa olmaz mı? Kimden korkuyorsunuz, kimi aldattığınızı zannediyorsunuz? Bakın yine binlerce insan “Bir kişi” istedi diye yargılanmadan işlerinden atıldı! Bunlar suçlu ise, bunları göreve getiren siyasetçilerin suçları yok mu? Oturduğunuz koltuklar, vicdanlarınızdan-adaletten-Allah korkusundan daha mı kıymetli?
Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Temmuz 2018 Rifat Serdaroğlu