HİÇ UNUTMAMALIYIZ
Seçim sonuçları açıklanmaya başladığında, AKP Genel Merkezinin önünde bir kadın ellerini açmış aynen şöyle diyordu; “Allahım, çok şükür kazandık. Şu an cennete girmiş gibiyim!” Seçim kazanmayı, cennete girmekle eş tutan anlayış, ortalama AKP seçmeninin inanışıdır.
Ülkenin eğitim seviyesi yükselmedikçe, çağdaşlaşma ve aydınlanma tamamlanmadıkça, örgütlü sivil topluma geçilmedikçe bu kafa ile mücadele etmek imkânsız değil ama çok zordur.
Bu kafa için demokrasi-özgürlük-kadın erkek eşitliği-çağdaşlık, AKP’nin seçim kazanmasından sonra gelir. Ne yapılan hukuk ihlalleri, ne ortaya çıkan ve inkâr edilemeyen yolsuzluklar, ne faşist baskılar, ne ekonomik kriz, ne ülkenin süratle Ortadoğu bataklığına saplanması, ne de yetkisiz bir AKP Hükümetinin yaptığı Anayasa ihlalleri onları hiç ilgilendirmez!
AKP tabanını ilgilendirmeyen bir konu da, “sandık eşittir demokrasi” olmadığı gerçeğidir.
AKP’lilere göre sandık her şeydir. Sandık; Yolsuzlukları, hırsızlıkları, devletin batırılmasını, vatanın bölünmesini, başarısızlıkları siler süpürür diye kabullenirler!
İki gündür televizyonlarda, gazetelerde “AKP Güzellemeleri” anlatan şakşakçılardan bıkkınlık geldi.
AKP seçim kazandı, tamam. Zaten mevcut muhalefet partilerinden
“Ben seçimden birinci parti olarak çıkacağım ve iktidar olacağım” diyen
yoktu ki! AKP’lilerin dahi şaşırdığı, hayret ettikleri şey %49,4 lük oy oranıdır.
Bu oy kaymasının gerçek nedenini anlamak için, ya AKP’nin iktidardan gitmesi ya da Amerika’nın derin devletinin konuşması şarttır.
AKP, ister Kenan Evren gibi %94, ister Esad gibi %95 oy alsın gerçek vatanseverlerin ve gerçek demokratların hiç unutmaması, sürekli hatırlaması gerekenler şunlardır;
-Şimdiye kadar yapılan en adaletsiz, haksız, şaibeli seçim 1 Kasım seçimleridir.
-Ülkede can güvenliği olmadan seçim yapılmıştır.
-Seçim kazanmak uğruna yüzlerce insanın ölümüne göz yumulmuştur.
Ölen insanlarımızın vebali Erdoğan ve Davutoğlu’nun omuzlarındadır.
-Tüm basın ve televizyonlar baskı altına alınmış, Anayasa ve yasalar çiğnenerek medya gruplarına el konulmuş ve muhalif sesler susturulmuştur.
-Seçim kazanmak uğruna Mafya Babaları ile işbirliği yapılmış ve gazete binaları basılmış, gazeteciler evlerinin önünde dövülmüşlerdir.
-Devletin örtülü ödenek parası, yandaşlardan alınan haram paralar, tüm devlet memur ve olanakları hukuksuzca kullanılmıştır.
AKP’nin 13 yıllık geçmişinde yaptıkları, sürekli hatırlanmalıdır;
-Cemaat denen Suç Örgütünü, devletin en hassas birimlerine sokan AKP’ dir.
-Bakanlıkları Tarikatlar arasında pay eden AKP’dir.
-Hukuk Devleti İlkesini paspas yapan AKP’dir.
-TC Devletini, PKK lideri Öcalan ile muhatap yapan AKP’dir.
-Doğu ve Güneydoğu bölgesini PKK’ya terk eden AKP’dir.
-PKK terörü ile mücadele eden kahramanları, kumpas kurarak zindana attıran Cemaat ve AKP’dir.
-Türk Ordusunun Komuta Heyetine darbe vuran, güçsüzleştiren Cemaat-CIA işbirliğine geçit veren yine AKP’dir.
-Çevremizde kavgalı olmadığımız tek komşu bırakmayan AKP’dir.
-Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına ve mezhep savaşlarının içine atan AKP’dir.
-Türk Devletini 79 yılda yapılan borcun üç katı borçlandıran, AKP’dir.
-4 Bakanı Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet nedeniyle istifa eden parti, AKP’dir.
-Sıfırlama rezaletini Türk Milletine yaşatan parti, AKP’dir
-Cumhuriyetin değerlerini çiğneyen ve Cumhuriyetin tüm eserlerini yok pahasına satan AKP’dir.
-Eğitim sistemini Araplaştıran, türbanı ilkokula kadar sokan, okullarımızı tarikatların baskısına terk eden AKP’dir.
-Türk Devletinin yönünü uygar dünyadan, Ortadoğu’ya döndüren AKP’dir.
Tüm bunlar eğer ödenebilirse, birkaç nesilde çok zor ödenecek ağır bedellerdir ve her biri Yüce Divanlık suçlardır.
AKP şakşakçılarının söylediklerine gelince;
AKP, 13 yılda çok yatırım yapmış! İyi, onu da yapmasaydı bari!
Şu sorulara yanıt arıyorum;
-Sadece ve sadece Hukuk Devleti İlkesinden sapılmasını, demokrasiden uzaklaşılmasını, tek adam diktasına gidilmesini sizce kaç köprü, kaç Marmaray, kaç km çift yol haklı çıkarır? Özgürlüğün ve demokrasinin bedeli var mıdır?
-Din Devletine ve Şeriat Hukukuna inanan bir parti sizce Demokrat olabilir mi?
-Kul hakkı yeyip, hırsızlık yapan, yalan söyleyen, devlet malına ve devlet parasına el uzatan insanlar sizce Müslüman olabilir mi?
AKP, değil %49 küsur oy, isterse %90’ın üstünde oy alsın, bu hesabın altından kalkamayacaktır.
1 Kasım’da AKP’ye oy verenler, Türk Vatanından koparılacak parça üzerinde kurulacak “Kürdistan Devletine” onay vermiş oldular! Bunu da yarın anlatacağız.
Bugünden itibaren bizlere düşen bunları hiç unutmamak ve gençlere, AKP’nin asla demokrat olamayacağını anlatmaktır.
Sağlık ve başarı dileklerimle 04 Kasım 2015
Rifat Serdaroğlu