HOŞGELDİN YENİ EVREN PAŞA
Netekim Evren Paşa; Ne yapalım yahu! Asmayalım da besleyelim mi!
Potamyalı Evren Paşa; Hırsızlık evlattan babaya değil, babadan evlada geçer!
Netekim Evren Paşa; Hiç ayrım yapmadık. Bir tane sağdan, bir tane soldan astık!
Potamyalı Evren Paşa; Artık Başbakansın astığın astık, kestiğin kestik!
Netekim Evren Paşa 9 Mayıs 2015’te rahmeti rahmana kavuştu;
Ne kendi etti rahat/ Ne âlem buldu huzur/Göçtü gitti cihandan/Dayansın ehli kubur, deyişinde olduğu gibi çekti gitti.
Potamyalı Evren Paşanın dediği gibi hırsızlık büyükten küçüğe geçiyorsa, herhalde huy da öyledir!
Konyalı Bodur Hocaya sordum; “Netekim Evren Paşanın ruhu 9 Mayıs 2015 te
Potamyalı Evren Paşanın içine kaçmış olabilir, bu yüzden davranışları birbirine çok benziyor” dedi!
Böyle şeylere inanmam ben! Fakat özellikle gençlerin, Netekim Evren Paşanın 12 Eylül’ü ile Potamyalı Evren Paşanın “Karşı Devrimini” anlamaları için aralarındaki benzerlikleri araştırmaları gerekir.
Çünkü 12 Eylül’de doğan çocuk bugün 35 yaşlarında koca insan oldu.
Bu gençler, Özal’ın “Benim memurum işini bilir” anlayışıyla devletin yönetilmesi ve Özal’ın siyasete para sokmasıyla başlayan “Vahşi Kapitalizm” ürünü bir nesil olarak yetiştirildi!
Eğer her gün yeni bir feci olayla uyanmasak, her gün Cumhuriyetimizin birer damarı kopartılmaya çalışılmasa, Türk Milleti her gün arkasından hançerlenmese, o günleri yaşayan biri olarak, anılarımızı kitap haline getireceğiz ama ne çare ki, vatan savunması derdine düştük…
İki Evren Paşa’nın Türkiye’ye yaptıkları en büyük kötülükleri şunlardır;
Netekim Evren Paşa;
1980 yılı öncesinde, Yunanistan NATO’ dan ayrılmıştı.
Tekrar dönmesi için Türkiye dâhil tüm üyelerin olur vermesi şarttı.
Türk Devleti, Yunanistan’ın tekrar üye olmasını, Türkiye’nin AB üyeliğine bağlıyordu.
“Türkiye ve Yunanistan beraberce AB üyesi olsun, biz de Yunanistan’ın NATO’ ya üyeliği için onay verelim” diyordu.
12 Eylül 1980 tarihinde ülke yönetimine darbe ile el koyan Netekim Evren Paşa, Amerikalı meslektaşı General Roger’ ın sözlü ricasını (!) kırmayarak ve hiçbir şey istemeden Yunanistan’ın NATO’ ya üyeliği için onay verdi!
Bu onay Türkiye’nin, Yunanistan’ın onayı olmadan AB’ye girememesini yaratan en büyük sebeptir. Vatana ihanetle eşdeğerdir…
Potamyalı Evren Paşa;
Demokratik ortamın hoşgörü ve özgürlük ortamından yararlanıp siyaset basamaklarını hızla tırmandı.
18 Ayar bir tane nişan yüzüğünden, yabancı basının yazdığına göre dünyanın en zengin sekiz siyasetçisinden biri oldu! Çocukları ve yakınları, gemilere-televizyonlara-gazetelere-vakıflara-petrol taşımacılığı şirketlerine sahip oldular. Bu haram servetler o kadar büyük bir hale geldi ki, dünyanın neresine giderse gitsin saklanamaz duruma geldi! Önümüzdeki günlerde bu hesap nasılsa sorulacaktır.
Potamyalı Evren Paşa’nın Türk Milletine esas yaptığı kötülük, milleti paramparça etmesidir.
14 sene önce kimse kimsenin dini-mezhebi-etnik yapısı ile ilgilenmeden kardeşçe yaşarken, insanları birbirine düşman hale getirdi…
Yurtdışında ve Yurtiçinde Türk Devletinin itibarı hiçbir zaman böylesine aşağı düşürülmedi!
Dün; “Biz hayat boyu doğalgazla yaşamadık. Bu millet çileye alışıktır” diyerek bizi tezek kullanılan günlere döndüreceğinin haberini verdi.
Fakat tezek yapacağımız samanı bile ithal ettiğimizi unutarak…
Neyse her kötü şey gibi bugünkü Evren Paşanın da sonu gelmek üzere!
Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Aralık 2015
Rifat Serdaroğlu