Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

HUKUK FUKARALARI!

HAYIR oyu kullanacaklar teröristtir! HAYIR oyu kullanacaklar haindir! HAYIR oyu kullanacaklar çukurdur! HAYIR oyu kullanacaklar gafildir! Türk Milletine bu hakaretleri yapanlar kimler? Cumhurbaşkanı ve Başbakan! Ya bu cümleler kim tarafından söylendi? “Bu gazeteciler kim biliyor musunuz? İçlerinde katilden soyguncuya, çocuk istismarcısına kadar herkes var. İçlerinde gazeteci yok. Bir liste geldi; 144’ü terör suçundan cezaevinde bulunuyor. Bunlardan birinin suçu ülkemize bomba düzeneği getirmek, bir tanesi patlayıcı madde ile yakalanmış. Ne ararsanız bunlarda var. Bizde, mesele Türkiye olunca karşımıza maske ile çıkanlara HAYDUT muamelesi yapmaya karar verdik…” Peki, bu sözleri kim söyledi? Cumhurbaşkanı Erdoğan! Seçimle gelmiş bir yönetici üstelik Cumhurbaşkanı seçilmiş biri, nasıl olur da anayasayı, yasaları, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini, tüm hukuk kural ve teamüllerini reddedecek hale gelir ve hala demokrat olduğunu iddia eder? Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir akıldır, nasıl bir anlayıştır? Bir Cumhurbaşkanının, lise öğrencilerinin dahi bildiği şu kuralları bilmemesi mümkün mü? -Anayasa Madde 38/4; Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz! -Anayasa Madde 15/2; Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz! -Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 11/1; Kendisine suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır! -Suçsuzluk Karinesi; Bugün Ceza Hukukunda ortak değer haline gelmiş olan suçsuzluk karinesi, sanığa mahkemelerin tarafsızlığının gösterilmesi, sanığın kusuru ispat edilmeden önce suçlu muamelesi görmesini önleyen anayasal bir haktır. Erdoğan’ın açıkça suçladığı gazeteciler Kadri Gürsel-Ahmet Şık-Murat Sabuncu-Musa Kart ve diğerleri hakkında Cumhuriyet Savcısının bir iddianamesi var mı? Henüz yok! Bu insanlar yargılanıp hüküm giydiler mi? Hayır! O zaman bu yapılanlar en hafifinden “Yalan Söylemek” ve “İftira etmek” demektir. Dinimize göre yalan söylemek ve iftira atmak haramdır. Yalan söyleyen ve iftira eden kişi asla güvenilmezdir. Erdoğan, şimdiki yetkileri yetmiyormuş gibi, bir de tek adam yönetimi demek olan “Başkanlık” sistemine geçmek istiyor! Türk Milletinin yarıdan fazlası için, yaklaşık %58-59’u için ağır hakaretler eden, daha yargılaması yapılmamış kişiler için suçlu damgası vurmaktan çekinmeyen birinin daha fazla yetki istemesi elbette ki kabul edilemez! Sadece bu davranışlar bile 16 Nisan’da HAYIR demek için yeterlidir. Hem de gönül huzuruyla… Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mart 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 24 Mart 2017 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

HUKUK FUKARALARI!

HAYIR oyu kullanacaklar teröristtir! HAYIR oyu kullanacaklar haindir! HAYIR oyu kullanacaklar çukurdur! HAYIR oyu kullanacaklar gafildir! Türk Milletine bu hakaretleri yapanlar kimler? Cumhurbaşkanı ve Başbakan!

Ya bu cümleler kim tarafından söylendi? “Bu gazeteciler kim biliyor musunuz? İçlerinde katilden soyguncuya, çocuk istismarcısına kadar herkes var. İçlerinde gazeteci yok. Bir liste geldi; 144’ü terör suçundan cezaevinde bulunuyor. Bunlardan birinin suçu ülkemize bomba düzeneği getirmek, bir tanesi patlayıcı madde ile yakalanmış. Ne ararsanız bunlarda var. Bizde, mesele Türkiye olunca karşımıza maske ile çıkanlara HAYDUT muamelesi yapmaya karar verdik…” Peki, bu sözleri kim söyledi? Cumhurbaşkanı Erdoğan!

Seçimle gelmiş bir yönetici üstelik Cumhurbaşkanı seçilmiş biri, nasıl olur da anayasayı, yasaları, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini, tüm hukuk kural ve teamüllerini reddedecek hale gelir ve hala demokrat olduğunu iddia eder? Bu nasıl bir mantıktır, nasıl bir akıldır, nasıl bir anlayıştır?

Bir Cumhurbaşkanının, lise öğrencilerinin dahi bildiği şu kuralları bilmemesi mümkün mü? -Anayasa Madde 38/4; Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz! -Anayasa Madde 15/2; Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz! -Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 11/1;

Kendisine suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır! -Suçsuzluk Karinesi; Bugün Ceza Hukukunda ortak değer haline gelmiş olan suçsuzluk karinesi, sanığa mahkemelerin tarafsızlığının gösterilmesi, sanığın kusuru ispat edilmeden önce suçlu muamelesi görmesini önleyen anayasal bir haktır.

Erdoğan’ın açıkça suçladığı gazeteciler Kadri Gürsel-Ahmet Şık-Murat Sabuncu-Musa Kart ve diğerleri hakkında Cumhuriyet Savcısının bir iddianamesi var mı? Henüz yok! Bu insanlar yargılanıp hüküm giydiler mi? Hayır!

O zaman bu yapılanlar en hafifinden “Yalan Söylemek” ve “İftira etmek” demektir. Dinimize göre yalan söylemek ve iftira atmak haramdır. Yalan söyleyen ve iftira eden kişi asla güvenilmezdir.

Erdoğan, şimdiki yetkileri yetmiyormuş gibi, bir de tek adam yönetimi demek olan “Başkanlık” sistemine geçmek istiyor!

Türk Milletinin yarıdan fazlası için, yaklaşık %58-59’u için ağır hakaretler eden, daha yargılaması yapılmamış kişiler için suçlu damgası vurmaktan çekinmeyen birinin daha fazla yetki istemesi elbette ki kabul edilemez!

Sadece bu davranışlar bile 16 Nisan’da HAYIR demek için yeterlidir. Hem de gönül huzuruyla…

Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Mart 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.