Ebu Bekir el-Bağdadi!
IŞİD yani, Irak-Şam İslam Devleti adlı kanlı terör örgütünün kurucusu!
Kendi kendini İslam Halifesi ilan eden, insanların kafalarını kestiren sapık!
2014 Temmuz’unda Cuma günü, elinde Kılıç ile minbere çıkıp, hutbe okumuştu!
Ali Erbaş!
24 Temmuz 2020 Cuma günü Ayasofya’da, elinde kılıç minberde hutbe okudu!
Bu ikili, dinimiz İslam’ın “Barış-Esenlik- Güven-Huzur-Kardeşlik” ilkelerinin üzerine kan dökerek, İslam’a en büyük kötülüğü yaptılar.
Ali Erbaş denen “Saray Elemanı” sadece İslam’a kötülük yapmakla kalmadı, aynı zamanda tüm hür dünyadaki insanların, hangi inanışta olurlarsa olsunlar, Türkiye’ye bakışlarını da olumsuzlaştırdı!
Ermeni terör örgütlerinin Türkiye’ye yapıştırmak için yıllardır uğraştıkları “soykırımcı” yalanının yanına “Kafa Kesici” görüntüsünü bir dakikada yapıştırdı!
Ali Erbaş denen “Saray Elemanının” bu resmini bundan böyle yurtdışı tüm bilimsel toplantılarda, yabancı basında sık-sık göreceğiz!
Temizleyin temizleyebilirsiniz.
Kimse bize “Efendim bu görüntü bir gelenek idi” demeye kalkmasın.
Geleneklere bağlı iseniz, Ayasofya’ya, Fatih’in İstanbul’a girdiği gibi at üzerinde gelse idiniz! Nasıl Saray’daki “Duşakabinoğulları” bir saçmalık ise, bu görüntü daha büyük saçmalıktı.
Türk Milletinin artık anlaması gereken şudur;
Tüm bu irticai eylemler, AKP Genel Başkanının planlaması ve emri olmadan yapılamaz!
Ali Erbaş, Erdoğan’ın haberi olmadan o kılıcı eline alsa idi şimdi onu, o kılıcın üstünde oturur halde görecektik!
FETÖ ile birlikte gittikleri aynı menzilden bir milimetre bile sapmadı, Erdoğan!
FETÖ gitti, diğer tarikatlar geldi, hem de dizi-dizi.
Erdoğan, Federe İslam Devleti ilan edip “İslam Halifesi” olmak istiyor.
Adım-adım da hedefine gidiyor.
Bu konudaki en iyi yardımcıları Bahçeli, Perinçek ve Pakdil Hulusi!
Dolaylı destek ise tabii ki, hala ülke gerçeklerinden uzak yaşayan muhalefet partilerinde!
Baroların bölünmesi oldu mu? Oldu!
Ayasofya ile Lozan’a saldırmadılar mı? Saldırdılar!
15 Temmuz’u Çanakkale Destanının yerine koymadılar mı? Koydular!
Basın AKP’nin kölesi değil mi? Maaşlı kölesi!
Sosyal Medyayı kısıtlayacak yasayı da kabul ettiler mi? Ettiler!
O zaman şunu sormak hakkımız değil mi? Niçin TBMM’desiniz eyy şanlı muhalefet? Gerçekten siz ne işe yararsınız?
Türk Milleti bu ihanet ve soygun sarmalından çıkacaksa ancak “Çoban Ateşi Hareketi” ile çıkabilir.
Bizi, geç kalmakla eleştiren bize kızan insanlara söyleyeceğimiz söz şudur.
Türkiye’nin bu emperyalist tuzağa düşmemesi için, hem devlet görevlilerini, hem de insanlarımızı tam on üç yıldır uyarmaya çalıştık. Bize inanmadılar!
Şu an yapmakta olduğumuz partileşme çalışmasının zorluğunu anlatmak için bir örnek vereyim; 81 İl’de, 974 İlçe’de teşkilat kurabilen tek kuruluş var.
O da kim biliyor musunuz? T.C Ziraat Bankası!
İşte biz iki yıldır tüm Anadolu’da bu örgütlenmeyi yapmaya gayret ediyoruz.
Arkamızda, hiçbir yabancı devlet-kuruluş yoktur ve olmayacaktır.
Bizi destekleyen ne bir Holding ne de bir sermaye grubu yoktur, olmayacaktır.
Cumhuriyet’e, Demokrasi’ye inanmış, kendilerine Atatürk’ü önder almış bir avuç vatansever kendi olanaklarımızla, silahsız Kuvayı Milli hareketine hazırlanıyoruz.
İnşallah, bayramdan sonra Türk Milletinin huzuruna çıkacağız…
Bizi sıkıştıracağınıza lütfen el verin, dua edin, destek olun, katılın.
Her şeyi bizden beklerseniz, zafere ortak olma zevkini tadamazsınız ki!
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Temmuz 2020
Rifat Serdaroğlu