Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

İNALİ /BİNALİ

Yanında AKP’yi kuran ekipteki yol arkadaşlarından kimse kalmadı! Önce, “Özelleştirme Yüksek Kurulunda” yapılan yolsuzlukların altına imza atmayan Abdüllatif Şener, “Alın atınızı, kendiniz yapın tımarınızı” dedi ve iktidarı bıraktı! “Abim benim” diye yere-göğe koyamadığı Bülent Arınç’ı önce defalarca ezdi, özgül ağırlığını sıfırladı ve Cami avlusuna bırakır gibi TBMM’nin dışına koyuverdi! Mehmet Metiner’e yer buldu, Karun Numan’a, Soylu Süleyman’a ve Şaban Dişli’ye yer buldu ama Arınç’a yer bulamadı! Aramızda “Kardeşlik Hukuku var”, “Biraderim Abdullah” dedi, Huber Apo’yu saray gibi evinden dışarı çıkamaz hale getirdi. Haftada bir gün, o da Cuma namazı için evinden çıkmasına izin verilir oldu! Basın toplantılarını bile Cami Avlusunda yapmak zorunda kaldı! Kurucu yol arkadaşlarının tamamına yakını buhar olup uçtular ama İstanbul Belediyesinde beraber çal ıştıkları elemanların hepsi çakı gibi yanında duruyor! Bu ölümüne sadakatin en önemli örneği Binali Yıldırım’dır. Adam Bakan iken, “İnali oradan in, Belediye Başkanlığına adaylığına bin, Binali” dediler, tamam Reis dedi! Sonra oradan da in İnali, Başbakanlık koltuğuna bin Binali dediler, yine tamam Reis dedi… Şimdi Binali’ye şunu dediler; “İstanbul’u kaybetmek üzereyiz. Eğer kaybedersek perişan oluruz. Sen İstanbul Belediye Başkanlığına aday ol ve Başbakanlık koltuğundan in İnali, sonra o koltuğa bin Binali.” Binali yine “tamam Reis, sen ne dersen o, dükkân senin” diyerek gayet debokratik bir tavır sergiledi… Eh, Binali İstanbul AKP Belediye Başkan adayı olursa, tüm İstanbul kurtulmuş olur! Çünkü Binali ancak bir listeye konursa seçilebilir! Belediye Başkanlığı gibi teke-tek seçimlerde hep kaybeder ve nal toplar. Bence Binali İstanbul Belediye Başkanlına aday olmalıdır. Ayrıca Ankara’ya da yeni aday şart! Kendimi bildim bileli İ. Melih Gökçek hep Başkan, hep Başkan. Artık onun parti kurma zamanı geldi. Biz ikimiz Gökçek ile aynı yaştayız! Benim saçlarım bembeyaz oldu, kaşlarım beyazlaştı, Melih Gökçek’te tek beyaz saç yok iyi mi? Genç görünmek için her gün boya, saç-cilt bakımı-botoks ve gerdirme işlemleri sebebiyle en az dört saat “Kişisel Bakım” için zaman ayırması gerek. En az dört saat te tivit atmak için gerek. Para saymak içinde dört saat ekleyin! Adamı rahat bırakmak lazım. Bademlerin Ankara’yı kazanmaları için çift tabancalı- çılgın, fırdöndü gibi dönek olan biri gerek. Mesela Jöleli Oğlan gibi! Yakışır AKP’ye… Değerli Okurlar; Tek Adam yönetiminde yani ülkenin kaderinin bir faninin iki dudağı arasında olduğu ülkelerdeki diktatörlerin sonu hep aynıdır. Bunlardan yataklarında ölen yoktur. Yol arkadaşlarıyla birlikte ölen ise hiç yoktur. Yılanlar yaşamak için nasıl deri değiştirirlerse, bu diktatörler de zulümlerini sürdürmek için kendi arkadaşlarını yerler! Öyle bir an gelir ki, gölgelerinden korkmaya, en yakınındakilerden şüphelenmeye başlarlar. Yanlarında kimse kalmaz. İşte o zaman tahterevalli başlar; İn İnali, Bin Binali, İn Bin, İn Bin, İiinnn… Allah ülkemizi böylesi çılgın diktatörlerden korusun! Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Mayıs 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2017 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

İNALİ /BİNALİ

Yanında AKP’yi kuran ekipteki yol arkadaşlarından kimse kalmadı! Önce, “Özelleştirme Yüksek Kurulunda” yapılan yolsuzlukların altına imza atmayan Abdüllatif Şener, “Alın atınızı, kendiniz yapın tımarınızı” dedi ve iktidarı bıraktı!

“Abim benim” diye yere-göğe koyamadığı Bülent Arınç’ı önce defalarca ezdi, özgül ağırlığını sıfırladı ve Cami avlusuna bırakır gibi TBMM’nin dışına koyuverdi! Mehmet Metiner’e yer buldu, Karun Numan’a, Soylu Süleyman’a ve Şaban Dişli’ye yer buldu ama Arınç’a yer bulamadı!

Aramızda “Kardeşlik Hukuku var”, “Biraderim Abdullah” dedi, Huber Apo’yu saray gibi evinden dışarı çıkamaz hale getirdi. Haftada bir gün, o da Cuma namazı için evinden çıkmasına izin verilir oldu! Basın toplantılarını bile Cami Avlusunda yapmak zorunda kaldı!

Kurucu yol arkadaşlarının tamamına yakını buhar olup uçtular ama İstanbul Belediyesinde beraber çal ıştıkları elemanların hepsi çakı gibi yanında duruyor! Bu ölümüne sadakatin en önemli örneği Binali Yıldırım’dır. Adam Bakan iken, “İnali oradan in, Belediye Başkanlığına adaylığına bin, Binali” dediler, tamam Reis dedi! Sonra oradan da in İnali, Başbakanlık koltuğuna bin Binali dediler, yine tamam Reis dedi…

Şimdi Binali’ye şunu dediler; “İstanbul’u kaybetmek üzereyiz. Eğer kaybedersek perişan oluruz. Sen İstanbul Belediye Başkanlığına aday ol ve Başbakanlık koltuğundan in İnali, sonra o koltuğa bin Binali.” Binali yine “tamam Reis, sen ne dersen o, dükkân senin” diyerek gayet debokratik bir tavır sergiledi…

Eh, Binali İstanbul AKP Belediye Başkan adayı olursa, tüm İstanbul kurtulmuş olur! Çünkü Binali ancak bir listeye konursa seçilebilir! Belediye Başkanlığı gibi teke-tek seçimlerde hep kaybeder ve nal toplar. Bence Binali İstanbul Belediye Başkanlına aday olmalıdır.

Ayrıca Ankara’ya da yeni aday şart! Kendimi bildim bileli İ. Melih Gökçek hep Başkan, hep Başkan. Artık onun parti kurma zamanı geldi. Biz ikimiz Gökçek ile aynı yaştayız! Benim saçlarım bembeyaz oldu, kaşlarım beyazlaştı, Melih Gökçek’te tek beyaz saç yok iyi mi? Genç görünmek için her gün boya, saç-cilt bakımı-botoks ve gerdirme işlemleri sebebiyle en az dört saat “Kişisel Bakım” için zaman ayırması gerek. En az dört saat te tivit atmak için gerek. Para saymak içinde dört saat ekleyin! Adamı rahat bırakmak lazım. Bademlerin Ankara’yı kazanmaları için çift tabancalı- çılgın, fırdöndü gibi dönek olan biri gerek. Mesela Jöleli Oğlan gibi! Yakışır AKP’ye…

Değerli Okurlar; Tek Adam yönetiminde yani ülkenin kaderinin bir faninin iki dudağı arasında olduğu ülkelerdeki diktatörlerin sonu hep aynıdır. Bunlardan yataklarında ölen yoktur. Yol arkadaşlarıyla birlikte ölen ise hiç yoktur. Yılanlar yaşamak için nasıl deri değiştirirlerse, bu diktatörler de zulümlerini sürdürmek için kendi arkadaşlarını yerler! Öyle bir an gelir ki, gölgelerinden korkmaya, en yakınındakilerden şüphelenmeye başlarlar. Yanlarında kimse kalmaz. İşte o zaman tahterevalli başlar; İn İnali, Bin Binali, İn Bin, İn Bin, İiinnn…

Allah ülkemizi böylesi çılgın diktatörlerden korusun!

Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Mayıs 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.