“Sarhoşun biri bindiği halk otobüsünde bağırmaya başlar;
Heeeeeyyyttt! Öndekilerin hepsi boynuzlu, ortadakiler homo, arkadakiler de gavaaaat… İri yarı şoför, zınk diye frene basar ve yerinden kalktığı gibi sarhoşu arka cama yapıştırır!
-Lan! Şimdi bi daha söyle bakiim kim boynuzlu, kim homo, kim gavat?
-Ne biliiim abi! Öyle bir fren yaptın ki, hepsi birbirine karıştı!” (TC Vedat Erden)
Dünya değişiyor ve gelişiyor! İnsanlık “bilgi ötesi” olarak tarif edilen “yeni bir çağa” doğru yol alıyor! Fakat gelin görün ki “insan zekâsı” aynı hızla dönüşüme uğramıyor. Hatta bizim gibi “Dünya Lideri” yöneticilere sahip ülkelerde, insan zekâsı geri-geri gidiyor. İşte biz buna “Yeni Türkiye” diyoruz!
Dünya nelerle uğraşıyor, biz ise 2016 yılında hala “Feto’nun tırnağı-sakalının kılı-fanilası-donu” ile meşgul ediliyoruz!
Bademler bilerek ve isteyerek her şeyi birbirine karıştırıp, içinden çıkılmaz hale getiriyorlar! Böylece kafa karışıklığı yaratıp, hem kendi suçlarını örtbas etmek hem de, fırsattan istifade “Kendi Devletlerini” kurmak istiyorlar.
Bademlerin ve FETÖ’cuların menzillerinin ve hedeflerinin aynı olduğunu Dünya Liderimizin kendisi söylemedi mi?
Böyle at izinin-it izine karıştığı, başların ayak ayakların baş olduğu kargaşa dönemlerinde biz sade vatandaşların güvenebileceği tek kurum vardır; Adalet Kurumu!
Fakat bizim Yargıçlarımızın-Savcılarımızın büyük bir kısmı, henüz ne olacakları konusunda bir karara varamadılar!
Bir kısmı, Feto’culara katıldı, kapağı yüksek yargıya attı!
Bir kısmı, Bademlerin emrine girdi, onlar da bir yerlere zıpladılar!
Bir kısmı, Cumhuriyetin Savcı ve Yargıçları olmaya karar verdiler ama bunlar ülkenin bu zor günlerinde “arazi” oldular! Türk Milletinin içini ferahlatacak tek söz bile söyleyemiyorlar! Şimdi de binlerce Savcı ve Yargıç işlerinden atıldılar! Meslekten atmada aranan tek ölçüt ne? FETÖ’cu olmak! Bir kişinin FETÖ’cu olduğu, hangi belgeye, hangi delile göre belirleniyor, bilen var mı?
Eğer bu ölçüt, yargı seçimlerinde belli yönde oy kullanmaksa, “Mezardakilere bile oy kullandırın” diyen Gülen’in oylarını alan Bademleri ne yapacağız?
Değerli Savcı ve Yargıçlar;
Lütfen Anayasa ve Yasalara göre doğru işler yapın. Yoksa ülkeyi öyle karmaşık bir hale getirmek üzeresiniz ki, altından kalkamazsınız!
Sizler ne yaptığınızı görmüyor musunuz? Okuyun lütfen;
-“Özgür ve Demokrasiye saygılı bireyler” olmak yerine, “Kula kul olmayı kabullenen” kafalar yüzünden bu duruma gelmedik mi? Kula Kul olmanın gerçek adı BİAT, yani şartsız itaat değil midir? “Biat’sa biat, itaatse itaat” diyen ve herkesten bunu isteyenler ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-“Dindar-Kindar- Altın Nesil” diyen ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-“Taraf olacaksınız, bi taraf (tarafsız, yani benden olmayan) olan, bertaraf olur diyen, ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-15. Yılına girmek üzere olduğumuz AKP tek başına iktidarında, tüm devlet kadrolarını FETÖ’cülerle dolduran ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet pislikleri ortaya çıkıncaya kadar, kol kola yönetim sergileyen, toz kondurmayan kişiler ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-“Ne istediler de vermedik” ve “Ne dediler de yapmadık” diyenler ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-Türk Ordusuna kumpas kurup, komuta kademesini felç eden ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
Bu suça ortak olan onlarca meslektaşınız hapiste değil midir?
-Dışişleri Bakanı iken tüm yurtdışı temsilciliklerimizin FETÖ emrine verilmesi için Resmi Genelge yayınlayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, değil midir?
Sayın Savcı ve Yargıçlar, delil olarak daha ne istiyorsunuz? Bu delillerden daha sağlam delillere dayanarak mı, zavallı öğretmenlerin öğrencilerin hayatlarını söndürüyorsunuz? Fethullah Gülen Terör Örgütünü, 15 Kasım’daki silahlı kalkışmayı yapacak güce getirenin ERDOĞAN ve GÜLEN ortaklığı olduğunu göremiyor musunuz?
Yargılamaya bu iki kişiden başlayıp Anayasamızın 174. Maddesinde yazan ve kurulması yasak olan bu örgütlerin kurulmasına izin veren, tüm üst düzey Asker ve Sivil bürokratlara doğru gitmelisiniz.
Bu yazılanların, laf olsun diye yazıldığını mı zannediyorsunuz?
Bir zaman sonra sizlerin önüne bu yazıların konulacağını bilmiyor musunuz?
Adliye’de kâtip ve mübaşirleri FETÖ’cü diye işten atıyorsunuz!
Bu zavallılarla uğraşacağınıza, daha düne kadar Fethullah Gülen’i TBMM kürsüsünde savunan şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı, tüm Yüksek Yargıyı örgüte teslim eden eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i niçin yakalamıyorsunuz, niçin bu kişiler için fezleke düzenlemiyorsunuz?
Adalet Bakanı, “Ben Feto’cuyum” diye bağıracak, siz Bakanı değil adliyedeki kâtipleri-mübaşirleri zindana atacaksınız! Ne uğruna kendinizi ve yüce mesleğinizi bu hallere düşürüyorsunuz? Hani vicdan?
Lütfen bizlere, “Cumhuriyetin ekmeğini yiyip, onu koruyamadılar, yazıklar olsun onlara” dedirtmeyin, lütfen!
Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
Anasayfa
Yazarlar
Rıfat SERDAROĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 1772+ kez okundu.
HEPSİ BİRBİRİNE KARIŞTI!
“Sarhoşun biri bindiği halk otobüsünde bağırmaya başlar;
Heeeeeyyyttt! Öndekilerin hepsi boynuzlu, ortadakiler homo, arkadakiler de gavaaaat… İri yarı şoför, zınk diye frene basar ve yerinden kalktığı gibi sarhoşu arka cama yapıştırır!
-Lan! Şimdi bi daha söyle bakiim kim boynuzlu, kim homo, kim gavat?
-Ne biliiim abi! Öyle bir fren yaptın ki, hepsi birbirine karıştı!” (TC Vedat Erden)
Dünya değişiyor ve gelişiyor! İnsanlık “bilgi ötesi” olarak tarif edilen “yeni bir çağa” doğru yol alıyor! Fakat gelin görün ki “insan zekâsı” aynı hızla dönüşüme uğramıyor. Hatta bizim gibi “Dünya Lideri” yöneticilere sahip ülkelerde, insan zekâsı geri-geri gidiyor. İşte biz buna “Yeni Türkiye” diyoruz!
Dünya nelerle uğraşıyor, biz ise 2016 yılında hala “Feto’nun tırnağı-sakalının kılı-fanilası-donu” ile meşgul ediliyoruz!
Bademler bilerek ve isteyerek her şeyi birbirine karıştırıp, içinden çıkılmaz hale getiriyorlar! Böylece kafa karışıklığı yaratıp, hem kendi suçlarını örtbas etmek hem de, fırsattan istifade “Kendi Devletlerini” kurmak istiyorlar.
Bademlerin ve FETÖ’cuların menzillerinin ve hedeflerinin aynı olduğunu Dünya Liderimizin kendisi söylemedi mi?
Böyle at izinin-it izine karıştığı, başların ayak ayakların baş olduğu kargaşa dönemlerinde biz sade vatandaşların güvenebileceği tek kurum vardır; Adalet Kurumu!
Fakat bizim Yargıçlarımızın-Savcılarımızın büyük bir kısmı, henüz ne olacakları konusunda bir karara varamadılar!
Bir kısmı, Feto’culara katıldı, kapağı yüksek yargıya attı!
Bir kısmı, Bademlerin emrine girdi, onlar da bir yerlere zıpladılar!
Bir kısmı, Cumhuriyetin Savcı ve Yargıçları olmaya karar verdiler ama bunlar ülkenin bu zor günlerinde “arazi” oldular! Türk Milletinin içini ferahlatacak tek söz bile söyleyemiyorlar! Şimdi de binlerce Savcı ve Yargıç işlerinden atıldılar! Meslekten atmada aranan tek ölçüt ne? FETÖ’cu olmak! Bir kişinin FETÖ’cu olduğu, hangi belgeye, hangi delile göre belirleniyor, bilen var mı?
Eğer bu ölçüt, yargı seçimlerinde belli yönde oy kullanmaksa, “Mezardakilere bile oy kullandırın” diyen Gülen’in oylarını alan Bademleri ne yapacağız?
Değerli Savcı ve Yargıçlar;
Lütfen Anayasa ve Yasalara göre doğru işler yapın. Yoksa ülkeyi öyle karmaşık bir hale getirmek üzeresiniz ki, altından kalkamazsınız!
Sizler ne yaptığınızı görmüyor musunuz? Okuyun lütfen;
-“Özgür ve Demokrasiye saygılı bireyler” olmak yerine, “Kula kul olmayı kabullenen” kafalar yüzünden bu duruma gelmedik mi? Kula Kul olmanın gerçek adı BİAT, yani şartsız itaat değil midir? “Biat’sa biat, itaatse itaat” diyen ve herkesten bunu isteyenler ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-“Dindar-Kindar- Altın Nesil” diyen ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-“Taraf olacaksınız, bi taraf (tarafsız, yani benden olmayan) olan, bertaraf olur diyen, ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-15. Yılına girmek üzere olduğumuz AKP tek başına iktidarında, tüm devlet kadrolarını FETÖ’cülerle dolduran ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet pislikleri ortaya çıkıncaya kadar, kol kola yönetim sergileyen, toz kondurmayan kişiler ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-“Ne istediler de vermedik” ve “Ne dediler de yapmadık” diyenler ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
-Türk Ordusuna kumpas kurup, komuta kademesini felç eden ERDOĞAN ve GÜLEN değil midir?
Bu suça ortak olan onlarca meslektaşınız hapiste değil midir?
-Dışişleri Bakanı iken tüm yurtdışı temsilciliklerimizin FETÖ emrine verilmesi için Resmi Genelge yayınlayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, değil midir?
Sayın Savcı ve Yargıçlar, delil olarak daha ne istiyorsunuz? Bu delillerden daha sağlam delillere dayanarak mı, zavallı öğretmenlerin öğrencilerin hayatlarını söndürüyorsunuz? Fethullah Gülen Terör Örgütünü, 15 Kasım’daki silahlı kalkışmayı yapacak güce getirenin ERDOĞAN ve GÜLEN ortaklığı olduğunu göremiyor musunuz?
Yargılamaya bu iki kişiden başlayıp Anayasamızın 174. Maddesinde yazan ve kurulması yasak olan bu örgütlerin kurulmasına izin veren, tüm üst düzey Asker ve Sivil bürokratlara doğru gitmelisiniz.
Bu yazılanların, laf olsun diye yazıldığını mı zannediyorsunuz?
Bir zaman sonra sizlerin önüne bu yazıların konulacağını bilmiyor musunuz?
Adliye’de kâtip ve mübaşirleri FETÖ’cü diye işten atıyorsunuz!
Bu zavallılarla uğraşacağınıza, daha düne kadar Fethullah Gülen’i TBMM kürsüsünde savunan şimdiki Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı, tüm Yüksek Yargıyı örgüte teslim eden eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i niçin yakalamıyorsunuz, niçin bu kişiler için fezleke düzenlemiyorsunuz?
Adalet Bakanı, “Ben Feto’cuyum” diye bağıracak, siz Bakanı değil adliyedeki kâtipleri-mübaşirleri zindana atacaksınız! Ne uğruna kendinizi ve yüce mesleğinizi bu hallere düşürüyorsunuz? Hani vicdan?
Lütfen bizlere, “Cumhuriyetin ekmeğini yiyip, onu koruyamadılar, yazıklar olsun onlara” dedirtmeyin, lütfen!
Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
Ekleme
Tarihi: 17 Ağustos 2016 - Çarşamba
HEPSİ BİRBİRİNE KARIŞTI!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.