Yara bantları. Bu eskidendi. Yara bantları işine yaramaz artık kimsenin. Herkes büyük savaşına devam etmenin derdinde. Vicdanlı bir yardım objesiydi yara bandı, oysa bu bir savaş kopan kollar, bacaklarla dolu. Yara bantları işine yaramaz kimsenin. Ve savaşlarda farklı bir sağlık hukuku vardır. Ağır yaralananlar bırakılır. Acı çekmesin diye öldürülür belki. Ve savaşamayacak insanlar vardır bunları o allahın belası dünyanıza çekmeyin eli silah tutamaz herkesin, kalbi kin kusamaz herkesin. Dönüp gene sarılmak ister en büyük kavgalardan sonra bile.
Kimseyi suçlamamalı. İnsanız biz. En duygusalından... Hangimiz kötü bir şey yaptı ki bugüne kadar? Ne elde ettik ki nefretten kinden? Kendimize verdiğimiz ızdıraptan başka ne suçumuz var? Duyduğumuz vicdan azabı kadar insanız öyle ya. Doğduğumuz büyük yalnızlığın içine çekerken başkalarını, ilk önce annemizi, önce yalnızlığımız büyüdü bizle beraber.Sonra şiddetimiz, sonra şiddetimiz...
Duygularından bir salda giden insanlar olduğuna inanıyorum yok mu yoksa? Mantıklarını saldırı için değil savunma için kullanan. Duygularından yelkenleri olayların rüzgarıyla dolduranlar yok mu yoksa?
İnsanları ezip geçmemiz değil miydi yol almak sandığımız?
Söylenenler için fazla hassas kulakları vardır kimilerinin, farklı kurguları polyannacılıktan da beter. Yok mu yoksa? ... Devasa cüsselerinde 5 yaşında çocukların kalbi. Olur tabi neden olmasın. Lütfen bu insanlara hayatın gerçeklerini anlatmayın. Çünkü duygularıdır onların derdi, duygularıdır değerleri, alınıp satılan bir şey değildir onların duyguları paha biçilmez ve bu duyguları onlara veren değerlere taparlar. Duygulardan atel yara bandı olmaz, tam tedavi olmaz sadece semptomatik olur iyileşme, sonra herşey daha beterdir, lütfen bu insanları üzmeyin...
Herkesin beş yaşında olduğunu düşünür kimileri. İnanmak ister hala sadece bir hırçınlık olduğuna tüm kavgaların ve unutulacağına. Busede kaldığını sanır tüm öpüşlerin. Kırmaktan korkan bir sesle sorarlar size hayallerinizi, bilirler ki hayalleri kırılan insanlar gülemez? Yok mu yoksa? Sesinizi çıkarmayın bozmayın onların dünyalarını. Tüm çiçeklerin insanlar için bir güzellik olduğuna inanır, zehirli bitkilerin vahşi hayvanların sadece masallarda olduğunu sanır. Cadıların, büyücülerin mutlak kötülerin birer figür olduğunu, bütün tebessümlerden sonra dost bir elin uzandığını sanır. Uzak durun bu insanlardan. Allahın belası hırslarınızı, hınçlarınızı alın ve uzaklaşın. Büyük adam olamaz bu insanlar bunlardan çok şey beklemeyin...Bu insanları tanıdığınız için övünemezsiniz...
Atel, alçı, sargı bezi yaptığınz insanlara 'yara bandı' diyerek suçunuzu hafifletmeye çalışmayın...