Bütçe; Devletin gelecek bir yıl boyunca gelirlerini ve harcamalarını ayrıntılı olarak gösteren, gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına Türk Milleti adına izin veren bir kanundur…
Çok partili siyasi hayata geçtiğimizden bu yana her Genel Başkan bütçe görüşmelerine katılır, konuşmaları dikkatle izler, partisi adına konuşur, hükümet adına Başbakan eleştirilere yanıt verir ve hazırladığı bütçesine sahip çıkardı.
Sahip çıkardı, çünkü “Bütçe” Türk Milletinin, iktidara emanet ettiği paralardan oluşur. Başka bir deyişle “Bütçe” iktidarın namusudur…
Pazartesi günü TBMM de bütçe görüşmeleri başladı! CHP Lideri 2017 bütçesi ve tüm siyasi konularda görüşlerini söyledi. HDP Lideri, terör örgütüne destek verdiği iddiasıyla cezaevinde! MHP Lideri TBMM’ye gelmedi. Saray’da helva karma törenine katılmış! AKP Lideri de yoktu! Başbakan Yardımcılarından biri, “Efendim TBMM Genel Kuruluna gitmeyecek misiniz” diye sorunca verdiği yanıt aynen şu olmuş; “Bütçeyi hazırlarken beni karıştırmadılar ki kardeşim. Saraya söyleyin Jöleli Danışman gelsin bütçeyi savunsun…”
İyi de Binali Bey, o zaman adama sorarlar; “O koltukta niye oturuyorsun, dibine zamk mı sürdüler? Senin TBMM’ye gitmemen sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Türk Milletinin yanlış ve kötü harcanan her kuruşunun hesabı senden sorulacak, bunu iyice bilesin!
Değerli Okurlar; Bir kez daha tekrarlayalım! Devlet yönetmede, siyasette, ekonomik olaylarda mucize yoktur. Gerçeklerle yüzleşip, mümkün olanı yapacaksınız. Ama doğrusunu, dürüstçe yapıp halkınıza anlatacaksınız. Ülkeniz sizin ekonomik politikalarınız sebebiyle krize mi girdi? Önce yanlışınızı kabul edeceksiniz. Daha sonra konunun uzmanı olan vatansever bilim insanlarına, değerli bürokratlarınıza danışıp, siyasi bir karar vereceksiniz ve verdiğiniz kararın sonucuna rıza gösterecektiniz. Vatandaşa “Cebinizdeki, yastık altındaki dolarlarınızı bozdurun” tarzında ilkel bir yaklaşım sergileyip, kendinizi gülünecek hale sokmayacaksınız.
Ayrıca saygılı, terbiyeli olacaksınız. Devlet gücüne güvenip kimseyi tehdit etmeyeceksiniz. Delikanlının biri sizi bir gün milletin içinde öyle bir bozar ki, doğduğunuz güne lanet ederseniz! Atamalı Başbakan Binali de abisine özenip, millete karşı efelenmeye başladı; Kayseri’de, “Kafa kaldıranların kafasını EZE EZE bu duruma geldik” dedi.
“Kafa ezmek ve Başbakan!” Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde yanyana gelmesi imkânsız olan iki kelime! Demokratik bir ülkede bunu değil Başbakan, bir Karakol Polisi vatandaşa söylese, onu meslekten atarlar. Atamalı Başbakan Binali, konuşurken dikkatli olursa iyi eder. Konuşanın Başbakan mı, mafya babalarından biri mi olduğunu ayırt etmekte zorlanıyoruz…
“Aynı banka şubesi, aynı soyguncu tarafından beşinci defa soyulmuş. Soyguncuyu yakalamayan Polis, banka veznedarını tekrar sorguya almış. Herifi beş kere gördün, hiç mi bir şey hatırlamıyor musun, diye sormuş. Veznedar hiddetle yanıtlamış; Herif normal biri, hiç tarif edilir bir özelliği yok. Ama dikkat ettim, her soygunda daha şık giyinmeye ve daha cesur olmaya başladı şerefsiz…”
Sağlık ve başarı dileklerimle 07 Aralık 2016 Rifat Serdaroğlu