Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra aynen şunları söyledi; “Medyadaki bazı arkadaşlar ayaklarını denk alsın!”
Ehh biz de 5 (Beş) kitap sahibi, yıllardır günlük yazı yayınlayan ve övünmek gibi olmasın ama her gün yüz binlerce kişiye ulaşan biri olarak, kıyısından köşesinden medya mensubu sayılırız!
Bu yüzden “Devlet Büyüğü” Numan Kurtulmuş’un tehdidinden payımıza düşeni biz de aldık! Böylesine adice bir tehdit bana, hayatım boyunca ikinci defadır yapıldı!
12 Eylül 1980 darbesi sırasında Bergama Belediye Başkanı idim. Darbe günü sabaha karşı kahraman Asker ve Polislerden (!) oluşan bir grup beni gözaltına alıp, askeri birliğe götürdü.
Komutanın karşısına çıkardılar! Bir gün öncesine kadar, randevusuz yanımıza giremeyen Albay, sert bir sesle bana Milli Güvenlik Komitesi bildirisini okudu ve “Şimdilik gözaltındasınız. Ayağınızı denk alın, artık siyasi yasaklısınız. Siyasetle uğraşmaya devam ederseniz Tugay’da hapsedilirsiniz” diye tehdit etmişti!
Şimdi benzer tehdidi siyasete Fazilet Partisinde başlayan, Saadet Partisinde devam eden, Erbakan’ın adamları tarafından sopa yiyince HAS Partide Genel Başkan olarak devam eden, katıldığı 2011 seçimlerinde binde bir bile oy alamayan, faziletli-saadetli-has AKP’li Numan Kurtulmuş yaptı iyi mi? Hem de Hükümet Sözcüsü sıfatıyla! Breh, breh, breh! İnanın çok korktum, çok…
Numan Kurtulmuş’un şunu mutlaka açıklaması gerekir;
Neyi yapmayacağız da “Ayağımızı denk almış” olacağız?
Örneğin;
-Kendisinin dediği gibi, Erdoğan ve AKP’liler için “Bunlar Harun olmaya geldiler ama Karun oldular” diyemeyecek miyiz?
-Numan Kurtulmuş’un, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in dediği, “Fethullah Gülen Cemaatini devletin en hassas birimlerine Erdoğan ve AKP soktu” sözlerini biz söyleyemeyecek miyiz?
-Erdoğan “Rabbimden ve milletimden özür diliyorum, beni affetsinler” dedi!
Kendisine, “Sayın Cumhurbaşkanı, ne hata yaptınız da hem Allah’tan hem de milletten af diliyorsunuz. Tutuklu olan darbeciler de özür dileseler onları da af edecek miyiz” diye soramayacak mıyız?
-Size neden “eski Harun, yeni Karun” diyorlar diye sormayacak mıyız?
Başbakan Yardımcısı Profesör Numan Kurtulmuş;
Profesör olmuşsunuz, milletvekili olmuşsunuz, Bakan ve Başbakan Yardımcısı olmuşsunuz ama demokratik rejimle yönetilen bir ülkede, basın mensuplarına nasıl konuşacağınızı öğrenememişiniz!
Şimdi size be soruyorum;
Siz dediğiniz diye ayağımı denk almam, değil siz, feriştahınız gelse bana ayar veremezsiniz!
Ayağımı denk almıyorum, ne yapacaksınız?
Sahte dijital delil üretip tutuklatacak mısınız?
AK Polislerinizi, AK Savcılarınızı mı göndereceksiniz?
Elinizden geleni ardınıza koymayın ve ne yapacaksanız çabuk yapın!
Çünkü iktidarınızın günleri sayılı!
Sizin hatalı güvenlik ve Suriye-Irak politikalarınız yüzünden toprağa verdiğimiz evlatlarımızın hesabını yargı önünde soracağız…
Hadi şimdi, bu yazıyı bir daha okuyun, belki kendi ayağınızı denk alırsınız…
Rifat Serdaroğlu