Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

SAVCI KIYIMI

Saray ve AKP üst yönetimi yanlış yaptırdığı, görevlerini kötüye kullanmaya zorladığı kişilerle işi bittiğinde onları kirli bir mendil gibi fırlatır bir kenara atar! İster Devlet görevlisi ister siyaset arkadaşı olsun hiç fark etmez. Bilmesi gerekenden fazlasını öğrenen veya verilen emirlere uymakta bir an olsun tereddüt eden kişinin anında üzeri çizilir. Kendinize sorar mısınız? AKP’yi beraber kurdukları ve birbirlerine “Kardeşlik Hukuku” ile bağlı olduklarını söyleyen Abdullah Gül-Bülent Arınç-Abdüllatif Şener, neredeler? Davutoğlu nerede? Nerede o yolsuzluğa karışmamış dürüst-çalışkan AKP’li Bakanlar? Hepsi biat etmedikleri, yolsuzluklara göz yummadıkları için itildiler, atıldılar! 15 Temmuz darbe girişimi sırasında çok önemli görevler üstlenen Emniyet Genel Müdürü de harcananlar listesine eklendi. Darbeye karşı çıkan çok sayıda Generali de silip attılar! Savcı Zekeriya Öz’ü kullandılar, suçsuz insanların hayatını söndürttüler, ölümlere sebep oldular, önce zıhlı Mercedes verdiler sonra da öldürtmeye kalktılar! Başsavcı Harun Kodalak, FETÖ soruşturmasını başlattı yürüttü fakat bir anda üzeri çizilip kızağa çekildi! Savcılar Yücel Erkman ve Hakan Pektaş da etkin görevlerden uzaklaştırıldılar! En sonunda ise, FETÖ darbe girişimi ile 20 kadar iddianame hazırlayan Savcı Necip Can İşçimen de görevden uzaklaştırıldı. Normal Demokratik Hukuk Devletinde bu değişiklikler olmaz, kimse bu değişikliği yapmaya cesaret edemez! Yapmaya kalkan Adalet Bakanı ve Başbakan ne meclise ne de halka hesap verebilir! Ama Anayasa’nın rafa kaldırıldığı, hukuk devleti ilkesinin yerlerde süründüğü, özgürlüklerin bir KHK ile yok edildiği dikta özentisi yönetimlerde bunlar her gün olur… Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin gerek hazırlığı gerekse yapılışı ve sonrasında açıklanamayan karanlık noktalar var. 15 Temmuz ve FETÖ davalarını derinliğine inceleyen Cumhuriyet Savcılarının kendi vicdanlarına dahi kabul ettiremedikleri olaylar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden, düşüncelerini zabıtlara aksettiren, benzeri ifadeleri dava dosyasına koyan Savcılar, anında kızağa çekiliyorlar! Hiçbir Cumhuriyet Savcısı; FETÖ için “Ne istedilerse verdim”, “FETÖ ile menzilimiz aynı olduğu için onlara her türlü desteği verdik” diyen FETÖ’cu siyasetçiler hiçbir şey olmamış gibi dışarda gezerken, zavallı bir Askeri Lise öğrencisini tutuklama ayıbını kendi vicdanına ve hukuk ahlakına sığdıramaz. FETÖ’nü devlete sokan, darbe yapacak güce oluşturan Siyasi FETÖ’cüler hiçbir şeyin hesabını doğru dürüst soramazlar. Cumhuriyet Savcıları üzerindeki baskıların gerçek nedeni budur. Saray ve AKP’nin bu tutumunu halen üst düzey görev yapan Askeri ve Sivil bürokratların devamlı göz önünde tutmaları gerekir. Özellikle Hulusi Akar ve Hakan Fidan isimli T.C. Devleti memurları, sıranın süratle kendilerine yaklaştığını, yakında tüm yetkileri ellerinden alınmış çırılçıplak bir halde, iktidarın Savcılarının önüne atılacaklarını hiç unutmasınlar. Ne demiştik; Kiralık kafanı bedeli köleliktir! Kiralık vicdanın ve kul hakkı yemenin bedeli ise iki cihanda lanetlenmektir… Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Mart 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 18 Mart 2017 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

SAVCI KIYIMI

Saray ve AKP üst yönetimi yanlış yaptırdığı, görevlerini kötüye kullanmaya zorladığı kişilerle işi bittiğinde onları kirli bir mendil gibi fırlatır bir kenara atar! İster Devlet görevlisi ister siyaset arkadaşı olsun hiç fark etmez. Bilmesi gerekenden fazlasını öğrenen veya verilen emirlere uymakta bir an olsun tereddüt eden kişinin anında üzeri çizilir.

Kendinize sorar mısınız? AKP’yi beraber kurdukları ve birbirlerine “Kardeşlik Hukuku” ile bağlı olduklarını söyleyen Abdullah Gül-Bülent Arınç-Abdüllatif Şener, neredeler? Davutoğlu nerede? Nerede o yolsuzluğa karışmamış dürüst-çalışkan AKP’li Bakanlar? Hepsi biat etmedikleri, yolsuzluklara göz yummadıkları için itildiler, atıldılar!

15 Temmuz darbe girişimi sırasında çok önemli görevler üstlenen Emniyet Genel Müdürü de harcananlar listesine eklendi. Darbeye karşı çıkan çok sayıda Generali de silip attılar!

Savcı Zekeriya Öz’ü kullandılar, suçsuz insanların hayatını söndürttüler, ölümlere sebep oldular, önce zıhlı Mercedes verdiler sonra da öldürtmeye kalktılar!

Başsavcı Harun Kodalak, FETÖ soruşturmasını başlattı yürüttü fakat bir anda üzeri çizilip kızağa çekildi!

Savcılar Yücel Erkman ve Hakan Pektaş da etkin görevlerden uzaklaştırıldılar!

En sonunda ise, FETÖ darbe girişimi ile 20 kadar iddianame hazırlayan Savcı Necip Can İşçimen de görevden uzaklaştırıldı.

Normal Demokratik Hukuk Devletinde bu değişiklikler olmaz, kimse bu değişikliği yapmaya cesaret edemez! Yapmaya kalkan Adalet Bakanı ve Başbakan ne meclise ne de halka hesap verebilir!

Ama Anayasa’nın rafa kaldırıldığı, hukuk devleti ilkesinin yerlerde süründüğü, özgürlüklerin bir KHK ile yok edildiği dikta özentisi yönetimlerde bunlar her gün olur…

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin gerek hazırlığı gerekse yapılışı ve sonrasında açıklanamayan karanlık noktalar var. 15 Temmuz ve FETÖ davalarını derinliğine inceleyen Cumhuriyet Savcılarının kendi vicdanlarına dahi kabul ettiremedikleri olaylar olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu yüzden, düşüncelerini zabıtlara aksettiren, benzeri ifadeleri dava dosyasına koyan Savcılar, anında kızağa çekiliyorlar! Hiçbir Cumhuriyet Savcısı; FETÖ için “Ne istedilerse verdim”, “FETÖ ile menzilimiz aynı olduğu için onlara her türlü desteği verdik” diyen FETÖ’cu siyasetçiler hiçbir şey olmamış gibi dışarda gezerken, zavallı bir Askeri Lise öğrencisini tutuklama ayıbını kendi vicdanına ve hukuk ahlakına sığdıramaz. FETÖ’nü devlete sokan, darbe yapacak güce oluşturan Siyasi FETÖ’cüler hiçbir şeyin hesabını doğru dürüst soramazlar. Cumhuriyet Savcıları üzerindeki baskıların gerçek nedeni budur.

Saray ve AKP’nin bu tutumunu halen üst düzey görev yapan Askeri ve Sivil bürokratların devamlı göz önünde tutmaları gerekir. Özellikle Hulusi Akar ve Hakan Fidan isimli T.C. Devleti memurları, sıranın süratle kendilerine yaklaştığını, yakında tüm yetkileri ellerinden alınmış çırılçıplak bir halde, iktidarın Savcılarının önüne atılacaklarını hiç unutmasınlar. Ne demiştik; Kiralık kafanı bedeli köleliktir! Kiralık vicdanın ve kul hakkı yemenin bedeli ise iki cihanda lanetlenmektir…

Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Mart 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.