Genetikte her gün yeni bir gelişmenin yaşandığı günümüzde bilimin şifre dili çözülerek emperyalizmin hizmetine sunulduğu bilinmektedir.
İnsanlığın gelişimi için yürütülen tüm çabalar egemen güçlerin ellerinde tutulduğu için bu gelişimi egemenler yani kapitalist’ler kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalışmaktadırlar.
Bedenlerimizde bulunun DNA ve RNA’ları nasıl kontrol altına alıyorlar da bizlerin kendi istedikleri gibi bir toplum olmamızı sağlıyorlar. Yani tepkisiz vurdumduymaz ve sadece kendisi için yaşayan çevresine bakmayı bile unutan bir toplum haline nasıl getiriliyoruz?
Tabiî ki genlerimizle oynayarak bizleri yaşama sağırlaştırdılar.
Şimdi soracaksınız genlerimizle yani DNA’larınızla nasıl oynuyorlar?
Ülkemizin insanlarından alınan kan örneklerindeki hücreleri inceleyerek DNA’larımızı yanıltacak virüsler üretiyorlar ve bunları bize paramızla satıyorlar, nasıl mı? Sokaklarımızın en ücra köşelerine kadar giren İngiliz Firmasının ürettiği DORİTOS Cipsleriyle, Fransız Yahudi Firmasının patentli DANONE’leri ile, Alman patentli HARİBO’ları ile ve Süper marketlerden mahalle bakkalına kadar ücretsiz Stantlar kurarak ve Stantları bir kereye mahsus ücretsiz ürünleriyle doldurarak, daha sonra damağa bıraktıkları tatla kendini arattıran pekçok ürünleri ile, rahatlıkla bedenlerimizi kontrol altında tutabilirler ve öyle de oluyor.
Sadece cipslerle mi, yoğurtlarlamı, şekerlemelerle mi bu işi yapıyorlar? Hayır! Mesela Kola, enerji içecekleri gibi bir çok sıvı içeceklerle de DNA’larımızı yanıltarak asıl üretici olan RNA’ya yanlış bir hücre göndermesi sağlanabilir ve RNA, DNA’dan onay alan hücrelerin yararını zararını düşünmeden sürekli yanlış hücreyi üretmeye başlar . Aynı şu an bize ne derlerse kabullenip yaptığımız gibi.
Emperyalist güçler, koskoca İslam Ümmetine, mağdur ve mazlum halklara karşı başlattıkları topyekün saldırılara ve bunca baskılara karşı halkların sessiz ve tepkisiz kalışının tek sebebi BİO Kapitalizimle gerçekleştirilen genetik saldırı gibi gözüküyor.
Anketimizde, “2 milyara yakın nüfusa sahip İslam aleminin şu an içinde bulunduğu bu mecalsiz, darmadağan halinin oluşmasında, müslümanlar tarafından haram helal demeden yenilen, içilen gıdalar önemli bir etkenmidir?” Sorusuna, “En önemli etkenlerden biri olarak görüyorum” diyen %65 lik çoğunluk bir başka açıdan ne kadar önemli bir gerçeğe parmak basmış oluyorlar.
BİOFAŞİZİM bizi bitirmeden önce ne olur kendimizi kendimiz olarak bir dinleyelim. Sonra,
LÜTFEN KENDİMİZİ, ÇOCUKLARIMIZI DORİTOSLARDAN, KOLALARDAN, HARİBOLARDAN VE BİZLERE SUNULAN DİĞER KENDİMİZE AİT OLMAYAN GIDALARDAN UZAK TUTALIM, İÇİMİZDEKİ BU YABANCILARI KOVALIM. YARINLARIMIZI KORUYALIM .
Tabi bu tehlikelerin en büyük sorumluluğu bizi yönetenlerdedir.Yerli malı haftalarını bitirip bütün yerli üretim yapan fabrikaları yabancılara sattıkları için Türk Milletine maalesef alternatif bırakmamışlardır.Böyle önemli bir konuda siyasetçilerimizin bunlara ön ayak olmaları gerçektende acıdır.Türk Milleti yöneticilerini iyi seçmediği sürece yakın bir zamanda Yeryüzünde Türk diye asil bir ırk kalmayacaktır.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN