Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

SON ÇIRPINIŞLARI OLSUN

AKP İktidarları 15 senenin sonunda Türkiye’yi “Karadelik” içine attılar, çık çıkabilirsen! Ülkemiz çapsız, sığ bilgili, kötü niyetli, gerçek İslam’la hiç alakası olmayan, ahlâk ölçüleri yerlerde sürünen, görgüsüz yöneticilerin elinde Süper Lig’den Amatör Kümeye düşen takım gibi oldu… Devletlerin yaşamak zorunda oldukları coğrafyaları ile doğrudan ilişkili politikaları vardır. Örneğin, İsviçre Devletinin “Dış Güvenlik” diye bir derdi yoktur. Sınır komşuları Almanya-Fransa-Avusturya-İtalya ve Lihtenştayn olan İsviçre’nin, dıştan gelecek saldırılar için ordu beslemesine gerek var mı? Elbette yoktur! Çünkü komşuları demokrasiyi hazmetmiş, kalkınmalarını büyük ölçüde başarmış, medeni ve gelişmiş ülkelerdir. Fakat İsviçre’nin komşuları İran-Irak-Suriye gibi antidemokratik ve teröre destek veren ülkeler olsaydı, İsviçre kalkınmasına ayırdığı kaynaklarının önemli bir kısmını dış savunma için harcamak zorunda kalacak ve bugünkü kalkınmışlık seviyesini yakalayamamış olacaktı… Türk Milletinin içinde bulunduğu coğrafya, tüm tarih boyunca insanlığa hayat vermiş, her türlü doğal afete, savaşlara (özellikle din savaşlarının sebep olduğu yıkımlara) direnebilmiş yeryüzünün en güzel yerlerinden biridir. Kitap sahibi büyük dinler bu bölgede indirilmiş, peygamberler sadece bu bölgede görevlendirilmiş, yeraltı ve yerüstü zenginlikler buraya cömertçe bahşedilmiştir. Fakat çevremiz, demokrasiden-barıştan anlamayan, problemlerini konuşarak çözmek yerine savaşarak, emperyal devletlerin tetikçiliğini kabul ederek ve teröre başvurarak ötekini yok etmeyi tercih eden ülkelerle dolu. Bu özel ve sıkıntılı coğrafyada bağımsız yaşayabilmek için, ülkeyi yönetenlerin tarih ve insan unsurlarını çok iyi bilmeleri, demokratik rejimden asla ayrılmamaları gerekmektedir. AKP önderlerinin en büyük açmazları buradadır; -AKP yönetimi Türk Milletine ve çevresine sadece “Din” penceresinden bakmaktadır. Üstelik AKP’nin yerleştirmeye çalıştığı “İndirilmiş İslam” değil “Uydurulmuş İslam’dır.” -AKP önderleri, Türk Tarihine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularına ve Cumhuriyet değerlerine karşı olduklarını defalarca ilan etmişlerdir. -AKP önderleri, Türk İnsanını tanımaz. Onların gözünde insan biat eden itiraz etmeyen, görmeyen duymayan, sesi soluğu çıkmayan, emredileni anında yerine getiren yaratıktır! -AKP önderleri demokrat değildir, olmayacaklardır. Din Devleti-Demokrasi,Biat Kültürü- Özgür Birey asla bir arada olamaz, yaratılışa terstir. Cumhuriyeti kuranlar bu yüzden “Lâiklik” ilkesini kabul etmişlerdir. -AKP önderleri için Bilimsel eğitim-Sanat-Kültür-Doğaya saygı öncelikli değildir. Onlar için, ilkokullarımızda ARAPÇA okutulması, küçücük çocukların tesettüre sokulması, her eğitim kurumunun İmam Hatip olması başarıdır! İçinde yaşadığımız bilgi-elektronik-uzay-robot çağında bu ortaçağdan fırlamış kafaların ülkemizi getirebilecekleri yer tam da bugünkü halimizdir. -Dış Politikada kavgalı olmadığımız veya teslim olmadığımız bir tane ülke söyleyebilir misiniz? -15 senedir Türkiye’yi tek parti iktidarıyla yöneten AKP önderlerinin, terörü azdırmadığını iddia edebilir misiniz? -Türkiye’nin 79 senede yaptığı borcun tam 3,5 katını 14 senede yapan, Cumhuriyetimizin tüm eserlerini Arap zenginlerine peşkeş çeken, ülke insanının 42 milyonunu boğazına kadar borca boğan AKP önderlerinin Türk Milletinin geleceğini çalmadığını söyleyebilir misiniz? -Bu çağda hala ev-yol-köprü yapmayı, üstelik diğer ülkelerdeki örneklerine göre her birini 3-4 misli fiyata yaptırmayı marifet diye anlatan ve buna kendilerini de inandıran, başka bir ilkel yönetim gösterebilir misiniz? -Çevrenizde doğayı bilerek mahveden, saman-mercimek-et ithal edip kendisini hala “Tarım Ülkesi” diye tanıtmaktan utanmayan bir devlet yönetimi var mı? -Gelişmiş ülkelerde, Yargıyı-Yürütmeyi-Yasamayı Tek Adama bağlayıp, yüz binlerce insanı haklarındaki iddianameler tamamlanmadan zindana atan, yargı kararı olmadan insanların mallarına mülklerine el koyan, kendi insanlarını soyan, yüzü kızarmadan vatandaşına yalan söyleyen bir devlet yönetimi gösterebilir misiniz? -Kendi zırhlı makam aracını son model uçakla önce Çin’e oradan da Amerika’ya götüren, PKK ile savaşan askerlerini bakımı düzenli yapılamayan 20 yıllık helikopterlere bindirip ölüme mahkûm eden bir devlet yönetimini Avrupa ülkelerinde yaşayabilir mi? AKP önderleri, 15 senede hem ülkenin kaynaklarını hem devletimizin itibarını hem de çocuklarımızın geleceğini yediler. Sonunda geldikleri yer kendi ifadeleriyle “Metal Yorgunluğu” oldu! Bu bir itiraf ve çaresizlik içinde çırpınışın ifadesidir. İnşallah son çırpınışları olur… Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Haziran 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 03 Haziran 2017 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

SON ÇIRPINIŞLARI OLSUN

AKP İktidarları 15 senenin sonunda Türkiye’yi “Karadelik” içine attılar, çık çıkabilirsen! Ülkemiz çapsız, sığ bilgili, kötü niyetli, gerçek İslam’la hiç alakası olmayan, ahlâk ölçüleri yerlerde sürünen, görgüsüz yöneticilerin elinde Süper Lig’den Amatör Kümeye düşen takım gibi oldu…

Devletlerin yaşamak zorunda oldukları coğrafyaları ile doğrudan ilişkili politikaları vardır. Örneğin, İsviçre Devletinin “Dış Güvenlik” diye bir derdi yoktur. Sınır komşuları Almanya-Fransa-Avusturya-İtalya ve Lihtenştayn olan İsviçre’nin, dıştan gelecek saldırılar için ordu beslemesine gerek var mı? Elbette yoktur! Çünkü komşuları demokrasiyi hazmetmiş, kalkınmalarını büyük ölçüde başarmış, medeni ve gelişmiş ülkelerdir. Fakat İsviçre’nin komşuları İran-Irak-Suriye gibi antidemokratik ve teröre destek veren ülkeler olsaydı, İsviçre kalkınmasına ayırdığı kaynaklarının önemli bir kısmını dış savunma için harcamak zorunda kalacak ve bugünkü kalkınmışlık seviyesini yakalayamamış olacaktı…

Türk Milletinin içinde bulunduğu coğrafya, tüm tarih boyunca insanlığa hayat vermiş, her türlü doğal afete, savaşlara (özellikle din savaşlarının sebep olduğu yıkımlara) direnebilmiş yeryüzünün en güzel yerlerinden biridir. Kitap sahibi büyük dinler bu bölgede indirilmiş, peygamberler sadece bu bölgede görevlendirilmiş, yeraltı ve yerüstü zenginlikler buraya cömertçe bahşedilmiştir. Fakat çevremiz, demokrasiden-barıştan anlamayan, problemlerini konuşarak çözmek yerine savaşarak, emperyal devletlerin tetikçiliğini kabul ederek ve teröre başvurarak ötekini yok etmeyi tercih eden ülkelerle dolu.

Bu özel ve sıkıntılı coğrafyada bağımsız yaşayabilmek için, ülkeyi yönetenlerin tarih ve insan unsurlarını çok iyi bilmeleri, demokratik rejimden asla ayrılmamaları gerekmektedir.

AKP önderlerinin en büyük açmazları buradadır; -AKP yönetimi Türk Milletine ve çevresine sadece “Din” penceresinden bakmaktadır. Üstelik AKP’nin yerleştirmeye çalıştığı “İndirilmiş İslam” değil “Uydurulmuş İslam’dır.” -AKP önderleri, Türk Tarihine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularına ve

Cumhuriyet değerlerine karşı olduklarını defalarca ilan etmişlerdir. -AKP önderleri, Türk İnsanını tanımaz. Onların gözünde insan biat eden itiraz etmeyen, görmeyen duymayan, sesi soluğu çıkmayan, emredileni anında yerine getiren yaratıktır! -AKP önderleri demokrat değildir, olmayacaklardır. Din Devleti-Demokrasi,Biat Kültürü- Özgür Birey asla bir arada olamaz, yaratılışa terstir. Cumhuriyeti kuranlar bu yüzden “Lâiklik” ilkesini kabul etmişlerdir. -AKP önderleri için Bilimsel eğitim-Sanat-Kültür-Doğaya saygı öncelikli değildir. Onlar için, ilkokullarımızda ARAPÇA okutulması, küçücük çocukların tesettüre sokulması, her eğitim kurumunun İmam Hatip olması başarıdır! İçinde yaşadığımız bilgi-elektronik-uzay-robot çağında bu ortaçağdan fırlamış kafaların ülkemizi getirebilecekleri yer tam da bugünkü halimizdir.

-Dış Politikada kavgalı olmadığımız veya teslim olmadığımız bir tane ülke söyleyebilir misiniz? -15 senedir Türkiye’yi tek parti iktidarıyla yöneten AKP önderlerinin, terörü azdırmadığını iddia edebilir misiniz? -Türkiye’nin 79 senede yaptığı borcun tam 3,5 katını 14 senede yapan, Cumhuriyetimizin tüm eserlerini Arap zenginlerine peşkeş çeken, ülke insanının 42 milyonunu boğazına kadar borca boğan AKP önderlerinin Türk Milletinin geleceğini çalmadığını söyleyebilir misiniz? -Bu çağda hala ev-yol-köprü yapmayı, üstelik diğer ülkelerdeki örneklerine göre her birini 3-4 misli fiyata yaptırmayı marifet diye anlatan ve buna kendilerini de inandıran, başka bir ilkel yönetim gösterebilir misiniz? -Çevrenizde doğayı bilerek mahveden, saman-mercimek-et ithal edip kendisini hala “Tarım Ülkesi” diye tanıtmaktan utanmayan bir devlet yönetimi var mı? -Gelişmiş ülkelerde, Yargıyı-Yürütmeyi-Yasamayı Tek Adama bağlayıp, yüz binlerce insanı haklarındaki iddianameler tamamlanmadan zindana atan, yargı kararı olmadan insanların mallarına mülklerine el koyan, kendi insanlarını soyan, yüzü kızarmadan vatandaşına yalan söyleyen bir devlet yönetimi gösterebilir misiniz? -Kendi zırhlı makam aracını son model uçakla önce Çin’e oradan da Amerika’ya götüren, PKK ile savaşan askerlerini bakımı düzenli yapılamayan 20 yıllık helikopterlere bindirip ölüme mahkûm eden bir devlet yönetimini Avrupa ülkelerinde yaşayabilir mi?

AKP önderleri, 15 senede hem ülkenin kaynaklarını hem devletimizin itibarını hem de çocuklarımızın geleceğini yediler. Sonunda geldikleri yer kendi ifadeleriyle “Metal Yorgunluğu” oldu! Bu bir itiraf ve çaresizlik içinde çırpınışın ifadesidir. İnşallah son çırpınışları olur…

Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Haziran 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.