Balkanlarda nereden nereye gelmişiz.
Önce dedelerimize binlerce teşekkür...
Büyük bir dava olan "dünyaya nizam verme" idealimizde güzel şeyler yapmışız...
Sonra duraklama ve inhitat ve çöküş...
Balkanlardan çekiliyoruz...
Kan ve göz yaşı...
Türk'e uygulanan genosit.
Yürek yangını olaylar...
Devletimiz Sakarya kıyısında kurulmuştu,yine Sakarya'ya kadar çekilmek zorunda kaldık...
Yine bir Evlat-ı Fatihan olan Mustafa Kemal Atatürk sayesinde tekrar taşma ,bendini yıkma dönemine geçtik.
Yeni bir devlet, yeni heyecan ve ruhla güzel şeyler yapıldı.
Sonra ,sen ben kavgası yaptık.
Yine kaos ortamına girdik.
Liyakatsiz kişilerin makamlara gelmesiyle değerlerimiz törpülenmeye başladı.
Tekrar ilerlememiz ve mazlum milletler birliği kurmak ve adalet getirmek için çok çalışmalıyız.
Bu eğitim sistemiyle ve bu kültür politikalarıyla bir yere gelmek mümkün değil.
Türk Milletini ,çağlara damga vuracak bir seviyeye getirmek için milletimizin her ferdini değerlendirmek ve onların potansiyelinden istifade etmek gerekir.
Burada liyakat esas olmalı.
İşte o zaman başarılı oluruz.
Atatürk'ün yolu, akıl ve bilim yoluydu.
Tekrar bu yola girelim,derim.
Gittiğimiz yolun da bir çıkmaz sokak olduğunu görün ,derim .
Yoksa aşağıdaki tabloyu da Anadolu'da yaşarız.
Gidecek başka yerimiz de yok...
Hemen çalışmalara başlamalıyız.
Bu gidişat iç açıcı değil,benden söylemesi...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...