‘Ne Ölüm, Ne Sıtma’ Dimdik Bir Mücadele..!
Uygulanan operasyon, uzun zamandır ‘Ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ operasyonudur.
Bu her alanda uygulamadadır.
Neden birilerine ‘ölüm ve sıtma’ bu kadar kabul edilebilir, ‘DİK DURUŞ’ bu kadar ‘fantazi’ geliyor? Esas olan dik durmak oysa… Kambur duran atipik!
Yapılan operasyon, mankurtlaşmış beyinler tersini algılıyor! Sıtma ve ölüm normal , onlara direnmek olanaksız!
Devşirme eğitimi bu algıyı emrediyor!
***
Osmanlı’nın çöküşünden beri, ‘yedi düvel’ aynı oyunu uygulamıştır…
‘Koca devlet çöküyor… Hasta adam… Tüyleri yolunacak Hindi (Turkey)…’
‘Çaresiz’ hisseden aydınların hissiyatı:
Ölüm: Yokolmak!
Sıtma: Yedi düvele kucak açmak!
Çözüm: ‘Amerikan mandası, İngiliz idaresi!’
Yıl 1922..
***
Yıllar sonra…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 70 yıldır kıskaçta…
‘Çaresiz aydınlara’ ‘Umut-suzluk’ operasyonu had”safhada…
Amerikan bağımlılığı : Ölüm!
Avrupa Birliği: Sıtma!
‘Demokrasi projesi’ uygulamada…
Çözüm: ‘Federasyon ol! Kendini parçala!’
***
Avrupa ve Amerika ‘Yeni bir Anayasa’ istiyor.
Siyasi partiler içindeki milli unsurlar tasfiye ediliyor.
‘Başkanlık sistemi’yle sadece iki parti yaşayacak..
Ölüm: AKP,
Sıtma: CHP olacak.
Tek Çözüm: Sandık olacak.
Referandum /plebisitlerle ülke bölünecek, millet sandığa gidecek, oy verecek, evine gelip televizyon izleyecek…İstenen bu!
***
Yöneticiler mi?
İktidar da muhalefet de Brüksel ve Washington’a hesap verecek.
Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler, AB ve NATO’ya gırtlağından bağlı bir iktidar ve muhalefet, çatlak seslerden arındırılmış olarak sahne ye çıkacak.
İktidar da muhalefet de Kemal Derviş’den nasihat alacak.
İktidar da muhalefet de Barzani, Talabani ile görüşecek.
İktidar da muhalefet de ‘yeni’, ‘Kürdistan’, ‘federasyon’ diyecek.
Muhalefet biraz daha ‘sosyal, ‘sol’ sosa bulanacak..
İktidar biraz daha Allah’la aldatacak.
Batıdan yükselen ses:
Çözüm önerecek:
‘İşte bak, ‘ölüm’ duruyor ensende! Doğru yol sıtma’ya rıza göstermekte!!
***
Amma velakin, ‘Yedi düvel’, yüz yıllık tecrübesi ile, ‘Sıtmayla ölüm arasında’ bırakılan Türk milletinin, kurgulanan bu düzeneğe ‘gelmeyeceği’ endişesini yaşıyor..
O yüzden ‘büyük hazırlıklar’ yapıyor. ‘Füze kalkanı’ bu nedenle bağrımıza saplanıyor!
Açıkca görülüyor ki, bu milletin ‘direnç gücü’ hem batıyı hem kabesi Batı olanları epeyce korkutuyor.
2011 için PROJE şöyle:
*‘Yeni’ bir ‘federasyon’ Anayasası.
*Diyarbakır başkentli Kuzey Kürdistan belediyelerinin özerklik ilanı. Barzani Cumhuriyeti’yle el tutuşmaları.
*İç mukavemet halinde Irak’dan çekilen Amerikan ordusu arkada, Peşmerge/PKK milisleri önde Türk ordusuyla savaşmaları…
*’Füzelerin hedefinde Türkiye. Üniter devlete son noktanın konulması!
2011 yılında ‘Ölümle sıtma arasına’ sıkıştırılacak olan Türk milleti, Türkçüsü, Solcusu, Dindarıyla biraraya gelerek, kendi vatanını kumar masasına yatıran, ‘turuncu bir darbe’ nin oyuncusu olan, kendi milletini yedi düvel’e peşkeş çekenlere, gerekli cevabı verecektir. Anti emperyalist tüm unsurlar ve tüm partilerin tabanı biraraya geldikleri takdirde bu ‘oyun’ bitecektir.
Bu aşamada özellikle ‘Bu milletten bir şey olmaz’ söylemini bilinçli olarak yayanlara dikkat ediniz. Kendi milletine güvenmeyen ve aşağılayanlar ya onu hiç tanımayanlardır ya da bu söylemin yıkıcı gücünden faydalananlardır.
Durum, geçen yüzyıl başından daha kötü değildir. Ve tarih sahnesine çıkan ve o sahneden hiç inmeyecekmiş gibi duran bir çoklarının, partilerin, iktidarların, ‘kralların’, ‘imparatorların’, bugün adı bile ortada kalmamıştır.
Ve bir milletin elele tutuşması için bir anın yeteceğini, yine bu millet birkaç kez ispatlamıştır!
Gerçek Muhalefet bir devletin iskeleti olan Anayasa ihlal edilirken sessiz kalıp; Vatan hassasiyetleri çok tartışmalı kişileri öne sürerek ortalığa dökülmez. Gerçek Muhalefet tepe örgütlerinde ‘bölücü’ barındırmaz. Gerçek Muhalefet, Milletin yanında, milletinin çıkarları için adımlar atar, koltuk çıkarları için Batı ile el sıkışmaz. Adalet, hukuk, bağımsızlık halkla kazanılır. Batılı devletlerin projeleriyle değil.
Atatürk’ün ‘Ne yapacağız?’ diye soranlara cevabı açıktır:
‘CELADET (YİĞİTLİK) GÖSTERİNİZ!’
‘CELADET’ YİĞİTLİK, bu dönemde biraraya gelmek demektir… Bu, siyasi parti şemsiyeleri altında değil müdafaayi hukuk çatısı altında olmalıdır. Bunun için ‘cesaret’ gerekir.
Ramazan bayramımız mübarek olsun…
Banu AVAR, 2010/2017