Amerika ve İngiltere'nin yetiştirdiği,Rusya ve Fransa'nın himaye edip desteklediği, Ermeni hainlerinin beyninde yaşattıkları fikri sabit:
"Bi bok başardıklarını sansınlar ayyıldızın soytarıları.
Üç yüz yıldır durmadan dayak yiyorlar..."
******
Adamlar,her ortamda Türk'e ihanet etmenin hazzı içinde yaşıyorlar...
Bunlara ders verecek bir yapımız da yok...
"Ay-yıldızın Soytarıları" sözüne cevap verecek bir devlet arıyoruz.
Ara ki bulasınız...
Bir de, "biz şimdi çok güçlü bir devletiz" taframız yok mu?
Devlet, bu densizin göğsüne güzel bir ay-yıldızlı nişan takmalı ki gören beğensin...
Adam ,gerçekten Nişanyan olsun.
******
Haydi iş başına...
******
Gel de Mustafa Kemal' i arama...
Damarımıza bastırtmayın beyler...
Yoksa ,tarih sizi başka türlü yazacak...
Bilim Terbiyesi
Atsız,Zeki Velidi Hoca'ya büyük saygı duyardı.
Zeki Velidi'nin Türkçülüğe hizmetleri karşısında,Atsız ;onun kadar mücadele,fikir ve eser ortaya koymasına rağmen,Zeki Velidi Hoca onu her telefonla arayışında aldığı cevap:
------- Ben Onbaşı Atsız!
Diye cevap alıyordu.
Ordu içindeki en küçük rütbe...
Aslında çok iyi bir komutan ama; O , saygısından Hocasına böyle cevap veriyordu.
Bizim ,bu gün de bir çok komutanımız var.
Eserleri ve çalışmalarıyla her biri zirve olan bu hocalarımızı,siyaseten yok hükmünde görüyoruz.
Siyaset kurumu ,bu Hocalarımızı unutmuş durumda...
******
Allah hepimizi ıslah etsin.
Benim ,bu iki abidevi şahsiyet için söyleyeceklerim:
----Durakları cennet olsun.
Bu iki zirveyi aşacak kişi yetiştirememek bizim en büyük ayıbımız.
Var olanlarda bu zirvenin eteklerinde...
Onların yaptıklarının hikayesini bile yazamadık. Bizi affetsinler.
Parçalarla uğraşmaktan bütünü göremedik. Göremiyoruz.
Irmakların azgın sularına atlayacak binlerce çerimiz var ama; bir Togan ,bir Atsız'ımız yok...
Bunların ortaya çıkması içinde ,herhalde yeni Mustafa Kemal Atatürk' ün zuhurunu bekleyeceğiz.
Bekliyoruz efendim...
Bekliyoruz....
Bekliyoruz...
Avrupa Maceramız
31 Temmuz 1959 tarihinde , Avrupa Birliğine katılmak için müracaat ettik.
Adamlar,bizi yıllardır oyalıyorlar.
O dönemde ,Demir Perde ülkesi olan birçok ülkeyi kendi değerlerine uygun ,diye Avrupa Birliğine aldılar.
Bizi alıyormuş gibi yaparak, oyalamaya devam ediyorlar.
Bir sürü şart ortaya attılar.
Hepsini yerine getirsen ,daha farklı şartlar ortaya atacaklar.
Avrupa'ya göre; biz ne zaman Avrupa Birliğine gireriz:
1- Vilayet-i Sitte'de bir Ermeni devletine evet demeliyiz.
2- Geriye kalan Doğu ve Güneydoğu'da bir Kürt Devletine evet demeliyiz.
3-Kıbrıs'ta garantörlükten vaz geçip Türkler azınlıktır, bu yüzden sürü muamelesini kabul ediyoruz,demeliyiz.
4- Silah Sanayisini kapatmalıyız.
5- Türk Silahlı Kuvvetlerini ortadan kaldırmalıyız. Sadece iç güvenlik için Jandarma Teşkilatı kalmalıdır.
6- İç Anadolu, Avrupa'nın çöplerinin ve sanayi atıklarının deposu haline getirilmeli düşüncesini kabul etmeliyiz.
7- Erkekleriniz kısırlaştırılmalı,kadınlarınız da Avrupalılarla evlenmeli veya birlikte yaşaması kabul edilmeli.
8- İyi yetişmiş ve bilim üreten gençleriniz Avrupa'da serbest dolaşabilir ,diğerleri Avrupa'ya turist olarak bile gelmemelidir.
9- Avrupa'daki Türk Ailelerin çocukları,o ülkelerin kreşlerinde ve kiliselerinde yetişmelidir.
10- Türk Bayrağı'ndan ve Türk Dili'nden vazgeçin. İngilizce resmi dil olsun.Atatürk Heykellerini kaldırın. Ders kitaplarından Atatürk' ü derhal çıkarın.
11- Lezbiyen,gay, transseksüel ilişki ve evliliği Anayasanıza alın.
12- Türkler, Avrupalı şirketlerin gönüllü denekleri olsun.
13- Avrupalı istediği yere yerleşsin. Sayıları çok olursa özerk yönetim olsun.Didim, Alanya gibi yerler. Gelecekte tüm sahiller.
14- Boğazlar, ayrı statüde yönetilsin.
15- Daha akla gelmeyen bazı şeyler zuhur ederse,Türkler aleyhine ve Avrupalı lehine uygulama olsun...
Gibi... Gibi...Gibi...
İşte bunları kabul ettiğimizi söyleyelim.
Avrupa Birliği'ne, hemen ertesi gün, bizi alırlar.
Buradan ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiği ortaya çıkar.
Evet!
Şimdi Avrupa Birliğine girin...