Erdoğan, Erbakan’ın yetiştirmesidir. Erdoğan, Turgut Özal’a hayrandır, adını ağzından hiç düşürmez. Erdoğan, Molla Mustafa Barzani’nin oğlu Mesud Barzani’yi de çok sever. Erdoğan, Korkut Özal’ı da çok severdi, gördüğü yerde elini öperdi. Erdoğan, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçen kişidir. Erdoğan, Bülent Arınç’a “Abi” der, çok hürmet ederdi. Erdoğan, Cüneyt Zapsu’yu da çok sever.
Bunların en önemli ortak noktası, hepsinin “Halidi Nakşi” tarikatına mensup olmalarıdır. Molla Mustafa Barzani’ni dedesi, Erdoğan’ın halifesidir. (Erdal Sarızeybek-Cemaat ve Barzani adlı kitabı. Okunması şart olan bir kitap) Bunların hepsi et ile tırnak gibidir, ayrılmazlar…
Erdoğan, Kurtuluş Savaşımızın Galip Hocası Celal Bayar’ı hiç sevmez. Erdoğan, İstiklal Madalyalı Menderes’i de sevmez, oy için sever gibi görünür. Erdoğan, Demirel’den nefret eder.
Bu üçünün en önemli ortak noktası, hepsinin Atatürk’çü oluşu, tarikatçı olmamalarıdır…
Halidi Nakşi Tarikatı, 1826’da Bektaşi tekkeleri kapatıldığında onun mirası üzerine inşa edildi. Tarikat Şeyhi Seyit Abdülkadir 1919’da Paris’te Ermenilerle birlik olarak Türk Devletine karşı ittifak kurdu. 1921-1924-1925 isyanları sayesinde “Kerkük-Musul’u kaybettik. On binlerce insanımız öldü. Bu silahlı isyanların düzenleyicileri bu tarikatın şeyhleri idiler. 1927’de Ermeni Taşnak Çeteleri ile, Türk Devletine karşı çatışan bu tarikatın Şeyhlerinden Küçük Seyit Taha idi. 1930 Ağrı Ermeni isyanı bu tarikat tarafından çıkarıldı. Ne zaman Türk Devletine bir saldırı olsa, iki unsur mutlaka bu saldırının tam göbeğinde oldular; Tarikat ve Cemaatçiler ile Kürt kökenli vatandaşlarımızı kullanan bölücüler!
İlginç tarafı bunların çoğunluğunun Kürt olmamasıdır. PKK önderi Öcalan’ın Kürt olmadığı, Artin Agopyan adlı bir Ermeni olduğu gibi!
Şu an PKK saflarında çatışanların yarıya yakınının Ermeni olduğu gibi! Zaten bin yıldır Kürtler, Türklerle hiç savaşmadılar ki? Yapılan, ABD-İsrail-İngiltere kışkırtmasıyla bölge insanını kullanıp kaos yaratmaktır. Bölgede kargaşa en çok bu emperyal devletlerin işine yarar.
Cemaat ve Tarikatlar yolu ile devleti ele geçiremeyenler, siyasete ve ticarete girecek kripto adamları yetiştirme yolunu seçtiler. Bu tüccar-siyasetçileri yetiştiren Halidi Nakşi Tarikatının önemli ayağı İstanbul’daki Gümüşhanevi Dergahıdır. Türkiye’yi şimdi bu dergâhta eğitilen tüccar-siyasetçi kadrolar yönetiyor.
Erdoğan bu tarikat kardeşliği yüzünden Barzani’ye destek oldu! Barzani, Kerkük ve Musul’da tapu ve nüfus dairelerini basıp, Türkmenleri öldürdüğünde, onları göçe zorladığında, nüfus yapısını değiştirdiğinde Erdoğan engel olmadı! Barzani, PKK militanlarının kendi bölgesinden geçerek Türkiye’ye saldırması insanlarımızı öldürmesi sırasında, Erdoğan engel olmadı! Barzani’yi AKP Büyük Kongresinde bunları bilerek “Onur Konuğu” yaptı. Irak Anayasasına aykırı olarak, Kürdistan Bayrağının Türkiye’de dikilmesine onay verdi! Irak Petrolünün kaçak alınıp satılması işine girildi! (2’nci Reza Zarrab olayı)
25 Eylül’de Barzani ABD-İsrail-İngiltere’nin piyonu olarak; Bölgede 2’inci İsrail olarak görev yapacak, Kürdistan Devletinin kuruluş yolunu açacak, “Bağımsızlık Referandumu” başlatacak. Önümüzdeki günleri beraberce yaşayıp göreceğiz. Bakalım etle tırnak gibi ayrılmaz bir beraberlik olan tarikat kardeşliği başımıza ne belalar açacak!
Şunu herkesin net olarak bilmesi gerekir ki, bu gibi “tarikat kardeşliği” sebebiyle bir askerimizi kaybedersek bunun tek sorumlusu AKP iktidarı olacaktır. Bunun hesabı Yüce Divan’da değil, Divan-ı Harp’te sorulur. Sen de duydun mu, ordumuz Irak sınırında, kendisi Amerika’da Hulusivil Paşa…
Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Eylül 2017 Rifat Serdaroğlu