Çoğu rahmete kavuşmuş TBMM Başkanlarından bazılarını hatırlatmak isterim. Mustafa Kemal Atatürk-Kazım Karabekir-M. Şükrü Saraçoğlu-Refik Koraltan-Kaya Erdem-Hüsamettin Cindoruk-İsmet Sezgin-Hikmet Çetin… Bu “Devlet Adamları” için ittifakla söylenecek ilk söz, hepsinin birer “Beyefendi” olduğudur. Bey’ lik insana babadan kalabilir! Mehmet Bey’in oğlu Ahmet Bey gibi. Fakat efendiliği kişinin kendisinin hak etmesi gerekir. Kişi toplum tarafından bu sıfata layık görülürse, o artık tüm toplumun hürmet ettiği bir “Beyefendi” olur! “Beyefendi”, terbiyelidir! Akıllıdır, cesurdur, adaletlidir, ağzı sıkıdır, işinin ehlidir, görevini kötüye kullanmaz ve asla yalan söylemez! Yalan söylemenin ne kadar aşağılık bir davranış olduğunu, dinimize göre de en büyük günahlardan sayıldığını bilir. İmam-ı Gazali “İhya-i Ulum’id-din” adlı eserinde; Yüce Peygamber şöyle buyurur; “Benden sonra gelecekte yalan söyleyen ve zulmeden emir sahipleri olacaktır. Onların yalanlarını tasdik eden ve onların zulümlerinde yardımcı olan herhangi bir kimse benden olmadığı gibi ben de o kimseden değilim” demektedir… İsmail Kahraman da TBMM Başkanıdır! “Anayasadan Lâiklik ilkesi çıkarılmalıdır” dediği ve Büyük Atatürk’e hakaret ettiği için, bu davranışını kınayan bir yazı yazmıştım. Bu yüzden kendisiyle mahkemeliğiz. Umarım bu yazı için de bir dava açar da bizde burada yazamadıklarımızı, mahkemede zapta geçirtir, tarihe not düşmüş oluruz. Olay aynen şudur; AKP Genel Başkanı Erdoğan TBMM’nin yeni yasama yılı açılışı için Genel Kurulda konuştu. AKP ve MHP Milletvekilleri Erdoğan’ı ayakta karşıladılar. CHP’liler ayağa kalkmadı! Asrın Liderinin önünde ayağa kalkmayan sen misin? Cezası (!) anında kesildi! TBMM’deki liderler zirvesine Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın emriyle çağırılmadı. Çıkışta gazeteciler TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a Kılıçdaroğlu’nun niçin davet edilmediğini sordular; TBMM Başkanı “Sayın Kılıçdaroğlu davet edildi ama başka bir toplantısı olduğundan katılamadı” dedi! 10 dakika sonra Kılıçdaroğlu, böyle bir davet almadığını, TBMM Başkanına yalan söylemenin yakışmadığını açıklayıverdi! “Yalancı” kelimesinin İsmail Kahraman’a yakışıp yakışmadığını bilmem ama, alnının tam ortasına yapışıverdi! TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Türk Milletinin gözüne baka-baka yalan söyledi! “Saygı Duruşu” ile “Fatiha okumayı” bir tutacak kadar Müslüman olduğunu söylemekle övünen kişi, insanlardan utanmadığı gibi Allah’tan korkmadan yalan söyleyebildi! İsmail Kahraman TBMM olabilir, belki yine seçilebilir ama yukarıda isimlerini yazdığım ve saygıyla andığımız “Beyefendiler” gibi olamaz! Tıpkı soyadı “Kahraman” olan her kişinin gerçek kahraman olmadığı, soyadı “Erdoğan” olan dünyaya her gelenin “Er” olmadığı gibi… Not; Bu olaydan iki saat sonra İsmail Kahraman, Kılıçdaroğlu ’ndan özür diledi! Ardından ikinci bir toplantı yaptılar, Kılıçdaroğlu ’nu yine çağırmadılar! İyi de söylenen yalan ve söyleyen kişi ne oldu? Sağlık ve başarı dileklerimle 03 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu