Biri, AKP ve Erdoğan için “Hırsızlıktan, Kandil uşaklığına” kadar en ağır hakaretleri yapıp, şimdi Erdoğan’a yanaşan Bahçeli! Diğeri, seçimle geldiği AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık makamlarından, emirle uzaklaştırılmayı kabul edecek kadar güçsüz Davutoğlu!
Bu ikili, birbirleriyle ilgili olarak bir gün arayla birer beyanat verdi. Ben sadece birbirleri için söylediklerini madde-madde yazacağım ve onlara bazı sorular soracağım! AKP-MHP’ye oy verenler, vicdanlarında bu sorulara yanıt vermeye çalışırlarsa, gerçeği daha çabuk anlayacaklardır…
Bahçeli’den Davutoğlu’na; -Bu şahıs asırlardır Kerkük’ün etnik renkliliği barındırdığını söylemiştir! -Bu şahıs Kerkük’ün Türk Yurdu olduğunu inkâr etmiştir! -Stratejik Derinlik ile Türkiye’yi boğmak üzere iken görevden el çektirilmiştir. -Kerkük’ün acıları büyürken hala zalimlerin sözcülüğüne cüret edenlerin varlığı kabul edilemez! -Sen hangi yüzle konuşuyorsun?
Davutoğlu’ndan Bahçeli’ye; -Bu şahıs Bayırbucak Türkmenlerine giden yardımlar konusunda hain FETÖ ile aynı dili kullanarak AK Parti Hükümetlerine ve yetkililerine saldırmıştır. -Taşkentli bir Yörük Türkmen’e, Türklük dersi vermeye çalışmak, hayatları boyunca bir kez Kerkük’e uğramamış olanların haddine değildir! -Bu şahıs, 17/25 Aralık operasyonlarının siyasi sözcülüğüne soyunmuştur! -Bu şahıs makam odalarına 17/25 saati yaptırıp, önünde poz verecek kadar aymazlık yapmıştır!
Birbirlerine bu kadar ağır hakaretlerde bulunan bu iki kişi, ne yazık ki T.C Devletinin ve 80 milyonluk Türk Milletinin kaderine etki yapacak makamlarda bulundular. Bu seviyesiz tartışmanın taraflarına bazı sorularımız olacak…
-Sayın Bahçeli; Siz, 2002 yılından bu yana AKP Hükümetlerinde “Tek karar verici” kişinin Erdoğan olduğunu en iyi bilen kişisiniz. Davutoğlu’nu getiren de Erdoğan,
götüren de Erdoğan değil mi? Davutoğlu’nun, Erdoğan’ın emri dışına çıkması mümkün mü? Bir taraftan Erdoğan’a sonsuz destek verirken, diğer taraftan “dün” söylediklerinizi unutup “etkisiz elemanlarla” uğraşmakla kimi kandırıyorsunuz? Mal sahibi Erdoğan’a konuşmaya yüreğiniz yetmiyor mu? Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olayı diye yorumladığınız 17/25 olaylarını sürekli olarak gündemde tutmak ve hatırlamak için MHP Genel Merkez binasına astığınız 17.25 te durmuş olan saat, şimdi çalışmaya mı başladı? Saat şimdi sizin için mi çalışıyor?
-Sayın Davutoğlu; Taşkentli Yörük Türkmen olduğunuzu şimdi mi hatırladınız? Türkmenlerin nüfus ve tapu kayıtları yakılırken nerede idiniz? Türkmenler, Peşmergeler tarafından öldürülürken Barzani’ye (Kak) yani (Abi) diyen siz değil miydiniz? Sizin “Asabi Sünni Çocuklar” dediğiniz IŞİD katilleri, Türkmenleri öldürürken, Türk Askerlerini diri-diri yakarken siz nerede idiniz? Siz AKP Genel Başkanlığına seçimle geldiniz! Başbakan ve Genel Başkan olarak partinizi seçime götürüp seçim kazandınız. Ne açığınız ne büyük yanlışınız var ki, Erdoğan “bırak” dediğinde kaçıp gittiniz? 15 Temmuz darbe girişimi öncesi istifaya mecbur bırakılmanızın gerçek sebebini Türk Milleti ile ne zaman paylaşacaksınız?
Sayın AKP-MHP’liler; Sizler böyle kişiler tarafından yönetilmeye razı mısınız? Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Yazık değil mi bu güzel ülkeye? Değmeyen adamlar için, Türk Milletinin başını eğdirmeye değer mi?
Not; Davutoğlu’na küfür, hakaret hala devam ediyor. AKP Genel Başkanlığı-Dışişleri Bakanlığı-Başbakanlık yapmış yol arkadaşını korumak için Erdoğan tek kelime söyledi mi? Ya AKP’den bir açıklama geldi mi? Gelir mi?
MHP Üst yönetimindeki cesur yürekler de düşmüş adamı buldular, ha bre vuruyorlar! Eğer sizde yürek varsa şu soruyu Erdoğan’a sorun, sizi alkışlayalım; “Bir defada, banka havalesiyle Bilal Erdoğan’ın vakfına 100 Milyon Doları kim ve
ne amaçla gönderdi?” Hadi! (cmylmz işareti) hadi, hadi, hadi sorsanıza…
Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Ekim 2017 Rifat Serdaroğlu