Hatay’ın Hassa'ya bağlı Arpalı köyünde yaşayan 74 yaşındaki Ali Çelik çam kütüğünden sürahiler ve bardaklar yapıyor. Çam ağacından yapılan sürahi ve bardak suyun tadını bozmadığı gibi bir buzdolabı kadar da soğuk tutuyor.
Ihlamur kütüğü kolay şekil aldığı içim oymacılıkta kullanılır.
Kavak kütüğünden kibrit Çatı kaplaması, palet ve sandık imal edilir.
Armut ve kiraz kütüğü, Kaplamacılıkta ve mobilyacılıkta tercih edilir.
Zeytin kütüğü bol yağlı tok yapısı ile kap kacak, kaşık yapımına uygundur. Odun olarak da hızlı yanar ve bol kalorili odunu iyi ısıtır.
Meşe kütüğü ak ve kızıl olarak ikiye ayrılır, ak meşe odun olur kokusu güzeldir ve özü yoktur, kızıl meşe kütüğü özlü, bol çatlayan ama sağlam ağaçtır.
Kestane kütüğü teknelerde kullanılır, esnektir, kara suyu vardır bu su sayesinde tuzlu suda bile çürümez.
Gürgen kütüğü çok sağlamdır ısıya karşı dirençlidir. Ak ve karası vardır. Sandalye, fırın küreği kesme tahtası gibi eşyalar yapılır.
Çınar kütüğü kızıl ve ak olarak ikiye ayrılır ak çınar yamru yumru bir ağaçtır süslemecilikte kullanılır.
Ceviz kütüğü değerli bir oyma ağacıdır. Sandık ve kapı üretimlerinde vazgeçilmezdir.
Kısaca ağaç kütüklerinden çok değerli ve çok faydalı ürünler elde edilebilir.
Biyologlara göre gezegen üzerinde yaklaşık 1.6 milyon farklı organizma çeşidi var. 10 milyon kadar farklı organizma türü daha keşfedilerek sınıflandırılmayı bekliyor. Canlıların sınıflandırılması ve adlandırılması ile ilgili biyoloji dalına ’’Taksonomi’’ deniliyor.
Biyolog değilim. Taksonomi bilim dalından ise fazla anlamam. Ama naçizane bir öneride bulunarak, gözerimizin önünde olduğu halde biyologlar tarafından henüz keşfedilmemiş bir canlı türünü tanıtabilirim.
Kütüğümsü primatlar.
Kütüğümsü diye sınıflandırdım, çünkü bu gezegene bir kütük kadar bile faydaları yok. Davranış şekilleri parazitlere benziyor. Üstelik bu türden her
meslek grubunda var. Gazeteci, yazar, Din görevlisi, esnaf, Memur, işçi, Bürokrat, üniversite öğrencisi, boşta gezer ve en fazla da siyasetçi.
Hangi meslek grubundan olurlarsa olsunlar din tacirliğini ek iş olarak yapıyorlar. Parklarda bahçelerde kadınları, kızları taciz ediyorlar. Sokak ortasında cinayetler işleyip, rahatlıkla yalan söylüyorlar. Çocuklara tecavüz ederek, evlilik bağı kuruyorlar. Çok eşliliğin kendilerine tanınmış bir hak olduğunu savunuyorlar. Ellerine kutsal kitap alarak topluluklara sesleniyorlar. Tek kelimesini bile anlamadıkları kutsal kitap ayetleri ile yerlerde sürünerek ayinler düzenliyorlar. Arap ırkından olanlara karşı aşırı sevgi besleyip, onların kültürü ve ahlak kuralları ile yaşıyorlar. Çöl yasalarına özlem duyuyor ve tuhaf giysiler içinde dolaşmayı ayrıcalık sayıyorlar. Sürüler halinde dolaşıyorlar. Virüs gibi yerleştikleri ortamı yaşanmaz kıldıktan sonra yeni yerleşkeler arıyorlar. Beyinlerinin ön kısmında bulunan lob fazla gelişmediği için bir gün önce söylediklerini unutarak ertesi gün inkâr ediyorlar.
Bu Kütüğümsü türler, son yılarda evrimsel gelişim süreçlerini hızlandırarak bir nevi mutasyona uğradılar. İnsanların ulvi duygularını kullanarak, onları aldatma alışkanlığı edindiler. Kütüğümsü primatlar normal insanlar gibi besleniyor, yürüyor, konuşuyor ve yazıyorlar. Okuma alışkanlıkları yok. Nadir olarak kitap özeti okuyorlar. Akla uygun düşünme yetisine, yani bir mantığa sahip olamadıkları için okuduklarını anlamıyorlar.
Kupkuru ağaç kütüklerinin dahi insanlığa faydalı olduğu dünya gezegeninde ’’ Bunlardan ne olur?’’ sorusuna bir cevap bulmak çok zor. Ama bunlardan ne olmayacağı sorusunu rahatlıkla cevaplandırabilirim.
’’ Bu yaratıklardan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetçisi olmaz.’’
Sevgiyle kalın.