Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

BİR KARAR VERMEK GEREK (1)

Türk Milleti artık bir karar vermek zorunda. Gerçeklerle mi yüzleşecek, yoksa kendisine söylenen yalanlarla mı yaşayacak? Bağımsızlığını koruyarak hür dünya ile mi olacak, Ortadoğu bataklığında mı debelenecek? Evlatlarının, saygın birer “dünya vatandaşı” gibi yetişmesi için mi çalışacak, kör cahil hocaların elinde potansiyel militan olmalarına mı razı olacak? Devletiyle, Demokrasisiyle, Türk pasaportuyla gurur mu duyacak, itilen-hor görülen üçüncü dünya vatandaşları gibi yaşamayı mı kabullenecek? Kendi emeğinin karşılığı ile hem insanca yaşayıp hem de zenginleşmeyi mi seçecek, gelişmiş ülkelerdeki köle pazarlarında iş mi dilenecek? Türk Milleti eğer yukarıdaki soru cümlelerinin ikinci kısımlarını yaşamak isterse, başına istediği yöneticiyi seçebilir. Çünkü bize, içinde bulunduğumuz durumdan daha kötüsünü kimse yaşatamaz! İnsanlar, Sudan’da da Suriye’de de Irak’ta da yaşıyorlar nasılsa! Bir bardak temiz suya hasret, yokluk ve sefalet içinde, dünya nimetlerinin farkında olmadan “taş altındaki kurbağalar” gibi yaşayıp gidiyorlar işte! Türk Milleti kendisine layık olmayan beceriksiz kişilere oy verip bu ülkelerin vatandaşları gibi yaşamak istiyorsa, elden ne gelir ki? Türk Milleti Atatürk’ün aydınlık yolunu, “Ne Mutlu Türküm Diyene” ilkesini, Lâik Cumhuriyeti, gerçek demokrasiyi, Sosyal Hukuk Devletini istemiyorsa, bizler doğruyu ve güzeli anlatmaktan başka ne yapabiliriz ki? Haa Türk Milleti yukarıdaki soru cümlelerinin birinci kısmını istiyorsa, ona göre davranmak, elini taşın altına sokmak, gerçekleri korkmadan söylemek, yanlışa demokratik yoldan karşı koymak zorundadır. Yetki kimde, 16 yıldır bizi kim tek başına yönetiyor, bakalım mı? AKP’yi kurmak için gerekli parayı bulan kim? Erdoğan! AKP’de, Belediye Başkanı-Milletvekili-Bakan Başbakanları kim belirler? Erdoğan! Tüm Sivil ve Askeri bürokrasiyi atayan kimdir? Erdoğan! Tüm Yüksek Yargıyı şu an düzenleyen kim? Erdoğan! İstediği yasayı çıkarmak gücü kimde? TBMM’nin tek hâkimi olan Erdoğan’da! Türkiye’deki gazete ve televizyonlara emir verecek tek kişi kim? Erdoğan! Ekonomik ve Dış Politika konusunda tek karar verici kim? Erdoğan! “Türkiye’de, Yasama-Yürütme-Yargı’da tek yetkili Erdoğan’dır” sözüne itiraz eden var mı? Örneğin, Erdoğan’ın istememesine rağmen TBMM’den şu yasa geçti, diyecek bir babayiğit var mı? Ya da şu kişi Erdoğan’a rağmen Milletvekili oldu, diyebilecek biri var mı? O zaman, “yetki” kimde ise, “sorumluluk” da ondadır. Erdoğan şunları diyemez; “Duble yolları yaptık, ama Suriye politikamızı Davutoğlu belirledi!” “Derslik sayısını arttırdık ama dış borcu 129 milyar dolardan 450 milyar dolara Ali Babacan çıkardı!” Tekrar söylüyorum; Türkiye olarak bugün başımızda hangi dertler varsa tümünün sorumlusu Erdoğan’dır. Çok Partili siyasi hayatımızın 16 yılını yani yaklaşık %24’ünü siz tek başınıza kullanacaksınız ve aşağıdaki durumlardan siz sorumlu olmayacaksınız! Böyle bir dünya var mı? -ABD ve AB ile ilişkilerimiz en alt seviyede! -Yunanistan adalarımızı işgal etti. -Irak-Suriye-Mısır-Libya ile diplomatik ilişkilerimiz yok! -Rusya ile bir gün iyiyiz, üç gün kötüyüz! -Ekonomimiz bıçak sırtında! -Hukuk Devletinin kırıntısı kalmamış! -Basın özgürlüğü yok, konuşanı hapse tıkıyorlar! -Terör can almaya devam ediyor! Tüm bunlar için, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana görev yapan herkes suçlu, AKP ve Erdoğan’ın ise hiç günahı yok. Sabi bunlar sabi… Yarın devam edeceğiz… Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Kasım 2017 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 21 Kasım 2017 - Salı
Rıfat SERDAROĞLU

BİR KARAR VERMEK GEREK (1)

Türk Milleti artık bir karar vermek zorunda. Gerçeklerle mi yüzleşecek, yoksa kendisine söylenen yalanlarla mı yaşayacak? Bağımsızlığını koruyarak hür dünya ile mi olacak, Ortadoğu bataklığında mı debelenecek? Evlatlarının, saygın birer “dünya vatandaşı” gibi yetişmesi için mi çalışacak, kör cahil hocaların elinde potansiyel militan olmalarına mı razı olacak? Devletiyle, Demokrasisiyle, Türk pasaportuyla gurur mu duyacak, itilen-hor görülen üçüncü dünya vatandaşları gibi yaşamayı mı kabullenecek? Kendi emeğinin karşılığı ile hem insanca yaşayıp hem de zenginleşmeyi mi seçecek, gelişmiş ülkelerdeki köle pazarlarında iş mi dilenecek?

Türk Milleti eğer yukarıdaki soru cümlelerinin ikinci kısımlarını yaşamak isterse, başına istediği yöneticiyi seçebilir. Çünkü bize, içinde bulunduğumuz durumdan daha kötüsünü kimse yaşatamaz! İnsanlar, Sudan’da da Suriye’de de Irak’ta da yaşıyorlar nasılsa! Bir bardak temiz suya hasret, yokluk ve sefalet içinde, dünya nimetlerinin farkında olmadan “taş altındaki kurbağalar” gibi yaşayıp gidiyorlar işte! Türk Milleti kendisine layık olmayan beceriksiz kişilere oy verip bu ülkelerin vatandaşları gibi yaşamak istiyorsa, elden ne gelir ki?

Türk Milleti Atatürk’ün aydınlık yolunu, “Ne Mutlu Türküm Diyene” ilkesini, Lâik Cumhuriyeti, gerçek demokrasiyi, Sosyal Hukuk Devletini istemiyorsa, bizler doğruyu ve güzeli anlatmaktan başka ne yapabiliriz ki?

Haa Türk Milleti yukarıdaki soru cümlelerinin birinci kısmını istiyorsa, ona göre davranmak, elini taşın altına sokmak, gerçekleri korkmadan söylemek, yanlışa demokratik yoldan karşı koymak zorundadır.

Yetki kimde, 16 yıldır bizi kim tek başına yönetiyor, bakalım mı? AKP’yi kurmak için gerekli parayı bulan kim? Erdoğan! AKP’de, Belediye Başkanı-Milletvekili-Bakan Başbakanları kim belirler? Erdoğan! Tüm Sivil ve Askeri bürokrasiyi atayan kimdir? Erdoğan! Tüm Yüksek Yargıyı şu an düzenleyen kim? Erdoğan! İstediği yasayı çıkarmak gücü kimde? TBMM’nin tek hâkimi olan Erdoğan’da! Türkiye’deki gazete ve televizyonlara emir verecek tek kişi kim? Erdoğan! Ekonomik ve Dış Politika konusunda tek karar verici kim? Erdoğan!

“Türkiye’de, Yasama-Yürütme-Yargı’da tek yetkili Erdoğan’dır” sözüne itiraz eden var mı? Örneğin, Erdoğan’ın istememesine rağmen TBMM’den şu yasa geçti, diyecek bir babayiğit var mı? Ya da şu kişi Erdoğan’a rağmen Milletvekili oldu, diyebilecek biri var mı?

O zaman, “yetki” kimde ise, “sorumluluk” da ondadır. Erdoğan şunları diyemez; “Duble yolları yaptık, ama Suriye politikamızı Davutoğlu belirledi!” “Derslik sayısını arttırdık ama dış borcu 129 milyar dolardan 450 milyar dolara Ali Babacan çıkardı!”

Tekrar söylüyorum; Türkiye olarak bugün başımızda hangi dertler varsa tümünün sorumlusu Erdoğan’dır. Çok Partili siyasi hayatımızın 16 yılını yani yaklaşık %24’ünü siz tek başınıza kullanacaksınız ve aşağıdaki durumlardan siz sorumlu olmayacaksınız! Böyle bir dünya var mı?

-ABD ve AB ile ilişkilerimiz en alt seviyede! -Yunanistan adalarımızı işgal etti. -Irak-Suriye-Mısır-Libya ile diplomatik ilişkilerimiz yok! -Rusya ile bir gün iyiyiz, üç gün kötüyüz! -Ekonomimiz bıçak sırtında! -Hukuk Devletinin kırıntısı kalmamış! -Basın özgürlüğü yok, konuşanı hapse tıkıyorlar! -Terör can almaya devam ediyor! Tüm bunlar için, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana görev yapan herkes suçlu, AKP ve Erdoğan’ın ise hiç günahı yok. Sabi bunlar sabi…

Yarın devam edeceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Kasım 2017 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.