Çanakkale Haber

Temel SAĞIROĞLU
Köşe Yazarı
Temel SAĞIROĞLU
 

SORUNLU DA AYNI SORUMLU DA AYNI KİŞİ (Sesli Makale)

  Düz yazarım. Sade, anlaşılır ve muhatabına direkt hitap eden cümleler kurarım. Belki de bu yüzden sevginize saygınıza ve dostluğunuza mazhar oldum. Ekonomik, politik ve toplumsal olan tüm yabancı kavramları bilirim ama yazılarımda çok fazla kullanmam.  Elimden geldiğince bu terimlerin Türkçe karşılığını yazarım. Ben gazeteciyim arkadaş. Hem nalına hem de mıhına vurmayı bilmem. Benim siyasi tarafım yoktur. Tek bir tarafım vardır. O da halktır. Doğru neyse onu bilir onu yazarım. Eğilmem, bükülmem. Ne düşünüyorsam dümdüz yazarım.   Makalemize Bir öykü ile başlamak istiyorum. 1980 li yılar.   Yaşananlar Erzurum’da geçiyor.  Dönemin bakanlarından biri eşi ile birlikte yurt içi gezisine  çıkmış.  Baba ocağına gitmemek olur mu? Elbette olmaz. Bu yüzden programın da doğduğu toprak Erzurum da var.   Bakan ve eşinin geleceği duyulunca İl genelinde müthiş hazırlıklar başlıyor. Bu sırada Bakanın danışmanından bir haber geliyor. Bakan beyin eşi,  sayın bakanımızın Erzurum’da yaşayan amcasının kızının evini de ziyaret edecek. Doğal olarak hemen bakanın amcakızı telaşı başlıyor. Yoğun bir araştırma sonunda amcakızının adresi bulunuyor. Sıradan bir mahallede 3 göz odadan oluşan bir evde oturan mütevazı bir aile.  Belediye başkanın eşi verilen adrese gidiyor.   Merhaba ben belediye başkanının eşiyim. Ne yazık ki sizinle daha önce tanışamadık.  Sayın Bakanımız sizin amcanızın oğluymuş. Onun eşi sizi ziyarete gelecek. Bizleri Misafir olarak kabul eder misiniz? Bakan beyin kuzeni, kendisinde var olan bütün doğallığı, saflığı, gösterişten uzaklığı, içtenliği ve masumiyeti ile cevap verdi. Öyle mi? Buyurun gelin elbette. Kabul etmekte ne demek? Başımın üstünde yeriniz var. Hatta çocuklarınızı da getirin. Hazırlıklar başladı. Sarmalar, börekler, pastalar kısırlar. Allah ne verdiyse,  Gücü yetebildiği kadar, Büyük gün geldi.  Evin önünde korumalar beklemeye başladı.  Belediye başkanının kırmızı plakalı makam aracı evin önünde durdu. Bakan bey ve Belediye başkanının eşi arabadan indi. Ev sahibi tarafından çok samimi ve sıcak bir şekilde karşılandılar. Geçmişteki hatıraların konuşulduğu yer sofrasında neşe içinde yemekler yenildi. Erzurum olur da yemekten sonra çay olmaz mı? Bu imkânsız ve hatta olmaması durumunda ayıplanacak bir durumdur. Bahçede yakılan semaver bir tepsi üzerinde odaya getirildi. İnce belli bardaklara çaylar dolduruldu. İşte ne olduysa da bu an dan sonra oldu. Belediye başkanının eşi yeni aldıkları evden konuyu açtı. Ben eski evimi özlüyorum. Yeni evimiz de yatak odası hiç ışık almıyor. Eşim olmasa uyanmam mümkün değil. Eşim her sabah uyanıyor ve sessizce mutfağa geçiyor. Bana kahvaltı hazırlıyor. Tabi ben bu arada uyuyorum. Sonra yanağıma konulan bir buse hissediyorum. Eşim bana ’’Günaydın canım’’ diyor. İşte ben o zaman anlıyorum ki sabah olmuş.  Belediye başkanının eşi bunu söylerde Koskoca bakan eşi bunun altında kalır mı? Ay canım çok haklısın. Sabahları uyanmak çok zor, Eşime kabinede görev verilince yeni lojmanımıza taşındık. Ev çok ama çok büyük, yatak odamızın penceresi doğuya bakıyor. Sabahın ilk ışıkları perdemin arasından süzülerek yanağımı okşamaya başladığında eşim sessizce yatağından kalkıyor. Biraz sonra bizim çocuğu da yanına alarak ‘’aşkım, bebeğim mutlu bir güne gözlerini açar mısın’’ diye soruyor. İşte ben o zaman anlıyorum ki sabah olmuş. Eyvah eyvah, bombanın fitili ateşlenmişti artık. Bu kokanalar resmen hava atıyorlar diye düşündü ev sahibi Zaten bakan olan amcaoğlunun karısını da çok fazla sevmezdi. Doğruyu söylemek gerekirse hiç sevmezdi. Yine de ev sahibi olarak benimde bir şeyler söylemem gerekir dedi ve… Yok, anam Yok, ben öyle orospulukları bilmem.  Çişim geldi mi anlarım ki sabah olmuş   Ülkemde terör artmış. Vatanımın toprakları köstebek gibi kazılmış, kazılan çukurlara bomba döşenmiş. Bu yüzden körpe bedenler toprak altına girmiş.  Birisi çıkmış ‘’Bu süreç içinde Valilere müdahale etmeyin diye ben emir verdim.’’ demiş.  Sorumlu aramaya gerek yok Sorumlusu bellidir. Ülkem de Cemaatler, Türk Silahlı kuvvetlerinin içine kadar sızmış. Generalliğe kadar terfi ettirilmiş. Emrindeki Askere emir vermiş, kendi vatandaşına kurşun sıktırmış. Kendisine verilen Emri yerine getiren asker kendi halkı tarafından katledilmiş. Birisi çıkmış  ‘’Bizi aldattılar. Biz bunlara ne istediler de vermedik.’’ demiş. Sorumlu aramaya gerek yok Sorumlusu bellidir.  Ülkemde kardeş kardeşe, komşu komşuya düşman olmuş. En küçük bir tartışmada dahi birbirine zarar verecek duruma gelmiş. Referandumdan önce birisi çıkmış ‘’Benim aleyhime oy veren herkes teröristtir’’  demiş.   Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir. Ülkemde Emekliler çöplükten beslenirken dalkavuklar halktan çaldıkları paralarla Miami de daireler almış. Amerikan doları zirveye vurmuş, bu yüzden de iğneden ipliğe zam gelmiş.  Birisi çıkmış  ‘’Ticaret budur. Böyle yapılır. Böyle yapılmalıdır’’ demiş. Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir. Ülkemde yargılanmasına siyasiler tarafından izin verilmeyen Cabbar hırsız Amerika’daki duruşmada Türkiye’deki siyasilere, bürokratlara rüşvet verdiğini dünyaya ilan etmiş. Bu yüzden ecnebi tarafından  halkın ve politikacıların ahlakı yargılanır duruma gelmiş. Utanç duyması gerekirken birisi çıkmış bu hırsızı‘’ Reza arrabı  ülkeye katkısı olan, hayır işlerine giren biri olarak değerlendirmemiz gerekir.’’ demiş Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir. Asgari ücretliye, Memura, işçiye sadaka  benzeri zam yapılmış.  Namusunu ve şerefini rehin  vermiş gazeteler  bu üç kuruşluk artışı  ‘’Müjde’’ manşeti ile halka servis etmiş. Birisi çıkmış ‘’Daha ne verelim. Neyinize yetmiyor. Gözünüze dizinize dursun.’’ demiş. Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir. Ülkemde sokak ortasında cinayetler işleniyor. Aileler parçalanıyor. Ucu açık kanun hükmünde kararnameler yayınlanıyor. Az gelişmiş beyinler bu kararnamelerden kendine  paye çıkararak,  peynir ekmek gibi satılan pompalı tüfeklerden satın alıyor ve günahsız canları katlederek bir nevi antrenman yapıyor.   Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir. Ülkemde adalet kavramı anlamını yitirmek üzere, polise hâkim ve cellat olma emrini veren bir bakana sahip olmanın ayrıcalığını yaşıyoruz. İnsanların hukuka olan inancını yok ederek alternatif şeriat düzenini getirmeye can atıyorlar. Pimi çekilmiş bomba gibiyiz. Birisi çıkmış ‘’Anayasa mahkemesinin kararını tanımıyorum ve saygı duymuyorum’’ demiş Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir. Sorumlu olan kişi sorunlu olan kişidir. Sorunlu da sorumluda aynı kişidir. Ona destek verenler, peşinden gidenler ‘’Vur de vuralım, Öl de Ölelim’’ diyenlerde aynı ölçüde sorunlu ve sorumlulardır. Her günahın bir de ödenmesi gereken hesabı vardır. Allaha inandığını söyleyenler iyi bilir ki hesabı ödenmeyen günah olmaz. Şansları varsa yaşar ve adalet önünde bu hesabı kendileri öderler. Olmazsa evlatları veya torunları öder. Ama bu hesap  mutlaka ödenir.
Ekleme Tarihi: 05 Ocak 2018 - Cuma
Temel SAĞIROĞLU

SORUNLU DA AYNI SORUMLU DA AYNI KİŞİ (Sesli Makale)

 

Düz yazarım.

Sade, anlaşılır ve muhatabına direkt hitap eden cümleler kurarım.

Belki de bu yüzden sevginize saygınıza ve dostluğunuza mazhar oldum.

Ekonomik, politik ve toplumsal olan tüm yabancı kavramları bilirim ama yazılarımda çok fazla kullanmam.  Elimden geldiğince bu terimlerin Türkçe karşılığını yazarım.

Ben gazeteciyim arkadaş. Hem nalına hem de mıhına vurmayı bilmem. Benim siyasi tarafım yoktur. Tek bir tarafım vardır. O da halktır. Doğru neyse onu bilir onu yazarım. Eğilmem, bükülmem. Ne düşünüyorsam dümdüz yazarım.

 

Makalemize Bir öykü ile başlamak istiyorum.

1980 li yılar.  

Yaşananlar Erzurum’da geçiyor.  Dönemin bakanlarından biri eşi ile birlikte yurt içi gezisine  çıkmış.  Baba ocağına gitmemek olur mu?

Elbette olmaz. Bu yüzden programın da doğduğu toprak Erzurum da var.  

Bakan ve eşinin geleceği duyulunca İl genelinde müthiş hazırlıklar başlıyor. Bu sırada Bakanın danışmanından bir haber geliyor.

  • Bakan beyin eşi,  sayın bakanımızın Erzurum’da yaşayan amcasının kızının evini de ziyaret edecek.

Doğal olarak hemen bakanın amcakızı telaşı başlıyor. Yoğun bir araştırma sonunda amcakızının adresi bulunuyor. Sıradan bir mahallede 3 göz odadan oluşan bir evde oturan mütevazı bir aile. 

Belediye başkanın eşi verilen adrese gidiyor.  

  • Merhaba ben belediye başkanının eşiyim. Ne yazık ki sizinle daha önce tanışamadık.  Sayın Bakanımız sizin amcanızın oğluymuş. Onun eşi sizi ziyarete gelecek. Bizleri Misafir olarak kabul eder misiniz?

Bakan beyin kuzeni, kendisinde var olan bütün doğallığı, saflığı, gösterişten uzaklığı, içtenliği ve masumiyeti ile cevap verdi.

  • Öyle mi? Buyurun gelin elbette. Kabul etmekte ne demek? Başımın üstünde yeriniz var. Hatta çocuklarınızı da getirin.

Hazırlıklar başladı. Sarmalar, börekler, pastalar kısırlar. Allah ne verdiyse,  Gücü yetebildiği kadar, Büyük gün geldi.  Evin önünde korumalar beklemeye başladı.  Belediye başkanının kırmızı plakalı makam aracı evin önünde durdu. Bakan bey ve Belediye başkanının eşi arabadan indi. Ev sahibi tarafından çok samimi ve sıcak bir şekilde karşılandılar.

Geçmişteki hatıraların konuşulduğu yer sofrasında neşe içinde yemekler yenildi.

Erzurum olur da yemekten sonra çay olmaz mı? Bu imkânsız ve hatta olmaması durumunda ayıplanacak bir durumdur. Bahçede yakılan semaver bir tepsi üzerinde odaya getirildi. İnce belli bardaklara çaylar dolduruldu.

İşte ne olduysa da bu an dan sonra oldu.

Belediye başkanının eşi yeni aldıkları evden konuyu açtı.

  • Ben eski evimi özlüyorum. Yeni evimiz de yatak odası hiç ışık almıyor. Eşim olmasa uyanmam mümkün değil. Eşim her sabah uyanıyor ve sessizce mutfağa geçiyor. Bana kahvaltı hazırlıyor. Tabi ben bu arada uyuyorum. Sonra yanağıma konulan bir buse hissediyorum. Eşim bana ’’Günaydın canım’’ diyor. İşte ben o zaman anlıyorum ki sabah olmuş. 

Belediye başkanının eşi bunu söylerde Koskoca bakan eşi bunun altında kalır mı?

  • Ay canım çok haklısın. Sabahları uyanmak çok zor, Eşime kabinede görev verilince yeni lojmanımıza taşındık. Ev çok ama çok büyük, yatak odamızın penceresi doğuya bakıyor. Sabahın ilk ışıkları perdemin arasından süzülerek yanağımı okşamaya başladığında eşim sessizce yatağından kalkıyor. Biraz sonra bizim çocuğu da yanına alarak ‘’aşkım, bebeğim mutlu bir güne gözlerini açar mısın’’ diye soruyor. İşte ben o zaman anlıyorum ki sabah olmuş.

Eyvah eyvah, bombanın fitili ateşlenmişti artık.

Bu kokanalar resmen hava atıyorlar diye düşündü ev sahibi

Zaten bakan olan amcaoğlunun karısını da çok fazla sevmezdi. Doğruyu söylemek gerekirse hiç sevmezdi. Yine de ev sahibi olarak benimde bir şeyler söylemem gerekir dedi ve…

  • Yok, anam Yok, ben öyle orospulukları bilmem.  Çişim geldi mi anlarım ki sabah olmuş

 

Ülkemde terör artmış. Vatanımın toprakları köstebek gibi kazılmış, kazılan çukurlara bomba döşenmiş. Bu yüzden körpe bedenler toprak altına girmiş.  Birisi çıkmış ‘’Bu süreç içinde Valilere müdahale etmeyin diye ben emir verdim.’’ demiş. 

Sorumlu aramaya gerek yok Sorumlusu bellidir.

Ülkem de Cemaatler, Türk Silahlı kuvvetlerinin içine kadar sızmış. Generalliğe kadar terfi ettirilmiş. Emrindeki Askere emir vermiş, kendi vatandaşına kurşun sıktırmış. Kendisine verilen Emri yerine getiren asker kendi halkı tarafından katledilmiş. Birisi çıkmış  ‘’Bizi aldattılar. Biz bunlara ne istediler de vermedik.’’ demiş.

Sorumlu aramaya gerek yok Sorumlusu bellidir. 

Ülkemde kardeş kardeşe, komşu komşuya düşman olmuş. En küçük bir tartışmada dahi birbirine zarar verecek duruma gelmiş. Referandumdan önce birisi çıkmış ‘’Benim aleyhime oy veren herkes teröristtir’’  demiş.  

Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir.

Ülkemde Emekliler çöplükten beslenirken dalkavuklar halktan çaldıkları paralarla Miami de daireler almış. Amerikan doları zirveye vurmuş, bu yüzden de iğneden ipliğe zam gelmiş.  Birisi çıkmış  ‘’Ticaret budur. Böyle yapılır. Böyle yapılmalıdır’’ demiş.

Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir.

Ülkemde yargılanmasına siyasiler tarafından izin verilmeyen Cabbar hırsız Amerika’daki duruşmada Türkiye’deki siyasilere, bürokratlara rüşvet verdiğini dünyaya ilan etmiş. Bu yüzden ecnebi tarafından  halkın ve politikacıların ahlakı yargılanır duruma gelmiş. Utanç duyması gerekirken birisi çıkmış bu hırsızı‘’ Reza arrabı  ülkeye katkısı olan, hayır işlerine giren biri olarak değerlendirmemiz gerekir.’’ demiş

Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir.

Asgari ücretliye, Memura, işçiye sadaka  benzeri zam yapılmış.  Namusunu ve şerefini rehin  vermiş gazeteler  bu üç kuruşluk artışı  ‘’Müjde’’ manşeti ile halka servis etmiş. Birisi çıkmış ‘’Daha ne verelim. Neyinize yetmiyor. Gözünüze dizinize dursun.’’ demiş.

Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir.

Ülkemde sokak ortasında cinayetler işleniyor. Aileler parçalanıyor. Ucu açık kanun hükmünde kararnameler yayınlanıyor. Az gelişmiş beyinler bu kararnamelerden kendine  paye çıkararak,  peynir ekmek gibi satılan pompalı tüfeklerden satın alıyor ve günahsız canları katlederek bir nevi antrenman yapıyor.  

Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir.

Ülkemde adalet kavramı anlamını yitirmek üzere, polise hâkim ve cellat olma emrini veren bir bakana sahip olmanın ayrıcalığını yaşıyoruz. İnsanların hukuka olan inancını yok ederek alternatif şeriat düzenini getirmeye can atıyorlar. Pimi çekilmiş bomba gibiyiz. Birisi çıkmış ‘’Anayasa mahkemesinin kararını tanımıyorum ve saygı duymuyorum’’ demiş

Sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlusu bellidir.

Sorumlu olan kişi sorunlu olan kişidir. Sorunlu da sorumluda aynı kişidir.

Ona destek verenler, peşinden gidenler ‘’Vur de vuralım, Öl de Ölelim’’ diyenlerde aynı ölçüde sorunlu ve sorumlulardır. Her günahın bir de ödenmesi gereken hesabı vardır. Allaha inandığını söyleyenler iyi bilir ki hesabı ödenmeyen günah olmaz. Şansları varsa yaşar ve adalet önünde bu hesabı kendileri öderler. Olmazsa evlatları veya torunları öder.

Ama bu hesap  mutlaka ödenir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

11
Mayıs
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.